TTK Armutçuk Müessese Müdürü Faik Alp, Meteoroloji Müdürü Turhan Şalvarcıoğlu, sosyal medya hesaplarında bir devlet memuru gibi değil, AK Parti yöneticisi, fanatiği gibi davranıyorlar!
Eskiden devlet memurluğunun bir şanı-şerefi vardı! Siyasetten arındırılmıştı! Daha dikkatli ve özenli olunması gerekir.
Faik Alp için TTK Genel Müdürü Kazım Eroğlu'na, Turhan Şalvarcıoğlu için Vali Mustafa Tutulmaz'a görev düşüyor.
Siyaset yapmak isteyen devlet memurluğundan ayrılsın!

Memurlar Derneği Lokali, 'Dünya Kalıcı Miras Listesi'ne alınsın!
Kastamonu'nun Kasaba Köyü'nde, Candaroğlu beylerinden Adil Bey'in oğlu Emir Mahmut Bey tarafından çivi kullanılmadan 1366 yılında yaptırılan ahşap Mahmut Bey Camisi, 2014 yılında "UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi"ne alındı.
Hiç çivi kullanılmadan dünya mirasına alınıyorsa, hiçbir devlet kurumundan izin alınmadan, hiç kimseye sorulmadan kaçak olarak kentin gözünün önünde TTK Memurlar Derneği Lokali'ni yapan Sami Aydın'ın "Beyaz Saray" adını verdiği mekanlar "Dünyanın 9'uncu Harikası" seçilsin! Olmazsa, "Dünya Kalıcı Miras Listesi"ne alınsın! Çünkü yıkılacağı yok!

Madem savaş sürecek, bizim en iyi bildiğimiz yöntemle sürecek!
Aslında cuma günleri yazmıyormuş!
Yazsan ne olur, yazmasan ne olur? Yazdın da ne oldu?
Aslında mesleği bırakmak istiyormuş! Bizim yüzümüzden bırakmıyormuş?
Bıraksan ne olur, bırakmasan ne olur?
İlk kocan ile Demir Ailesine meydan okudunuz da ne oldu?
Adamlar; hem gazetenizi aldılar, hem seni aldılar, ilk kocanı kapının önüne koydular!
Gazeteni de kapattılar!
Seni tarihe gömdüler!
Sanki "başarılı bir geçmişi var" gibi konuşuyor!
İnsanı hasta ediyor!
Bu kadının ilk kocası, evli ve çocuklu bir adamdı! Ağabeylerine defalarca bu adamı dövdürdü! Adam, eşinden-çocuklarından ayrılmak zorunda kaldı!
Kadın, bu adamla evlendi ve çocuk yaptı!
Sonra adamı kapının önüne bıraktı!
Sonra başka biriyle evlendi!
O da, bu kadını bıraktı!
Şimdi ayrılığın acısıyla ortalığı yangın yerine çevirmeye çalışıyor!
Yuva yıkanın yuvası olur mu?
Sen milleti suçlayacağına, "Ben niye böyle oldum? Benim başıma bu olay neden geldi?" desene!
Bu kadın, Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz'a kafayı takmış! "Gülen Vali" diye eleştiriyor! Devletin Valisi "gülüyor" diye eleştirilir mi?
O istiyor ki, Vali, Ahmet Çınar gibi olsun! Canı isteyince, Valiliğe gidecek! Makamda lak lak yapacak!
Mesai bitince, Vali Ahmet Çınar ile birlikte Esas67'deki Mado Kafe'ye gidecek! Kahve içecek!
Sonra İncivez'deki kafelerde çekirdek çitletecek!
Sabah, silah ruhsatlarından alınan bağışların yatırıldığı hesaptan para alacak!
Öyle Valiyi kim istemez?
"Koruma" meselesini gündeme getiriyor ya! Mesele "koruma" değil! Hala farkına varamadınız mı?
Bize "koruma verdi" diye Valiyi eleştiriyormuş gibi yapıyor!
Ama asıl hesap başka!
Ahmet Çınar giderken, köpeğini de bu kadına bırakmış!
Bu köpek nerede bizi görse havlıyor!
Beni bu kadın konusunda uyardılar!
"Uyma, sen sakin ol" dediler!
Ama bu kadın, kocasından ayrılmanın faturasını bize çıkartmış!
Dostlarımdan para istiyor!
Onların ailelerini, eşlerini, çocuklarını yazıyor!
Haber yollayıp para istiyor!
Ama yazarken, bizim insanlardan para istediğimizi yazıyor!
Madem savaş sürecek, bizim en iyi bildiğimiz yöntemle sürecek!
Haydi bakalım!