Elektrik tesisatımız öyle çok bakım onarım ve yenileme istiyormuş ki bu sene çalışma yapılmasaymış demek ki halimiz nice olacakmış.


Öyle anlaşılıyor ki devlet elektrik idaresini tam zamanında özelleştirmiş.


Bu sayede dünya kadar masraftan kurtulmuş.


Sistemi elden geçirmek, gerekli çalışmaları yapmak kurumun alan şirketlere düştü.


Başkent Elektrik A.Ş. Bartın&[#]8217;da bu amaçla ilkbahar aylarından itibaren kapsamlı bir çalışma başlattı.


Çalışma kapsamında her gün bir yerde programlı kesinti yapıldı.


Yaz aylarında yoğunlaşan kesintiler saatlerce sürdü.


Birkaç gün önceden haber verilerek tedbirli olunmasını isteyen programlı kesintilerin yanı sıra arıza nedeniyle meydana gelen ani kesintiler de sıklaşınca büyük sıkıntı oldu.


Kesintiler başta sanayiciler olmak üzere hemen hemen herkesi mağdur etti.


Tepkileri üzerinde toplayan şirket basında çıkan haberlere açıklamalar yaparak yapılan çalışmaların sonucunda elektriğin daha sağlıklı, kaliteli ve kesintisiz verileceği belirtti, abonelerin sabırlı olmasını istedi.


Şirketten yapılan açıklamada programlı kesintiler için eylül ayına kadar deniyordu.


Eylül ayında biteceği söylenen programlı kesintiler bitmedi.


Halen daha Bartın merkezde, ilçelerle ve köylerde kesintiler devam ediyor.


Bu rötarın sebebi nedir diye merak ediyoruz.


Programlılar devam ettiği gibi işin kötüsü programsız kesintiler de devam ediyor.


Buna işin kötüsü değil en kötüsü demek lazım.


Hiç haberiniz olmuyor, aniden elektrikler kesiliyor, eliniz kolunuz bağlanıyor, öylece kala kalıyorsunuz.


Kesintinin böylesi daha kötü ve geçen hafta içinde iki kere ani kesinti yaşadık.


Biliyorsunuz sorun sadece sistemin bakımı onarımı ve yenilenmesi değil.


Elektrik açığı da ayrı bir sorun. Onun için hükümet nükleerden termiğe, hidroelektrikten doğalgaza ve rüzgara yurdun dört bir yanına çok sayıda santral planlıyor.


Yazımızın başlığında Bartın&[#]8217;da elektrik kesintileri ne zaman bitecek diye soruyoruz ya yoksa bu sorunun cevabı termik santral kurulunca olmasın.


Bu kesintiler termik santrale zemin hazırlar mı? Hazırlar mı hazırlar.


Hazır laf elektrikten açılmışken sokak lambaları konusuna da değinmeden geçmeyelim.


Sokaklardaki lambalar sabah gün ışımaya başladıktan sonra nedense hemen sönmüyor.


Sokakları sabaha karşı belli bir saatten sonra elektrikle aydınlatmaya gerek kalmamasına rağmen lambalar bir süre daha yanıyor.


Hava sabah 07.00 gibi aydınlanıyor.


Sokak lambaları cumartesi sabahı 08.05 gibi söndü.


Elektriği sokakta mı buluyoruz? Bir saat az mı? Yazık günah değil mi?


Sokak lambaları otomatik olarak mı yanıp sönüyor, bunu kim nasıl kontrol ediyor, bilmiyoruz ama sularımızın boşa akması gibi elektriğimizin de boşa harcandığını gösteren bu örnek, savurganlığımızın çarpıcı bir göstergesi.


Uzmanlar elektrik açığının en önemli nedenlerinden birinin sistemdeki kayıp kaçak olduğunu söylüyor.


Sokak lambalarındaki savurganlıkla da açığa katkıda bulunuyoruz.


İlgililerin haberi olsun.


Bu arada hafta sonu fırtına, yağmur, kar derken havanın bütün olumsuzluğuna rağmen (gece uykudayken oldu mu bilmiyorum) elektriklerimiz kesilmedi.


En küçük bir hava değişiminde hemen karanlıkta kalıyorduk ya bu duruma alışık olmadığımız için biraz şaşırdık tabi.


O kadar bakım onarım ve tesis yenileme çalışması yapıldı, bu kadar rahatlayalım diyeceğim ama inşallah yanılmıyorumdur.


Umarım düşündüğüm gibidir.


Dilerim sistemimiz hava koşullarına dayanıklı hale getirilmiştir.



