Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Zonguldak ziyaretleri kapsamında Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) ocağa inmek istedi.
TTK Genel Müdürlüğü'ne bir yazı yazıldı ve izin istendi.
DEVA Partililere, bu yazının Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na gönderildiği yönünde bilgi verildi.
15 gün öncesinden istenilen izne herhangi bir yanıt gelmedi.
Ayıp edildi!
Kim olursa olsun, görüşü ne olursa olsun, kriterler dahilinde talep eden herkesin ocaklara inmeye hakkı var.
Bu madenler; devletin madeni, AK Parti'nin değil!
Demokrasiden bahsedilen bir ülkede antidemokratik uygulamalar hiç hoş olmuyor.
Bürokrasinin siyasete endeksli olması ne kötü!

'Duydun mu? Öğrenci sayısında düşüş yaşanıyor!'
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi'ne (ZBEÜ) öğrenci kaydı sayısındaki düşüş, kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor.
Öğrenci kaydı sayısının düşüşünü herkes farklı yorumluyor.
Kimi, ZBEÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı'nın tutumlarına bağlıyor...
Kimi, bunu Rektöre bağlamanın anlamsız olduğunu ifade ediyor...
Kimi, kentin yaşanabilir olmayışı ve sosyal alanların azlığına...
Kimi, kentte altyapı ve üstyapı anlamında her şeyin tam olduğunu ancak öğrencilerin başka şehirleri tercih etmesine...
Kimi, şehrin pahalı olmasına, ev kiralarının yüksek olmasına...
Kimi, pandemiye...
Kimi, siyasete...
Kimi, bürokrasiye...
Kimi, belediyeye bağlıyor...
Ancak bu düşüş, birden olmamış. Kademe kademe "ben gidiyorum" demiş.
2016 yılında 9 bin 600 olan öğrenci kaydı sayısı, 2021'de 5 bin 500'e düştü.
Sonuçta bir düşüş var. Türkiye geneline yansıyan bir düşüş olabilir. Ancak bu Zonguldak'ın eksik olmasından kaynaklanıyor.
Bunu kabul etmek lazım.
Zonguldak'ın "marka şehir" olması şart.
"Duydun mu? Öğrenci kaydı sayısında düşüş yaşanıyor" deyip, elimizi-kolumuzu bağlayamayız.
Herkes çalışacak...
Siyasi, bürokrasi, basın ve sivil toplum kuruluşları...
Herkes bir şekilde üniversitenin ve şehrin reklamını yapmak durumunda.

'İki gündür eşimi görmüyorum'
İncivez Mahallesi Muhtarı Hüseyin Cevher'in yanına uğradık. "Üniversite açılıyor, öğrenciler gelmeye başladı. Durum nedir? 1,5 sene aradan sonra İncivez öğrenci ağırlamaya hazır mı?"
Bunları konuştuk.
Hüseyin Muhtar, her zamanki gibi çok heyecanlı... Yerinde duramıyor, kapıları süpürüyor, yol kenarlarındaki çöpleri topluyor.
Aracının bagajında bütün alet-edavat var. Yolda, kanalda, boruda, patlak-çatlak ne varsa koşturuyor, vatandaşa yardım ediyor.
Telefonu susmuyor... Hem telefona, hem muhtarlığa gelenlere cevap veriyor.
Ama hiç mi sinirlenmez insan? Nasıl bu kadar sakin olabiliyor? Yaptıklarını nasıl keyifle anlatıyor?
Dinlerken biz yorulduk vallahi... Her gün sabah 05.00'de kalkıp, mahalleyi turluyor
Mahallenin; emniyeti, huzuru, arızası bilmem nesi varsa, hepsiyle ilgileniyor.
Tabi ki ekibi var, azalarıyla birlikte bu işi çok güzel götürüyor.
Çok ama çok çalışıyor.
"Ben, Cumhurbaşkanının temsilcisiyim" diyor.
Bir de sohbet ederken, 'Vallahi, Allah inandırsın, eşimi göremiyorum. Geçenlerde iki gün birbirimizi görmedik" dedi.
Kendisini tebrik ediyorum.
Yaş olarak oldukça dinç, büyük emek sarf ediyor.
Bazı oturan muhtarlar var, onlar gibi değil.