Bizi önce Zonguldak Valisi Mustafa Tutulmaz'a, ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya şikayet edeceklermiş.
Valiliğe gidecek heyette; Sami Aydın, Aydın Arıcı, Yaşar Gök, Nevzat Taşdan, Yasin Hamzaçebi mutlaka olmalı. Onlarsız bu ziyaret eksik kalır. Hatta "yerli-yabancı dengesi olsun" diye mastürbasyon çeken belediye başkanını da listeye dahil edin! Anlatsın bakalım, bu yaşta bu heyecana nasıl kapılmış? Malı nasıl işportaya düşürmüş! Bir de milletvekili olsun!
Mesela, Sami Aydın, ne diyecek İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya?
"Sayın Bakanım... Ben Hazine arazisini işgal ettim. TTK'nın arazisini işgal ettim. İmara aykırı binalar yaptım. Para verdiğim halde Pusula Gazetesi ısrarla beni yazdı. Hatta bu nedenle hapis de yattım. Hala yazıyor. Ben işi ayarlamaya çalışıyorum. Ama her seferinde Pusula Gazetesi işimi bozuyor. Bu gazetenin sahibi Ali Rıza Tığ'ı görevden alın. Yerine bizim hemşehrilerimizden birini atayın. Ben de Sürmeneliyim. Hemşehriyiz Sayın Bakanım" mı diyecek?
İşlettiği çay ocağının bile sahibi olamayan Aydın Arıcı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ne diyecek?
"Sayın Bakanım... Ben Rizeliyim. Ama sizi çok severim. Aynı derenin balığıyız. AK Partili Zonguldak Belediyesi bana 206 lira ceza kesti. Ben de sosyal medyadan Allah ne verdiyse yazdım. 'Fadime Hala olmayacağım' dedim. Sonra Başkan aradı, gittim. Ali Rıza Tığ, benim için 'Fadime Hala' yazdı. Onu görevden alın! Bizim çocuklardan birini atayın" mı diyecek?
Mesela, Yaşar Gök, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ne diyecek?
"Efendim, benim kendi üzerime kayıtlı hiçbir şeyim yok. Ama her işi yaparım. Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ı, AK Parti Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir ile ben tanıştırdım. Sayemde belediye başkanı oldu. Ben belediyeye temizlik malzemesi satıyorum. Başkan söyleyince, Eren'e de veriyorum. Ama Ali Rıza Tığ, iki de bir bizi 'Gök' filan diye yazıyor. Soyadımı mı değiştireyim? Ali Rıza Tığ'ı görevden alın" mı diyecek?
Mesela, eski Kaymakam Nevzat Taşdan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ne diyecek?
"Efendim, ben Zonguldak Vali Yardımcısıydım. Ereğli'de iki çocuğumun annesi 11 yıllık sevgilim vardı. 30 Ağustos törenlerine geç kaldım. Beni yazmaya başladı. Sonra 11 yıllık sevgili ve ondan iki çocuk yaptığımı ortaya çıkardı. Ben çocukları üzerime aldım. Bunu da yazdı. O çocuklara bakmak için bir Afgan kadın ayarladım. Ona da nikah kıydım. Onu da yazdı. Ali Rıza Tığ, özel yaşama müdahale ediyor. Onu görevden alın" mı diyecek?
Mesela, Yasin Hamzaçebi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ne diyecek?
"Sayın Pakanum... Ben Zonguldak'ta, müdürüyle işbirliği yapıp İş Bankası'nı dolandırdım. Bir sürü kişiyi mağdur ettim. Biraz hapis yattım, çıktım. Nasıl çıktığımı sonra anlatırım. Neredeyse tüm suçlamalar zaman aşımına uğrayacaktı. Bu Pusula ve Ali Rıza Tığ, bana bir yapıştı, sadece zimmetten 20 yıl ceza aldım. Ereğli'de nitelikli dolandırıcılıktan başka bir davadan 13 yıl ceza aldım. Pusula'yı kapatın, Ali Rıza Tığ'ı buradan alın. Biz de yolumuza bakalım" mı diyecek?
Mesela, Filyos'taki vatandaş, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ne diyecek?
"Efendim, biz tam işi ayarlamıştık. AK Partili Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal, bizim arsanın imar işini yapmadı. İnat ediyor. Senin selamını söylüyoruz, yine yapmıyor. Ali Rıza Tığ da iki de bir yazıyor. Hem Ömer Ünal'ı, hem de Ali Rıza Tığ'ı görevden alın. Biz de işimize bakalım" mı diyecek?
Mesela, mastürbasyon çektiği fotoğraf sokağa düşen belediye başkanı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ne diyecek?
"Sayın Bakanım, bana komplo kurdular, komplo! Tamam, o fotoğraftaki benim. Ama ben bir şey çekmedim! Kadın çekmiş! Ben laf dinledim. 'İstifa et' dediler, ettim! Ama Ali Rıza Tığ, 'Ekim kaç çekiyor?' diye yazmasaydı, benim ne çektiğim belli olmayacaktı. Ben ettim, Ali Rıza Tığ da istifa etsin" mi diyecek?
Mesela, o milletvekili, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya şöyle mi diyecek?
"Ben eskiden de bu ginsengi satıyordum. Milletvekili olduktan sonra da ihtiyacı olanlara sattım. Doğal bir üründü. Bir gün parti toplantısında sattım. Bizim milletvekili de aldı. Kendisi çok cimri olduğu için 'tarihi geçmiş' filan diye iftira attı. Ben sonra 450 lirasını geri gönderdim. Ali Rıza Tığ yazmasa, hiç kimsenin haberi olmayacaktı."
Bu arada, ben de bir liste yapıyorum.
Bir işadamı diyor ki:
"Benden 15 bin lira istedi. Vermedim, 'Pantolonun paçası kısa' diye yazdı!"
Bir belediye başkanı diyor ki:
"Benden 5 bin lira istediler. Vermedim. O gün bugündür yazıyor."
Bir milletvekili diyor ki:
"Bana 'FETÖ'cü' diye yazdı. Bizim arkadaşlar 'sussun' diye para vermişler. Ondan sonra yazmadı."
Çarşambalı arkadaş, "Beni de 'FETÖ'cü' diye yazdı. Parayı verdim, bir daha yazmadı" diyor!

İpten boşanmış gibi!
Günlerdir ipten boşanmış gibi saldırıyor.
Gerçekten boşanmış gibi saldırıyor.
Bir gün başka bir soyadıyla saldırıyorlar...
Diğer gün başka bir soyadıyla saldırıyorlar.
Avukatımız şaşkın...
"Biraz bekleyelim bakalım" dedi.
Ben de başka bir şey önerdim!
Bekliyoruz!