Zonguldak Belediye Meclisi'nin CHP'li Üyesi Atınç Kayınova'nın siyaset tarzını beğenmiyorum.
Çok "ucuz" bir siyaset anlayışı var.
Atınç Kayınova'nın bu "ucuz"luğunu, Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan, dün basına yaptığı açıklamada, çok net bir şekilde vurguladı.
Zonguldak'ta "bir şey" olmak için çabalayan, Zonguldak sevdasıyla yanıp tutuşan Atınç Kayınova, Zonguldak Kömürspor maçlarına kulüp hekimi olarak çıkmak için 150 lira istemiş. 150 lirayı almadan maça çıkmamış.
İşte bazılarının Zonguldak sevgisi bu... Bedeli, 150 lira!
Sorsan, Zonguldaklı!
WhatsApp'tan parti yandaşı gazetecilere para isteme işi de Atınç Kayınova'da...
Çıkart cebinden versene kardeşim!
Düşünün işte... Bu Atınç Kayınova, Zonguldak'ı yönetecek!
Yahu, sen bir kafeyi yönetemedin!
Kenti nasıl yöneteceksin?
Böyle deyince bozuluyor.
Sen çalıştın... Çalıştığının karşılığını alamadın...
Yani kendi hakkını alamadın.
Kentin hakkını nasıl savunacaksın?

Akın Kavi, nasıl silah ruhsatı alacak?
Akın Kavi denen şahıs, tehdit edildiği gerekçesiyle ruhsatlı silah almak istiyor.
Bunun içinde uyduruk şikayetlerle tehdit edildiği algısı oluşturuyor.
Ama böyle bir şey mümkün değil. Bırakın Akın Kavi'ye silah ruhsatı vermeyi, üzerindeki ruhsatsız silah bile alınmalı. Bu hem Akın Kavi'nin kendisi için önemli, hem de bizim gibi tehdit ettiği insanların can güvenliği için önemli.
Allah korusun, üstüne düşer, tabanca patlar, canı yanar!
Buradan devletimizi uyarıyorum.
Akın Kavi'nin ruhsatsız silahını alın.
Psikolojisi iyi değil!
Allah korusun! Kendisine zarar verebilir.
Akın Kavi'ye neden silah ruhsatı veriliyor?
"Bizi tehdit etsin" diye mi?
"İnsanları tehdit etsin" diye mi?
"Borçlarını ödemesin" diye mi?
Bu arada, Akın Kavi, "Elmas TV Yönetim Kurulu Başkanı" olduğunu söylüyor.
Karakolda-savcılıkta hep bu yönde yalan beyanlarda bulunuyor.
Bu sıfatla randevu istiyor.
Buradan devlet yetkililerine sesleniyorum...
Elmas TV Yönetim Kurulu Başkanı, Çetin Koroş...
Ama Çetin Koroş'u da herkes "Engin Koroş" olarak bilir.
Akın Kavi'nin Elmas TV ile hiçbir resmi bağı yok.
Peki, nasıl "Elmas TV Yönetim Kurulu Başkanı" oluyor?
Ve bu sıfatı nasıl kullanıyor?

Kıssadan Hisse: Ölsen, mevzuata uygun ölürsün!
Bir bürokrat, görevli olarak şehirden kasabaya giderken, yolda sulak ama bataklık bir yerde mola vermiş. Nasıl olmuşsa, ayağı kayıp bataklığa düşmüş:
"İmdat, boğuluyorum. Kurtarın beni!" diye bağırmaya başlamış.
O sırada yakınlardan geçen bir köylü, sesini duyup yaklaşmış.
Bürokrat, "Bataklığa düştüm. Kurtar beni!" diye bağırmış.
Köylü, "Geçmiş olsun" demiş. Ama kurtarmak için hiç gayret göstermemiş. Hani neredeyse dönüp gidecek.
Bürokrat, paniklemiş ister istemez, "Lütfen, bir dal uzat. Kurtar beni!" diye yalvarmış..
Köylü, "Olmaz, sen şu anda hazine toprakları üzerindesin. Hazine malından bir şey almak suçtur" demiş.
Bürokrat, "Sen, dalga mı geçiyorsun? Ölüyorum. Kurtar beni!" diye bağırmış ağzına dolan çamurlarla...
Köylü, hiç istifini bozmadan cevap vermiş:
"Ben Hazine'den mal alıp suçlu duruma düşemem. Fakat seni böyle bırakacak değilim. Gidip muhtara haber vereceğim. O kaymakama, kaymakam da valiyi arar mutlaka. Mal müdürüne talimat verilir. Şayet, hazine arazisi değilse... İtfaiyeye talimat verir ve seni kurtarırlar..."
Bürokrat:
"Yahu, bunlar oluncaya kadar ben ölürüm."
Köylü gülmüş:
"Ben 'ölmezsin' demiyorum ki... Bizim devletle bir işimiz olsa, siz de bu yolları önermiyor musunuz? Biz de oradan oraya gide gide ölüyoruz adeta. Sen de ölsen, mevzuata uygun ölmüş olursun!"