Deniz sezonunun başlamasıyla belediyeler ya da işletmeciler, plajların reklamlarını yapmaya başladılar.
1 Temmuz'da Kapuz Plajı'nın açılmasıyla birlikte Zonguldak'ta plajlar arasında adeta "Karadeniz'in incisi" yarışması başladı!
Hangi plajlar bunlar?
Kapuz Plajı, Değirmenağzı Plajı ve Filyos Plajı...
İlk olarak Zonguldak Belediyesi, Kapuz Plajı'nı "Karadeniz'in incisi" olarak lanse etti.
Kapuz Plajı'nın yenilenen yüzüyle hazırlanan videoda "Karadeniz'in incisi" olarak reklamı yapıldı.
Geçtiğimiz hafta sonu Pusula Gazetesi Çaycuma Temsilcisi Yeliz Alagöz arkadaşımız, Filyos sahili ile ilgili bir haber yaptı.
Yeliz arkadaşımız, plaj yetkililerinden aldığı bilgiler doğrultusunda yazdığı haberi, "Zonguldak'ın incisi, hafta sonu binlerce kişiyi ağırladı" başlığıyla gazetemize gönderdi.
Ben de internet sitesine haberi attım, haber oldukça ilgi gördü.
Bu haber sonrası, Zonguldak Belediyesi'nden bir yetkili beni aradı ve dedi ki;
"Biz, Kapuz Plajı'nı 'Karadeniz'in incisi' olarak lanse ettik. Siz, Filyos'u 'inci' diye yazmışsınız. O kadar yatırım yaptık, çalışma yaptık Kapuz'da. Biz Kapuz'u marka yapmak istiyoruz. Lütfen basın olarak siz de bize yardımcı olun."
Ben de, "Tabi ki haklılık payı var" diye geçirdim içimden...
Çok geçmedi üstünden, Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş, Değirmenağzı Plajı için "Karadeniz'in incisi" paylaşımını yapmaz mı!
Ali Bektaş'ın paylaşımı, "Burası Karadeniz'in incisi... İlçe merkezine 5 dakika mesafede...Muhteşem bir koy içerisinde yer alan, yeşil ile mavinin ahengini iliklerinize kadar hissedebileceğiniz seyrine doyum olmayan eşsiz manzarası...." diyerek devam ediyor.
Kafanız karıştı değil mi?
"Karadeniz'in incisi" Kapuz Plajı'nın patentinde değil yani...
Üç plajın olduğu ilçe ve beldenin belediyeleri, AK Partili... Şimdi bu "inci" yüzünden birbirlerini kıracak halleri yoktur!
O zaman güzel bir yarış başlatarak, hangisi en iyi hizmeti verirse "Karadeniz'in incisi" o olsun...

Madenciler neden aşı olmak istemiyor?
Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) çalışan işçilerde koronavirüs aşılaması başladı.
Bazı işçiler, kendileri randevu alıp hastaneye gidip aşı oluyor. Bazı bölgelere de İlçe Sağlık Müdürlükleri program hazırlıyor ve işçileri işyerinde aşılıyor.
Şu an TTK'da 7 bin küsur işçi var.
Bunların ne kadarı aşı oldu, elimizde resmi bir bilgi yok.
Ancak maden işçilerinden de aşıya karşı olanlar olduğunu öğrendik.
Şu veya bu şekilde aşı olmaktan kaçan ve aşıya karşı duran madencilerin olduğu belirtildi.
Yetkililer, bu konuda sıkıntılı... Madencilerin aşı önceliği kazanması için o kadar mücadele edildi ki...
Bu mücadele, maden işçileri için verildi, TTK'da bir ara virüs pik yapmıştı.
"Koronavirüs yayılmasın" diye üretim durdurulmuştu.
TTK''da verilen bu ara nedeniyle üretimde azalma olmuştu.
Akciğerleri hassas olan madencilerin koronavirüse yakalanma riskleri bu kadar yüksekken
ve bu kadar olay yaşanmışken, aşıyı reddetmek olur mu?
Bunu akıl almaz...
Aşıyı neye göre reddediyorsunuz?
Sağlık Bakanı ve kurum yetkilileri, bu imkanı size vermiş. Sizin de bu hakkı sonuna kadar kullanmanız, kendinizi, ailenizi ve iş arkadaşlarınızı korumanız gerekiyor.
Sizin ciğerleriniz sağlam olursa, bizim ciğerlerimiz sağlam olur.
Kamuoyunun da vicdanı rahat olur, emin olun...