Sohbetinden büyük keyif aldığımız, hayatımıza değer kattığına inandığımız bir büyüğümüzün evindeyiz.
"Doğum günü kutlaması, pasta üflemesi, yemesi..." derken, "pat" diye bir soru sordu:
"Örülmemiş duvarda doğmamış oğlan çocuğu oturur. 'Ekilmemiş bostanı yolma' diye bağırır. Bil bakalım nedir?"
Böyle tekerleme işleri, alengirleri soruları hiç sevmem.
Ama düşündüm.
Ben "bomba bir yanıt çıkar" diye düşünüyorum.
Meğer bu "Yalan" imiş...
Şimdi başa dönüp soruyu bir daha okuyun.
Yani Zonguldak'ta yalan bu kadar güzel söyleniyor.
Bizimle ilgili olanları, bundan daha da güzel...
Ne söylediğini bilmeyen yalancılar için güzel bir soru.

Zonguldak'ta düşman işgali sürüyor!
Fransızlar, 21 Haziran 1921'de Zonguldak'ı terk etmişler.
100 yıldır, düşman işgalinden kurtuluşumuzu kutluyoruz.
50 yıl önce dünyaya gelmiş bir Zonguldaklı olarak 31 yıldır gazetecilik yapıyorum.
Ben hala Zonguldak'ın işgal altında olduğuna inanıyorum.
Zonguldak'ın hazine arazileri, madenleri, siyaseti, ticareti, bürokrasisi, sivil toplum kuruluşları, basını işgal altında.
Zonguldak'ın bir kez daha kurtulmasına ihtiyaç var.
Bu savaş, 100 yıl öncesinden daha zor!
O tarihte Fransızların bir tabur askeri vardı.
Şimdi hem sayıca çoklar...
Hem ekonomik olarak güçlüler...
Hem de ellerinde bin bir çeşit silah var.
Bürokratları var, siyasetçileri var, basını var, iş adamı var, tefecisi var, mafyası var, dolandırıcısı var, tetikçisi var...
Bu silahlar, sık sık önlerine engel olarak gördükleri Zonguldaklılara dönüyor.
Zonguldak bayrağını taşıdığımız için bu saldırılardan payımıza düşeni fazlasıyla alıyoruz.
Zonguldak, kurtulur-kurtulmaz...
Biz mücadelemizi sürdüreceğiz.
Medyada belli bir güç oluşturduk.
Siyasette ve bürokraside istediğimiz noktaya gelemedik.
Tefeciliği ele geçiremedik!
Zonguldaklı tefeciler hemen batıyor!
Ticarette daha etkin olmalıyız.
Mafya ve tetikçi konusunda çok zayıfız!
Bu eksiklerimize ihtiyaç duymayacak şekilde devletimiz dik durursa, Zonguldaklıları kimse ezemez.

Dört banka müdürü çıktı!
Bir banka müdürünün, şubesinde bir personel ile yaşadığı aşkı konu eden yazımızın ardından gelen yorumlara bakacak olursak, şu ana kadar 4 çapkın banka müdürü çıktı.
Merkez ve Ereğli'den çok sayıda yorum geliyor.
Çaycuma'dan bilgiler geliyor.
Acaba Devrek'teki mi?
Ama bizim bildiğimiz bir tek banka müdürü var.
Banka müdürü, önce "sanal" ilişki kurmuş!
Sonra gerçeğe dönüştürmüş!
Diğerleriyle ilgili çalışmalarımız sürüyor!

Günün Fıkrası: Bu imam, bizim mezhepten değil...
Bir aslan, horozla dost olmuş ve horoza demiş ki:
"Eğer başına bir sıkıntı gelirse, ağaca çık ve ezan oku, ben hemen gelirim."
Bir gün horoz, kendisine yaklaşan bir tilki görmüş. Hemen ağaca tırmanıp ezan okumaya başlamış. Ağacın altına gelen tilki,
"Ezan okundu madem, in aşağıya da namazı kılalım" demiş.
Horoz, "Az bekle, imam gelecek, o gelince kılarız" diye cevap vermiş.
O sırada tilki bir bakmış ki, kendisine doğru bir aslan yaklaşıyor. Oradan uzaklaşmak için harekete geçerken, horoz seslenmiş yukardan:
"Beklesene, imam geldi..."
Tilki, kaçarken cevap vermiş:
"Bu imam, bizim mezhepten değil!"