Zonguldak'ta önüne gelen Pusula'yı ve Ali Rıza Tığ'ı eleştiriyor.
Kesinlikle dert etmiyorum. Ben; neyin, ne olduğunu, neden olduğunu biliyorum.
Bugün size önemli bazı tespitlerde bulunmak istiyorum.
Ereğli Gündem Gazetesi'nin Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı İşleri Müdürü Yasin Hamzaçebi kim, biliyor musunuz?
Zonguldak'ta cumhuriyet tarihinin en büyük "nitelikli dolandırıcılık, evrakta sahtecilik ve zimmet" gibi ağır suçlardan 100 yılı aşkın hapsi istenen biri...
Bu davalardan 20 yıl hapis cezası aldı. İstinaf onayladı. Dosya Yargıtay'da...
Yasin Hamzaçebi, Ereğli Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçtiğimiz günlerde 13 yıl hapis cezası aldı.
Neden, biliyor musunuz?
Nitelikli dolandırıcılıktan...
Bu kişi, bir gazetenin genel yayın yönetmeni ve yazı işleri müdürü...
Zonguldak'ta basının geldiği noktayı tartışırken, beni hedefe koyanların başlarını kaldırıp çevrelerine bakmalarını tavsiye ediyorum.
Hele bir ağabeyimiz daha var.
Ona, "Sen bu işe karışma. Sen gazeteci değilsin" diyoruz.
Ama inandıramıyoruz.
Yine saçma-sapan bir yazı yazmış.
Yerel basın konusunda Vali Bey'i göreve çağırmış.
Yahu, sen öyle şeyler yazıyorsun ki!
Vali Bey tuşa bir bassa!
Seceren önüne düşüyor!
Herkes konuşsun!
Sen konuşma!
Milleti kendine güldürme!
Ağır ol, "molla" desinler!
Müezzinlik yap!
Allah aşkına!

Güven duygusu kaybolmuş!
Sel felaketi nedeniyle çok kısa bir süre içinde 11,5 milyon lira toplandı.
5 TIR gıda yardımı hemen yola çıktı.
Yani insanlar inanırsa, destek veriyor.
Nereye gittiğini bilince, herkes parayı veriyor.
Nereye geleceğimi tahmin ettiniz.
Peki, Zonguldak Kömürspor'a 10 bin lira vermekten imtina eden insanlar, böylesi bir olayda nasıl oluyor da parayı şakır şakır veriyorlar?
Çünkü inanıyorlar.
Zonguldak Kömürspor'un; halkta, iş dünyasında, bürokrasi dünyasında bu karşılığı yok.
Olmuş olsa, bir haftada 5 milyon lira toplanır, zımba gibi bir takım yapılır, bir üst lige çıkılır.
Aklıma geldi, yazmak istedim.

Kıssadan Hisse: Terzi...
Bir bilgeye sormuşlar:
"Efendim, dünyada en çok kimi seversiniz?"
"Terzimi severim" diye cevap vermiş.
Soruyu soranlar şaşırmışlar:
"Aman üstat, dünyada sevecek o kadar çok kimse varken terzi de kim oluyor? O da nereden çıktı? Neden terzi?"
Bilge, bu soruya da şöyle cevap vermiş:
"Dostlarım, evet, ben terzimi severim. Çünkü ona her gittiğimde, benim ölçümü yeniden alır. Ama
ötekiler öyle değildir. Bir kez benim hakkımda karar verirler, ölünceye kadar da, beni hep aynı gözle
görürler."

Günün Fıkrası:' Ne kadar zam istiyorsun?'
Hizmetçi, evin hanımından zam ister. Evin hanımı, bu zam talebine sıcak bakmaz ve hizmetçiyle aralarında şöyle bir konuşma geçer.
Kadın: "Neden zam istiyorsun?"
Hizmetçi: "Zam istememin üç nedeni var. Birincisi, sizden daha iyi ütü yapıyorum."
Kadın: "Benden daha iyi ütü yaptığını kim söyledi?"
Hizmetçi: "Kocanız..."
Kadın: "Öyle mi?"
Hizmetçi: "Zam istememin ikinci nedeni, sizden daha iyi yemek pişirmem."
Kadın: "Saçma, bunu da nereden çıkardın?"
Hizmetçi: "Kocanız söyledi."
Kadın: "Kocam söyledi, öyle mi?"
Hizmetçi: "Üçüncü neden ise, yatakta sizden daha iyi sevişmem."
Kadın, iyice sinirlenerek, "Bunu da kocam mı söyledi?" dedi.
Hizmetçi: "Hayır hanımefendi, bunu bahçıvan söyledi."
Kadın: "Peki, ne kadar zam istiyordun?"