Bir haftadır, kavak yelleri esiyor.


Bu esinti yağmur getirmediği gibi, nem oranını arttırıyor.


Boğuyor insanı.


Her konuda sıkboğaz edildiğimiz bu dönemde, nem yüzünden boğulmak işime gelmiyor.


Kavak yellerinin, yellenerek üzerimize saldığı bir şey daha var.


Polen.


Başka bir deyişle pamukçuk.


Lapa lapa yağıyor.


Burnumuz, ağzımız, gözlerimiz bu pamukçuk ile doluyor.


Evden dışarı çıkmak olası değil.


Bir kısım uzmanlara göre, bunlar üst solunum yollarına zarar veriyor.


Soluk almakta zorlanmak işin cabası.


Bir kısım uzmanlar ise hiçbir şekilde insana zarar vermez diyor.


Uzman görüşlerini dikkate alacak olursak, hiçbir şey yapmadan esintinin dinmesini bekleyeceğiz.


Peşinden bir de yağmur yağarsa oh keka..


Kavak yelleri, insanoğlunun başında esince etkisi daha değişik oluyor.


İnsanoğlunun başında esen kavak yellerinin, kimseye zararı yoktur.


Her yıl tekrarlanan bu esmeler, sadece esinti etkisinde olanı etkiler.


Kim olursa olsun, bu bireysel etkilenmenin faturasını topluma kesme hakkı yoktur.


Ne yazık ki bu hak kullanma her zaman ihlal edilmiştir.


Başında esen kavak yellerinin zararlarını topluma fatura edenler vardır.


Ne zamana kadar, başkalarının zarar faturalarını ödeyeceğiz, belli değil.


&[#]8220;Ben yandım. Varsın başkaları da yansın&[#]8221;


Oldu.


Meşe odununu yakarsınız.


Kömürleşir.


Onu alır tekrar yakarsınız.


Mangal kömürü olur.


Yanmışız bir kere.


Kömür olmuşuz.


Bir kere daha mangalda yanıyoruz.


Mangalda yandıktan sonra, külümüzü bırakmıyorlar.


Külümüzü silkeliyorlar.


Altından az yanmış olanlarımızı ayırıyorlar bir kenara.


Bir kez daha yakmak için.


İçin, için yanıyoruz.


Kurunun yanında yaşların da yandığı gibi.


Kavak yelleri esiyor.


Başında kavak yelleri esenler.


Dikkat edin, kendinize ve çevrenize zarar vermeyin.