Çevre ve Şehircilik Zonguldak İl Müdürlüğü'nün Filyos'ta yaptığı çalışmanın sonucu, Zonguldak Valiliği eliyle açıklandı.
Derya Otel, devlete 30 bin lira eksik para yatırmış...
İsmail Recai Şanlı'nın kiraladığı 7 dükkan birleştirilmiş... İmar tadilatı projesi verirse, düzelirmiş...
Ülkü Masalcı'nın çay bahçesine yaptırdığı tuvalet imara kaçakmış, yıkılacakmış!
Günler süren tantana sonrası üç madde çıkmış ortaya...
O kadar tantanadan sonra bir tuvalet yıkılacakmış!
Aynı incelemenin Zonguldak'ta yapılması halinde yaşanacak kaosu düşünebiliyor musunuz?
Mesela, bizim bir TTK Memurlar Derneği Lokali'miz var!
Adam, TTK'nın yerinde büyüdü, yetmedi!
Hazine arazisine girdi, yetmedi!
Sonra gitti, o araziyi satın aldı, yetmedi!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yıkım için Zonguldak Belediyesi'ne yazı göndermiş!
Ama yıkılmıyor!
Yıkılmadığı gibi devlet eşrafı, TTK Memurlar Derneği Lokali'ne gidiyor!
Sonra Ülkü Masalcı'ya "tuvaletin kaçak" diye ceza yazıyorsun!
Şehrin içine edilen imar kirliliğine göz yumuyorsun!
Git, tuvaleti yık!
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nü alkışlıyoruz!
Bu arada, Bükrü İnşaat hakkında tonlarca yazı çıktı!
Hatta binaların altından su çıktığı yazıldı!
Ama soruşturmada temiz çıktı!
Güpgüpoğlu'nun oteliyle ilgili kaçak işleri Filyos Belediyesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne bildirmiştir!
Bakalım orada gereği yapılacak mı?
Filyos Ateş Tuğla Fabrikası'nın iskanı yok!
Büyük bölümünün inşaat ruhsatı yok!
Hatta işyeri açma ruhsatıyla ilgili de sorun vardı!
Ama oraya bir şey yok!
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nü alkışlıyoruz!
Filyos'ta gösterilen hassasiyetin Zonguldak Merkez ilçede de gösterilmesini bekliyoruz!
Samimiyseniz, zaten elinizde yıkım kararı olan TTK Memurlar Derneği Lokali'nden başlayın!
Zonguldak'ta ruhsat verilmeyecek yerlere ne ruhsatlar verildi!
Onlara da bir el atalım!
Sonra devletin gücünü ve adaletini görelim.

Kaç santim adamsın?
Zonguldak'ta bir il müdürü ile yardımcısının fotoğrafını "sevgili" diye basanlar, sendikacı ile bir gazetecinin fotoğrafını "ailece tatil yaptılar" diye yayın yapanlar, cinsel fantazilerini santim santim yazanlar, bize "etik" ve "ahlak" dersi vermeye kalkıyor!
Yetmiyor, meslek örgütlerine çağrı yapıyorlar!
İyi de bunun için, sizin, bize isnat ettiğiniz "kusur"ları işlememiş olmanız gerekmiyor mu?
Bir de yaptıkları rezilliği "Yanlışlıkla oldu" deyip geçiştiriveriyorlar!
Bir haber yanlışlıkla yazılır mı?
Yani ortada "Ele verir talkını, kendi yutar salkımı" durumu yok mu?
Yani millet, sizin ne olduğunuzu bilmiyor mu?
Devlet, sizin ne olduğunuzu bilmiyor mu?
Bu işlerin bu noktaya gelmesinin nedenini bilmiyor mu?
Bir de "adamlık listesi" hazırlıyorum!
Milleti arıyorum, "Kaç santim adamsın?: diye soruyorum!
Listeyi önümüzdeki günlerde yayınlayacağım!
Bakalım, kim "kaç santim adam", göreceğiz!

İddianame...
Üşenmedim, birkaç telefon görüşmesi yaptım!
Adamın telefonunu bulmak fazla uzun sürmedi!
Şimdi dava dosyalarını, ifadeleri filan topluyorum!
Her şey tamamlanınca, öyle bir "iddianame" hazırlayacağım ki!
Bir daha kimse konuşamayacak!
Yazdığım "iddianame"de hakime bile gerek kalmayacak!
Herkes kararı vicdanıyla verecek!
Şüpheye yer bırakmayacak!
Google'den, sosyal medyalardan topladım bir kısmını!
Çok güzel bir dosya oluyor!
Yayınlamakla, kendilerine hediye etme arasında gidip-geliyorum!
Ben biraz daha gidip-geleyim, kararımı size bildiririm!