Çaycuma'nın Filyos Beldesi'nde Güpgüpoğlu A.Ş.'nin yıllardır bitmeyen 4 yıldızlı otel inşaatı gündemden düşmüyor.
Kaba inşaatı biten oteli, 145 milyon liraya satışa çıkartan Güpgüpoğlu, müşteri bulamadı.
İnşaat maliyetleri arttığı için neredeyse iki yıldır otele çivi çakılmadı.
Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz, aile fertleriyle görüşüp, otelin son durumu hakkında bilgi aldı.
Güpgüpoğlu Ailesi, otel inşaatının hızlandırılacağını ve kısa süre içinde tamamlanacağını söyledi.
Buna rağmen inşaatta bir hareketlilik olmadı.
Gelelim otelin mühürlenme meselesine...
Batı Karadeniz Yapı Denetim Şirketi, inşaattaki eksiklikleri Filyos Belediyesi'ne ve otel sahiplerine bildirdi.
Belediye, oteli mühürledi.
Bana sorarsanız, Güpgüpoğlu Ailesi, oteli bitirmek istemiyor.
Bu haliyle satmak istiyor.
Ama Vali Mustafa Tutulmaz'a da söz verdiler.
Bir formül bulmaları gerekiyordu.
En güzel formül, otel inşaatının mühürlenmesiydi.
Böylece topu Filyos Belediyesi'ne atacaklar, inşaata devam etmekten ve Vali Mustafa Tutulmaz'a verdikleri sözden kurtulacaklardı.
Otel inşaatına devam etmek isteseler, yapı denetim şirketinin belirlediği eksikler kısa sürede düzeltilir ve iş hızlanır.
Bekleyip görelim...

Bizimle mertçe savaşın!

Filyos Belediyesi ile Filyos Ateş Tuğla Fabrikası arasındaki tartışmayla ilgili haber ve yorumlara başladığımız günden bu yana her gün yeni bir saldırı altında kalıyoruz.
Ama biz bu duruma alışkınız.
Hatta saldırı olmayınca, rahatsız oluyoruz.
Birilerini konuşturup, "Ali Rıza Tığ bizden para istedi" diye haber yapıyorlar.
Para istediğimiz kişilerin akılları, Filyos meselesi başladıktan sonra mı başlarına gelmiş?
Çok ilginç, değil mi?
Önlerinde engel gördükleri herkese bir yafta vuruyorlar.
Bizim çekineceğimiz hiçbir konu yok.
Elinde bilgisi-belgesi olan Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurabilir!
Bizim üzerimize uyuşturucu satıcılarını salmayın!
İçtiği yer ile yattığı yeri bilmeyenleri hiç salmayın!
Bizimle mertçe savaşın!
Bize "belden aşağıya yazıyor, özel hayatı ihlal ediyor" deyip, insanların özel hayatlarını yazarak kiminden 500 bin lira, kiminden 300 bin lira, kiminden 200 bin lira isteyen kişiyi de kamuoyu biliyor.
İş dünyasına şantaj nasıl yapılıyor, herkes görüyor.
Siyasetçilere şantaj nasıl yapılıyor, herkes görüyor.
Yakında fotoğrafı çok net göreceğiz.
Bu işlerin arkasında olanlar, bedelini ödeyecekler.
Bizim işimiz maşalarla değil!
Masanın başında oturanlarla!

Kıssadan Hisse: Lider ve basit işler...

Seçimlerde yüzde 50 oy alarak başbakan olan Süleyman Demirel, meclisin ilk günü meclis binasında İsmet İnönü ile karşılaşır.
İnönü sorar:
"Meclisin kaç merdiveni var Süleyman, biliyor musun?"
Demirel, "Bilmiyorum!.." der.
Beklemediği bir soruyu yanıtsız bırakan Demirel, içten içe bozulmuştur.
Birkaç gün sonra yine mecliste İnönü'nün yanına giden Demirel, kulağına eğilerek, "Efendim, meclisin 220 merdiveni var!" der.
"Kime saydırdın?" diye sorar İnönü...
Demirel, "Bizzat ben saydım efendim!" der.
Ve bunun üzerine İnönü'den tarihi bir söz duyar:
"Bak Süleyman, lider odur ki, zor işlerle uğraşsın.
Lider, basit işleri kendi yapmaz. Bak, mesela ben meclisin kaç merdiveni olduğunu bilmiyordum.
Sana saydırdım..."