Bizler kimi zaman yazılarımızın daha dikkatli okunabilmesi sağlamak için erotizm katarız.


Bazen de yazının akışkanlığı içinde bu erotizm kaçınılmaz olur.


Ancak bu durum her okurun ilgisini aynı derecede çekmez.


Ancak anlatımınızın içinde erotizmin ifade şekilleri çok önemlidir.


Sayın Hamit Kalyoncu benim öğretmenimdir.


Edebiyatçı yazar ve araştırmacıdır.


Önceki gün kaleme aldığım; &[#]8220;Yüreğiyle ve kıçıyla konuşanlar&[#]8221; yazısına pozitif anlamda çok tepkiler geldi.


İçinde bulunduğumuz samimiyetsizliği vurgulamaya çalıştığım yazımın ardından Hamit Hoca&[#]8217;dan şöyle bir mesaj geldi;


&[#]8220;Senin ağzına biber sürerim. Belki milletin kıçıyla uğraşmaktan vazgeçersin&[#]8221;


&[#]8220;Hocam akşam elektrikler kesikti o yüzden ders çalışamadım&[#]8221; yalanlarının üzerinden geçen yılların ardından şimdi yeni bir bahane bulamazdım.


Valla kızardım.


Sonra telefonlaştık.


Yüzüm daha çok kızardı.


O keyifli gülüşünün ardında notu kırılmış öğrenci edasına kapıldım.


&[#]8220;Özür dilerim hocam bir daha yapmayacağım&[#]8221;


Buradan çok farklı sonuçlar çıkartabiliriz.


Hamit Hoca&[#]8217;nın fırçası yerel seçim arifesinde milletin ağzı dışındaki yerleriyle konuşmasına engel değil.


Toplumdaki iki yüzlülük git gide kültürel bir doku gibi algılanmaya başlıyor.


Yani zorunluluk olarak algılanıyor.


Bakın minik çocuklara.


Çıkarcı analar, babalar çocuklarını nasıl yetiştiriyor.


- Ezilme ez de gel!


- Dövülme, döv de gel!


- Sövülme, söv de gel!


- Yedirme, ye de gel!


Böyle yetiştirilmeye başlanmış yeni nesiller nasıl &[#]8216;adam&[#]8217; olacak?


İki yüzlü olmayanlara nerdeyse &[#]8216;adam&[#]8217; diye bakılmayacak.


Böyle endişelerim var.


Oysa en ketum insanın bile arayacağı tek şey samimiyet ve içtenliktir.


Demokrat Parti İl Başkanı Sayın Turgut Hamzaçebi&[#]8217;nin seçim öncesi değerlendirmesinde bahsettiği; &[#]8220;İnsanlar samimiyetsiz&[#]8221; sözünden yola çıkmıştık.


Bizim böyle saf ve içten sözleri söyleyenlere daha fazla sahip çıkmamız gerekiyor.


Siyaset, para, pul gider, adamlık baki kalır.


- Tünel başta insana yönelik bir çok yatırım yapılmamış!


- Yerel yönetimler birilerinin rant ve kat hesabına dönmüş!


- Kentin geleceğini önemseyenlere kimse bir şey sormadan adaylar türetmiş!


- Üstelik mütevazi olanlar, başta sosyal demokratlar tarafından hep dışlanmış, aşağılanmış, ezilmiş!


- Yüreğiyle konuşanların sayısı azalmış!


O zaman ne yapacağız Hamit Hocam?


Sen geçmezsen, ben geçmezsem, o geçmezse, kim bunların yedi sülalesinden bando mızıkasıyla geçecek?




Ismarlama adaylar



Dün Ak Parti İl Başkanı Hamdi Uçar ile telefonda görüştük.


&[#]8216;Ankara&[#]8217;ya giriyorum&[#]8217; dedi.


Ankara&[#]8217;ya giren çıkan bizi pek ilgilendirmiyor ama Zonguldak&[#]8217;a giren çıkan çok ilgilendiriyor!


Sohbetimiz sırasında bir soruma karşılık;


&[#]8220;Ismarlama aday lazım değil&[#]8221; konuştu.


Milletvekilleriyle görüşmesinde de sanırım bu görüşünü paylaşmıştır.


O ısmarlamalar kim diye sorsam şimdi üzerine alınanlar olabilir.


O ısmarlamalar kendilerini biliyor!


Zor bir seçim sürecine giren Zonguldak zaten içine düşürüldüğü kısır döngülerden çıkamayacak.


Oysa biz dayatma adaylar ve dayatma politikalarla başımıza çoban değil, kentin önünü açacak, vizyon sahibi, rantçı karşıtı isimlerin aday olarak çıkmasını istiyorduk.


Zonguldaklılar siyasi şapkalarını çıkarıp iyi düşünmeli.