Zonguldak'ı "turizm kenti" yapmak istiyorsak...
Ya da turizmden pay almasını istiyorsak...
Neler yapılması gerektiğini dün bir miktar paylaştım.
Buradan yürüyelim...
Zonguldak Adliye binası yetersiz...
Otoparkı yetersiz...
69 Ambarları'nın olduğu bölge "Kamu Hizmet Kampüsü" gibi oldu.
Adliyeyi oraya taşıyalım.
Zonguldak Valiliği ve Zonguldak Belediyesi binalarını da yıkalım.
Onları da 69 Ambarları'nın olduğu bölgeye alalım.
Kentin önünü açalım.
Valilik binasının olduğu alan "Kent Meydanı" olsun.
Sahil Projesi'yle tam uyum sağlansın.
Şu anda kullanılan yeni adliye binası "otel" olsun.
Yanındaki eski adliye binası ve polis lojmanlarını yıkalım. Adliye binasını otel olarak alacak kişiye, yeni adliye binası yaptırmak zor olmasa gerek.
O konumda bir otel için, iki adliye binası yapılmaz mı?
Adliyenin olduğu bina otel olsa...
Otelde kalan misafirler, tünelden yürüyerek Fener'e çıkar, yürüyerek çarşıya gider!
"Kardeşim, şehir merkezine düzgün bir tuvalet yapmayan adamlara bu projeler teklif edilir mi?" dediğinizi duyar gibiyim.
O da olur!
"Zihinsel dönüşüm" başlarsa, o da olur.
Ama Fener'i de işgalden kurtarmamız lazım.
TTK'ın lojmanlarını boşaltıp, turizme kazandırmamız lazım.
Bakın bakalım o zaman Ankaralılar, Amasra'ya mı geliyor, Zonguldak'a mı?
Bir süre sonra, TTK Genel Müdürlüğü binasını bile otel yapmak zorunda kalabiliriz.
50 bin işçiye göre tasarlanan bir Genel Müdürlük binası, 8 bin çalışan için çok büyük değil mi?

TTK Genel Müdürlüğü binası, yani bilindik adıyla "Beyaz Saray" otel olsa, Zonguldak'ta bugünkü halinden daha fazla katkısı olur.
Genel Müdürlük, Üzülmez'de olsa ne zararı olur?
Yayla Konağı boşuna durmuyor mu orda?
Yayla Konağı da otel olsun.
Halka açılsın.
"3-5 kişiye hizmet edecek" diye kurum nasıl zarar ediyor?
Yazık değil mi?
Biz bu "Kelebeğin Rüyasına Yolculuğu" gerçekleştirmek zorundayız.
Hazırlayacağımız güvenli ocaklarla, gelen turistlere kömürün nasıl çıkarıldığını göstersek, kömür kazdırsak, kazdıkları kömürü onlara satsak, müthiş bir anı olmaz mı?
Bu durumda Zonguldak Limanı zaten kendiliğinden "yat limanı"na dönüşür.
Adliye otel oldu...
Önüne yatı bağladın...
Daha ne olsun?
Bütün bunların olması için 69 Ambarları bölgesini, "Kamu Hizmet Kampüsü"ne çevirmemiz lazım.
Zaten ondan sonra değişim ve dönüşüm kendiliğinden gelir.
Zonguldak Valiliği, Zonguldak Belediyesi ve Zonguldak Adliyesi, 69 Ambarları'na taşınsın.

İlk taşı günahsız olan atsın!
Kamyon lastiği kadar kafası olup, sibop kadar beyni olmayan kişinin akla ziyan çağrılarını görüyorum.
Kendimi gülmemek için zor tutuyorum.
Bir insan bu kadar zavallı olabilir mi?
Yahu, çağrı yaptığın insanlar senin ne "mal" olduğunu bilmiyorlar mı?
Kişisel çıkarı için devletin memuruna hakaret edenler, iftira atanlar ve bu nedenle ceza alanlar konuşabilir mi?
Çalıştığı işyerinin parasını kullanan, diğer işyerinin adını kullanıp kendi şahsına iş alanların başkalarına laf söyleme hakkı olabilir mi?
İncil'de yazılı olduğu bilinen ünlü bir anekdot var: Zina yaparken yakalanan bir kadın, Hazreti İsa'nın huzuruna getirilir ve onun taşlanarak öldürülmesi talep edilir. Hazreti İsa, bunun üzerine şöyle der: "Aranızda günahsız olan, ona ilk taşı atsın!" (8'inci Bölüm, Zinada Yakalanan Kadın, Yuhanna İncili) Bunun üzerine hiç kimse kadını yargılayamaz ve Hazreti İsa da kadını affederek gönderir.
Diyorum ki, ilk taşı günahsız olan atsın!
Sana da söylüyorum Teressa!