Kerameti kendilerinden menkul 5-6 kişi, aynı kalemden çıkan haberleri evirip-çevirip duruyorlar.
Biri yazıyor, diğeri ondan alıyor, sonra öbürü takla attırıyor, bir diğeri parende yaptırıyor!
Farklı basın kuruluşlarıymış gibi numara çekiyorlar.
Buradan tümüne "hodri meydan" diyorum.
Elinizden geleni ardınıza koymayın.
Topunuzla-tüfeğinizle, kaleminizle-haberinizle, neyiniz varsa gelin.
Size pabuç bırakan, sizin gibi olsun.
Bizi isimsiz haber yapmakla suçlayanların, özel hayat vurgusu yapanların, yaptıkları haber ve yorumlara bakar mısınız?
Şöyle köşelerine bir baksınlar, nasıl rezillik yapmışlar, hatırlasınlar!
Bizde isimsiz çıkan haberlerin yüzde 100'ünden resmi kurumların haberi vardır.
Biz isimsiz bir kulis yazmışsak; o beldenin, o ilçenin ya da yerleşim biriminin yetkilisi bizi aramışsa, kendilerini bilgilendiririz.
Elimizdeki bilgi ve belgeleri kendileriyle paylaşırız.
Yetkili bir sorar "yalan", iki sorar "yalan", üçüncüyü sormaz!
Pusula'nın etkinliği ve çok okunmasının nedeni de budur.
Bizde yalan olmaz.
Bunu geçmişte gördünüz.
Bundan sonra da göreceksiniz.
Siz, devletin kaymakamını "gizli bir görüşme yapıyormuş" gibi suçlayacaksınız!
Bir belediye çalışanının, başka bir çalışanın kızına attığı mesaj için şantaj suçlaması yapacaksınız!
Sonra "Devleti yönetenler böyle haberlerden hoşlanıyor mu?" diyeceksiniz!
Ben söyleyeyim...
Biz "devleti yönetenlerin hoşuna gitsin" diye haber yapmıyoruz. Hoşlarına gider, gitmez! Paşa gönülleri bilir! Biz her zaman burada yazıyoruz. Beğenmeyen, gitsin başka gazeteyi okusun! Ama yine gelip burayı okuyorlar!
Kenti yönetenler, bizi eleştirenlerin yaptıkları haberlerden de hoşlanmıyorlar!
O haberleri; kimlerin, neden yaptırdığını biliyorlar!
Bağlantıyı kuramadıkları zaman bize soruyorlar!
Biz de kendilerini aydınlatıyoruz.
Kenti yönetenler; uyuşturucu satanların, uyuşturucu kullananların, uyuşturucu satıcısından para alanların, oturak aleminde sızıp kalanların yazdıkları haberlerden de hoşlanmıyorlar.

Elde var bir!
Kum saati çalışmaya başladı.
Hak ve hukuktan ayrılmadan mücadelemizi sürdüreceğiz.
Geçmişte bize iftira atan, hakaret eden, saldıranlarla nasıl hukuk önünde hesaplaşmışsak, bundan sonra da böyle yapacağız.
Adalet biraz ağır işliyor. Ama işliyor.
Er ya da geç sonuç alınıyor.
Gönül ister ki, bu işler daha hızlı olsa...
Kimsenin hakkı kimsede kalmasa...
Ama biz, kum saatini kurduk!
Vakit tamam. Kumlar dökülmeye başladı!
Allah'ın izniyle göreceğiz. Göreceksiniz!

İdrarından kan geliyor!
İşadamından istediği 15 bin lirayı alamayınca, "Paçası kısa" diye yazan biri vardı, hatırladınız mı?
Hani belediye başkanından istediği 5 bin lirayı alamayınca, ortalığı ayağa kaldırmıştı!
Ve hatta üçüncü sıradan milletvekili yapacağı belediye başkanı hakkında neler neler yazmıştı!
Milletvekili adayına "FETÖ'cü" diye yazıp, sonra aldığı parayı da unutmuş!
Çarşanbalıyı, Perşembeliyi zaten unutmuş!
Haberalı unutmuş, haberveri unutmuş!
Gerçekten akıl tutulması yaşıyor bunlar!
Dün telefon geldi... "Kozlu sahilinde bir kızıllık oluştu" diye!
Birilerinin idrarından kan geliyor olabilir!
Aman dikkat!

Kadın ve küfür - 2
Geçtiğimiz günlerde bu köşede yayınlanan bir yazımda, kadının ağzına küfrün yakışmadığını anlatmıştım.
Bir haber için gittiğim genelevde kadınlara neden küfürlü konuştuklarını sormuştum.
Onlar da, "Burası genelev" demişlerdi.
Sonrasında çok sayıda yorum aldım.
Ve şuna karar verdim.
Bazı kadınların ağzına küfür yakışıyor!