Ülke yangın yerine dönmüş.
Ormanlar yanıyor...
Hayvanlar yanıyor...
Evler-bahçeler yanıyor...
İnsanlar yanarak, dumandan zehirlenerek ölüyor.
Sosyal medya ise, siyaset yeri olmuş.
"Bu yangından iktidara nasıl zarar veririz?
AK Parti'nin oyunu nasıl aşağı çekeriz?
Ülkeyi erken seçime nasıl götürürüz?" derdindeler.
Sadece yangında değil ki!
Sel olunca da, selden kütük kapma derdindeler.
Deprem olsa, iktidarı enkaz altına sokma derdindeler.
Bu ülke savaşa girse, ordu cephedeyken, "Biz bu savaşa niye girdik? Tayyip Erdoğan yüzünden gençlerimiz ölüyor" diye twet atacak milyonların olduğu bir ülkede yaşıyoruz.
Bu coğrafyanın kaderi bu!
Ülke böyle olunca, Zonguldak'ta da durum farklı değil.
Zonguldak Belediyesi'ni 10 yıl aralıksız yöneten CHP'nin Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Orta Kapuz ile Tersane'de neden tuvalet ve kabin olmadığını sorguluyor.
Oysa Orta Kapuz ve Tersane'ye gidip, "Burada tuvalet ve kabin ihtiyacı var. Bu konuyu, belediye ve valilik ile görüşeceğim" dese, çok daha şık olmaz mıydı?
Sen, yapmadığın bir iş için başka birini nasıl suçlarsın?
Zonguldak'ta dere ıslahı yapılıyor, Lavuar Alanı yapılıyor, sahil yapılıyor, ama sen, "Orta Kapuz ile Tersane'de tuvalet yok" diye bağırıyorsun.
Orta Kapuz ve Tersane için hazır bir proje var. İnşallah seneye bu proje hayata geçer.
Siyaset uğruna; beldelerimizi, ilçelerimizi, illerimizi, ülkemizi yakmayalım.

Zonguldak nefes alacak
Zonguldak'ta devam eden yatırımların bitmesi halinde şehrin çehresi değişecek.
Acılık dönüşüyor.
Belediye karşısına yapılan bina, bölgeye ayrı bir hava verecek.
Lavuar Alanı şehrin çehresini değiştirecek.
Yeni bir yaşam alanı oluşacak.
Sahil öyle...
Mithatpaşa Tüneli bittiğinde, trafik nefes alacak.
Keşke çabuk bitse. Ama 2022 yılının sonuna kadar bu işler biter.
Kentten ayrılan arkadaşlarımız şehre döndüğünde hala hiçbir şeyin değişmediğini görünce şaşırıyorlar.
İnşallah iki yıl içinde şehir değişecek.
Bakın, limanın içine yapılan cami sayesinde yeşil alana kavuştuk.
Keşke Manolya Park en başında böyle yapılsaydı.
Zonguldak'ta bazı şeyler geç oluyor.
Kentte uzlaşı kültürü olmadığı için...
Kentin sahibi olmadığı için...
İnsanımız; kentinin sahibi değil, sakini olduğu için...
Kentte para kazananların değil, paranın kazandığı adamların sözü geçtiği için!

Tohumu böyle!
Zonguldak'ta öyle lüzumsuz insanlar var ki!
Bunlar, kendini nimetten sanıyorlar!
Bunları bahçeye "gübre" diye atsanız, çiğ oldukları için ürünü yakarlar!
Bunlar dolandırıcı!
Üstelik niteliksiz dolandırıcı!
Bunların hakkından gelmek, bizim boynumuzun borcu!
"Bu topraklarda nasıl böyle insanlar yetişiyor" diye merak ediyordum.
Bir büyüğüm, "Bunların tohumu bu" dedi!

Pusula'ya yönelik saldırılar...
Şahsıma ve gazeteme yönelik saldırılar hep oldu.
31 yıldır aralıksız bu mücadelenin içindeyim.
Hiç bir kavgadan yılmadım.
Mücadeleye, hep daha güçlü şekilde devam ettim.
Beni, öldürmeyen her mücadele güçlendirdi.
Ben kişisel sorunlarını çözmüş bir adamım.
Kavga, belli bir noktadan sonra Zonguldak kavgasına dönüşüyor.
Bu kavgamı ömrümün sonuna kadar sürdüreceğim.
Bunun bilinmesini istiyorum.
Herkes hesabını ona göre yapsın.