Köyler viran oldu.
Araziler orman.
Geri dönsek.
Dönemiyoruz.
Bir yığın sorun var.
Diyelim ki çoğunluğunu aştık.
Geri dönecek gücü bulduk.
Köye ev yapıp yerleştik.
Arazilerin toplulaştırılması yapıldı.
Bizim de bir aileyi geçindirecek kadar arazimiz oldu.
Ne ekip dikeceğimize karar verdik.

Hatta ürünümüzün pazarlama sorununu da çözdük.
Çalışacak şartlar oluştu.
Şimdi kim çalışacak?
Çocuklar telefon bağımlısı.
Tarlaya götürebilene 'helal olsun' demek yetmez.
Madalya vermek lazım.
Anne ev işlerinde.
Geri kaldı...

İşten anlamayan baba...
Hadi araştırdı...

Öğrendi...

Anlar hale geldi.
Tek başına ne iş yapabilir?
Çok büyük sorun.
İlerleyen zamanlarda bu sorun her alanda baş gösterecek.
Sanayilerde...
İnşaat sektöründe.
Hizmet sektöründe...
Kısacası...
Almanya'nın çalıştıracak işçi bulamayıp kapıları bizim millete açtığı ortama doğu yol alıyoruz.
Çok geç kalmadan tedbir almak gerek...

Günümüzün en büyük sorunu...

Namaz kılıyor ama...
Oruç tutuyor ama...
Ben oruç tutmuyorum...
Namaz kılmıyorum...
İnsanlar karşısındakilere böyle bakıyor.
Hata ve günahı...
Yanlışı...

İbadetleri ile eleştiriyorlar.
Ya da...
Kötü yapmıyorlar ama...
İbadet de yapmıyor.
Veya...
Güzel bir iş yapıyor.
Ama yapmadığı amel ile ilişkilendiriyor.
[*] [*] [*] [*]
Bizim bu olaylara bakışımız net.
Kişiye Allah'ın soracağı sualler bizi ilgilendirmiyor.
Hakkımız değil.
Haddimiz de değil.
Hatta.
Bu işin sonu bizim için manen kötü bir sonuç da doğurabilir.
Örnek...
Ahirette ne yapacak?
Ya da...
Yanacak...
Böyle bir yaklaşım; bizim, karşımızdaki insanın ahireti hakkında bir yargıya vardığımızın göstergesidir ki...
Bunu yapacak yegane güç yüce mevladır.
Allah bizi şirk koşanlardan eylemesin.
[*] [*] [*] [*]
Biz insanlara kendi ilişkilerimiz açısından bakalım.
Ayinesi iştir kişinin, lafına bakmaz.
İşe şu ölçüden bakalım:
"Kişinin namazına, orucuna bakmayın...
Konuştuğunda, doğru konuşup konuşmadığına...
Kendisine emniyet edildiğinde, güvenilirliğini ortaya koyup koymadığına...
Dünya kendisine güldüğünde, takvayı elden bırakıp bırakmadığına (menfaat anındaki tavrına) bakıp öyle değerlendirin."

Hz. Ömer'den rivayet edilir.
Veya Hz. Ömer rivayet eder.
Ölçü belli.
Bunun ötesi...
Kişi ve Allah arasında...