Son günlerde yaşanan polemiklerle ilgili gelen değerlendirmeleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bunlardan resmi olanı; endişe edilecek bir durum olmadığını, her şeyin kontrol altında olduğunu, sakin olmamın işleri kolaylaştırdığını, tansiyonu yükseltecek işler yapmadığımı, bunun da iyi bir şey olduğunu söyledi.

Sivil olanı, "Sen, operasyonu kimin yönettiğini ve kimlerin kullanıldığını zaten biliyorsun. O nedenle bunların eline çok koz verme! Elindeki cephaneyi boşa harcama! Geçmişte sorun çıkardığın herkes birleşmiş durumda. Süreç uzayabilir!" dedi.

Politikacı ise, "Ben, senin yerinde olsam, bunların elindeki kozları tek tek alırım. Öncelikle yazılanlara yanıt vermem. Bu, geri adım değil. Daha ileri gitmek için çok doğru bir adımdır" diye öğüt verdi.

Zonguldak'ta bilinçli olarak gerilen tansiyonu düşürme görevini bana verdiler!

Ahlaksızlıkları dizi film olacak kişi, biraz daha zorlarsa, kendisini millete "Rahibe Teresa" diye yutturacak!

Üç ismin ortak dileği, bu polemikleri bu köşeden yürütmemem!

Zonguldak'ın en çok okunan köşesinde böyle bir konunun sürdürülmesi, Zonguldak'a zarar veriyor.

Gazete ve internet sitesine bu işi fazla bulaştırmamam tavsiye ediliyor.

Öneri, illa yazılacaksa, bu yazılar "Ali Rıza Tığ" adı altında değil, kulis ya da başka bir isimle yazılmalı.

Hafta sonu bu önerileri aldım. Yapabilir miyim, bilmiyorum. Kendi adıma tansiyonu düşürmek istesem de; imar işini çözemeyenlerin, kaçak bina dikenlerin, eşini-işini batıranların, geçmişte üzülenlerin bu niyeti okumak istemeyeceğini biliyorum!

Ufak ufak başlayalım bakalım!

Muhbir!

Muhbir kadromuzu yenileme kararı aldık!

Nerede, ne kadar içtiği, nerede yattığı belli olmayan biri, tüm muhbirlerimizi deşifre etti! Neye uğradığımızı şaşırdık!

Yeni isimler bulup kadromuzu sıfırdan kuracağız!

Devletin mahrem bilgilerine sahip olduğumuzu, kişisel verileri elde ettiğimizi ve bu bilgilerle şantaj yaptığımıza inanan zavallılar, kendileri hakkında yazdıklarımıza, bize servis edildiğine inanıp yazanlar, kendileri hakkında yazdığımızda "Yalan yazıyor, buna Kadir İnanır" diyorlar!

Bunlardan birinin IQ'su ayakkabı numarasından, diğerinin ise göğüs bedeninden küçük!

Bu seferki muhbir kadrolarını onların içinden kuracağız!

Ama yanlarında personel çalışmıyor!

Konuştukları kişiler bize anlatıyor!

Böyle diyeyim de telefonlarının dinlendiğini zannetmesinler!

Bunlar, tek merkezden yönetiliyor!

Kaynak, Filyos!

Ama yapımcı Zonguldak'ta yaşayan bir Trabzonlu!

Yönetmen, başrol oyuncuları ve yardımcı oyuncuları da Trabzonlu isimlerden seçilmiş!

Konuk oyuncular ve figüranlar, Zonguldak'ın beldelerinden seçilmiş!

Kötü adam rollerinde bir uyuşturucu satıcısı var!

Kötü kadın rolü için bir isim bulunmuş!

Ama ona henüz rol vermemişler!

İyileşsin, ona da bir rol verirler!

Kötü patron onun için bir şeyler düşünüyor!

Bunu yakın çevresine söyledi!

Haberiniz olsun!

Çek bir fırt daha!

Beraat!

Zonguldak yerel basınında ne kadar çok "Fan"ımız oluştu!

Biri, üç sefer yüksek sesle "beraat" yazınca, biz de uyuşturucu satıcısı olduğu iddiasıyla yargılandığı davadan "beraat etti" sandık!

Meğer, o kendisi hakkında açılan başkaca davalardan beraat etmiş!

Onlar önemli değil ki!

Önemli olan, uyuşturucu satıcısı olduğu iddiasıyla yargılandığı davadan beraat etmesi!

Biz onu bekliyoruz!

Sadece bize düşmanlık beslediği için kullanılan ve iş bulan çocuk!

Aklın başına gelince, ayılınca anlayacaksın!

Günün Fıkrası: Eşek...

Nasreddin Hoca, bir gün yine eşeğe ters binmiş.

Adamın biri, "'Hocam, neden ters biniyorsun?" diye sormuş.

Hoca, "Arkadan gelen tehlikeleri görmek için" demiş.

Adam, "Ya önden gelen tehlikeler?" demiş.

Hoca da cevap vermiş:

"Onu eşek de görür..."