Fahri sigara müfettişleri geliyor



Milliyet Gazetesi Yazarı Can Dündar, geçen Cuma günü sigara yüzünden babasını kaybetti.


Dündar&[#]8217;ın başı sağ solsun.


Hafta başında sigaranın babasını nasıl bitirip küle döndürdüğünü yazmıştı.


Aradan 5 gün geçti, vefat haberi geldi.


Akciğer kanserinin en önemli nedeni (yüzde 90 oranında) sigara.


Bunun da ne yazık ki kurtuluşu olmuyor.


Belli bir evreye geldikten sonra sizi götürüyor.


Bunu bilen Sağlık Bakanlığımız son yıllarda önemli çalışmalar yapıyor.


Çağımızın vebası, insanlığın düşmanı, kanserin en önemli sebebi sigarayla mücadele konusunda yeni gelişmeler var.


Geçen hafta yazdığım bir yazıda &[#]8220;Bana kalsa sigarayı bırakın kapalı mekanda içmeyi sokakta bile yasaklarım. Satışına bile izin vermem&[#]8221; demiştim ya Sağlık Bakanlığı da benim gibi düşünüyor olmalı ki sigara yasağının genişletilmesi için çalışma yapıldığını öğrendik.


Bu çalışmaya göre bakanlık, etrafında en az bir metre 35 santimetre yükseklikte duvar bulunan, cam ya da korkulukla kapalı olan mekanları da kapalı alan tanımına dahil edecek.


Böylece bazı açık alanlar da yasak kapsamına alınmış olacak.


Bakanlığın Kanserle Savaş Dairesi Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer bu konuda bilgi verdi.


Basına yansıyan haberlere göre Prof. Murat Tuncer, sigara içmeyeni mağdur etmeyecek bir kapalı alan tanımlaması yapılacağını ifade ediyor.


Murat Tuncer, Türkiye&[#]8217;de her gün sigara yüzünden 300 kişi ölüyor, tartıştığımız şey bir katliamı sonlandırmaktır diyor ve trafikteki gönüllü müfettişler gibi sigara yasağıyla ilgili de gönüllülük esasına dayalı bir sistem getirilmesinden söz ediyor.


Çek fotoğrafı, gönder, cezası kesilsin.


Güzel uygulama.


Bekliyoruz.



Hocalar ve evlatları



84 yaşında partisinin genel başkanlık görevini üstlenen ve Türkiye&[#]8217;yi yeniden yönetmeye talip olan Milli Görüş ve Saadet Partisi Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan, ilerlemiş yaşına rağmen birçok genç siyasetçiyi yaya bırakıyor.


Bana göre o siyasetin ihtiyar delikanlısı.


Kafası mükemmel çalışıyor, enerjisine, kıvrak zekasına ve espri anlayışına diyecek yok.


Kendisine hayranlığımı ifade etmeliyim.


Televizyonlara çıkıyor, uzun röportajlar veriyor.


En son NTV&[#]8217;de Ruşen Çakır ile Mirgün Cabas&[#]8217;ın programında izledim.


Onu dinlerken insanın Saadet Partili olası geliyor.


Biliyorsunuz bugün Türkiye&[#]8217;yi yöneten Milli Görüş kökenli Ak Partililer bir zamanlar onun öğrencileriydi.


Erbakan Hoca talebelerini zaman zaman sert bir dille eleştirse de NTV&[#]8217;deki programda bu kez şefkatle yaklaştı.


Dedi ki; &[#]8220;Hepsi evladımız. Bunlar temiz çocuklar ama bilmeden Siyonizm tarafından kullanılıyorlar&[#]8221;


Gazetemizin Sahibi Ali Rıza Tığ, geçen hafta benim için &[#]8220;çalıştığı gazeteler okul oldu, çok gazeteci yetiştirdi, çok öğrencisi var&[#]8221; diye yazmıştı.


Erbakan Hoca&[#]8217;nın dediği gibi bunlar da benim evlatlarım.


Yaşım ve gazetecilik tecrübem bana öğrencilerime evladım deme hakkını veriyor.


Yalnız ben bazılarına karşı bu konuda Erbakan Hoca gibi şefkatli olamayacağım.


Evlatlarım arasında yanlış yola sapanlar, asıllarını inkar edenler, yedikleri ekmeğe nankörlük yapanlar, benim de bu yüzden evlatlıktan reddettiklerim var.


Hani Erbakan evlatlarım kullanılıyor diyor ya benimkiler içinde de bilmeden birileri tarafından kullanılanlar var.


Bunlara üzülüyorum ve acıyorum.


Adım gibi biliyorum ileride pişman olacaklar, biz ne yaptık diyecekler, ama iş işten geçmiş olacak.