Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Filyos Limanı ve gerisindeki endüstri bölgesi ile ilgili Karabük'ün geçmişten beri gelen talep ve istekleri var. Şu anda liman gerisinde oluşturduğumuz endüstri bölgesinin çok önemli bir kısmını BOTAŞ'a devretmek durumunda kaldık. Karadeniz'de keşfettiğimiz gaz, Filyos bölgesinden karayla buluşmuş olacak. Bu, Türkiye açısından çok ciddi bir proje" diye konuştu.
Filyos Projesi için de Karabük'teki haddehaneler gelecekti...
Tosyalı Holding, büyük bir demir-çelik tesisi kuracaktı...
Çaycuma, Ereğli ile yarışacaktı...
Emek yoğun birçok yatırımla istihdama katkı sağlanacaktı...
Ama işin rengi değişti.
Karadeniz'deki doğalgaz, Filyos'tan karaya çıkınca, arsanın büyük bölümü BOTAŞ'a verildi.
Bakalım geri kalanı kimlere verilecek?
Zonguldak insanın hevesi kursağında kaldı.
Bize yıllardır Filyos Vadisi Projesi'nde "50 bine yakın istihdam" sağlanacağı söylendi.
Böyle devam ederse, 10 bin kişilik istihdam bile hayal olacak.
Zonguldak insanı, yine göç etmeye devam edecek.
İş ve aş için; Kocaeli, Bursa ve Tekirdağ gibi illere gitmek zorunda kalacak.
Eğitim için kentten ayrılan çocuklarımız geriye dönmeyecek.
Zonguldak'ta birbirimizle itişirken...
TMMOB Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi Lokali'nin boşaltılması tartışması, kamuoyunu gereksiz yere meşgul ediyor.
Başından beri taraflar arasında iletişim sorunu yaşanıyor. Maden mühendisleri, binayı vermemek için direnecekleri konusunda kararlı bir duruş sergilerken; iktidar kanadı, sahaya projelerle çıkıyor.
Oysa asıl tartışılması gereken konu, TTK'da emekliliği gelen bin 300 üretim işçisi... Bu işçiler emekli olduğunda kömürü kim kazacak?
TTK'da üretim durunca, maden mühendisi olsa ne olur, olmasa ne olur?
TTK'da üretim durunca, siyasetçi olsan ne olur, bürokrat olsan ne olur?
Tribüne oynarken, yer altında olan-biteni de düşünsek...
Zonguldak'ta birbirimizle itişeceğimize, Ankara'da işçi alınması için mücadele etsek...
Bartın, Filyos'a bağlandı!
Karabük, ulaşım ağını geliştirip Filyos'a yaklaşıyor.
Biz, birbirimizle kavga ederek, gerçeklerden uzaklaşıyoruz.
Sizi niye dinlesinler?
Geçenlerde üç kişinin konuştuğu bir programda yorumculardan biri, "Burada o kadar konuşuyoruz. 'Ne oluyor?' diye telefon açıp soran yok" gibi bir cümle kullandı.
Aslında yorumcu, saatlerce boşa konuştuğunu, kendisinin dinlenmediğini, ciddiye alınmadığını itiraf etmiş oldu. Biz zaten biliyorduk. Kendilerinin bilmesi de önemli.
Eğer farklı bir şey söylemiyorsanız, sizi kimse dinlemez, okumaz.
CHP politikaları...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son günlerde izlediği politika, vatandaşı iktidara geleceğine inandırma politikası...
Gençlere söz veriyor...
Kadınlara söz veriyor...
KHK'lılara söz veriyor...
Şimdi de "helalleşme" kampanyası başlatmış!
10 seçim kaybetmiş bir liderin halkı ikna etmek için kullandığı bu politikaların tutup-tutmayacağını seçimde göreceğiz.
Fıkra: Temel ile Dursun!
Polise bir ihbar gelir. Temel ile Dursun kaza yapmıştır. Polis, olay yerine geldiğinde görür ki, arabalar sapa sağlam,
Temel ile Dursun'un ağzı-burnu dağılmış. Polis sorar:
"Anlat Temel... Olay nasıl oldu?"
Temel, hafifçe gözünü aralayarak, "Komserum... Hava sisli olduğundan kafamı pencereden çıkarmış öyle gideydum. Meğersem, Tursun da karşıdan öyle geleymuş!" der.
