Tüneller açılmadı.
Elbet açılacak.
Tek caddede akan trafik elbette rahatlayacak.
Ancak yeni bir sorunumuz var.
Yıllardır bu köşede yazdık.
Aklımız erdiğince kaleme döktük.
Yaya karşıdan karşıya geçemiyor.
Hatta...
Yaya geçitlerindeki hakları gasp ediliyor.
Sonunda devlet bir uygulama yaptı.
Artık kendini bilmez sürücüleri bir kenara bırakırsak.
Yayalar karşıdan karşıya geçmekte zorlanmıyor.
Yetmemiş...
Daha da ileri gitmişler.
Önceden kendini bilmez sürücüler vardı.
Hatta yine var.
Yayaya saygı sıfır.
Hakkını vermek yok.
Onun arabası var ya.
Basıp gidecek.
Buna karşıyız.
Ancak kendini bilmez yayalara da karşıyız.
İki adım ileride yaya geçidi var.
Oradan geçmiyor.
Dalıyor yolun ortasına.
Durduruyor trafiği.
Akışa engel oluyor.
Hep yazıyoruz.
Belediye kaldırımları ona göre düzenlese.
Korkuluk koysa.
Emniyet uygulama yapsa.
Kendini bilmezler öyle yolun ortasına atlamasa.
İyi de...
Şehirlerin gelişmişliği...
İnsanların görgüsü...
Kaldırımların yüksekliği ile doğru orantılıdır.
Belediyenin görevi.
Emniyetin görevi.
Vatandaşın da görevi.
Biz birbirimizin hakkına, hukukuna saygı duysak.
Belediye bizim için harcayacağı enerjisini başka işlere verse.
Emniyet için de aynı durum geçerli.
Biz karşıdan karşıya geçmek için illaki başımızda polis mi olması lazım.
Her işte topu yöneticilere atmak...
Kurumları sorumlu tutmak...
Doğru değil.
Elbette onların görevi.
Ama asıl sorumluluk bizim.
Biz de kendimize çeki düzen vermeliyiz.
Kısacası...
Gazipaşa Caddesi'nde yaya karmaşıklığına son vermeliyiz...
Ki trafik akışı daha fazla duraksamasın...

Köpek köpekliğini yapar...
Bir gün Hazreti Musa
ayağına diken batan bir köpek
görür.
Ayağındaki
dikeni çıkarmaya
çalışırken etraftakiler uyarır.
- Ya Musa o köpektir.
İyilik yaptığını bilmez.
Canının acısından seni ısırır.
Nitekim dikeni çıkarılırken
köpek canının acısından Hz Musa'yı ısırır.
Hazreti Musa yarasını sararken
etrafındakiler haklı çıkmanın mağrurluğuyla konuşurlar.
-Biz sana söylemiştik
Hazreti Musa cevap verir.
- O köpekti köpekliğini
yaptı.
Ben insanım, insanlığımı yaptım.