Devrek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Mustafa Kemal Paşa Samsun'a ayak bastığı günlerde Devrek'te Milli Mücadele için çalışmalar başlamıştır.

Bir ara Çaycuma'da Nahiye Müdürlüğü de yapmış olan Kadri Cemali Bey'in attığı Milli Mücadele kıvılcımı81 , Devrek Müftüsü ve Kadısı Abdullah Sabri Efendi'nin önderliğinde gelişti. Çünkü o, ilk günlerde gizliden yapılan Milli Mücadele çalışmalarını açıktan yürütmeye başlamıştı. Camilerdeki konuşmaların yanı sıra Millet Bahçesi'nde de mitingler, toplantılar düzenliyordu Abdullah Sabri Efendi'nin düzenlediği bu mitingleri görenlerden Mehmet Kara: "Bir gün, bu merkez camisinin önünde Hükümet Konağı vardı. Hükümet Konağı'nın yanıbaşında da bir kavak ağacı vardı. Orası bir kalabalık bir kalabalık. Biz bu ne dedik. O kaşları şöyle, gözleri fincan gibi çakmak çakmak heybetli bir kişi olan Abdullah Sabri Efendi masanın üzerine çıkmış, kılıç kuşanmış, Milli Mücadele için halkı konuşmaları ile galeyana getiriyordu" demektedir.

Hakkı Durna da; Abdullah Sabri Efendi'nin yaptığı mitingi şöyle anlatmaktadır: "Hatta bir gün büyük çınar ağaçlarının bulunduğu yerde (Oraya Millet Bahçesi denirdi) Abdullah Sabri Efendi elinde Sancak-ı Şerif olduğu halde konuşma yaptı" demektedir .

Abdullah Sabri Efendi'nin oğlu A. Fahrettin Aytaç da babasının Millet bahçesi'nde konuşma yaptığını belirterek bu konuda şunları söylemektedir: "Hatta babam halkı coşturmak için kılıç kuşanarak, Sancak-ı Şerifi, Sakal-ı Şerifi bile çıkarmıştı" demektedir

Abdullah Sabri Efendi bu toplantılarda yaptığı konuşmalarda ise şöyle diyordu: "Muhterem cemaat tüm yurdumuzda bu günden itibaren kurtuluş savaşı başlamıştır, Şimdi ise alacağınız karar ve çekeceğiniz telgrafla kadınımız, kızımız, topumuz, tüfeğimizle Mustafa Kemal'in yanında yer almalıyız. "işte vatan elden gidiyor. Hep beraber kurtaracağız" . Abdullah Sabri Efendi'nin aynı zamanda öğrencisi olan Beycuma Müderrisi Hüseyin Efendi88 de aynı konuşmaları köylerde yapmaktaydı . Belirtilen çalışmaların da etkisiyle Devrek halkı milli hareket taraftarı olmuştur.

Hatta İlçe Kaymakam Şükrü Bey'e İstanbul Hükümeti ile olan ilişkisinin kesmesi hususunda baskı dahi yapmışlardı . Bu bakımdan muhtemelen yörede Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni ilk kuran ilçe merkezlerinden birisi Devrek'tir. Devrek Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin üyeleri ve kuruluş tarihini tam olarak tespit edilemese bile kaynaklarda Devrek'te Osman Bey'in başkanlığında Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulduğu belirtilmektedir .

Devrek'te görüştüğümüz kimseler ise; Müftü Abdullah Sabri Efendi, O Milletvekili olunca onun yerine Müftü olan Tahir Efendi, Selemen oğlu Hacı Süleyman Efendi, Kavakzade Hacı Emin Ağa, Devrek'in Hüseyin Çavuşoğulları köyünden Cevat Rifat Atilhan, Hüseyin Efendi'den şöyle söz edilmektedir. Ayrıca Küçük bir köy olan ve şimdi nahiye merkezi olmuş olan Beycuma'da Müderris Hüseyin Efendi yanıma geldi. Emrinize amadeyiz, malen, canen, bedenen ne yapmak lazım gelirse hiç bir fedakarlıktan geri durmayacağız. Yeterki düşman bu mübarek topraklardan ayağını çeksin ve vatan sükün ve selamete kavuşsun dedi .

Küçük bir köyde oturan ve orada kendini yetiştirmiş olan bu sarıklı Müderris Hüseyin Efendi' olduğu belirtilmektedir. Türkçe ve Arapçayı anadili gibi bildiği, Farsça da okuyup yazabildiği hatta Fransızcasının da mükemmel olduğu söylenmekteydi. Bize hizmeti de ilmi kadar geniş oldu" (Cevat Rifat Atilhan, "Milli Mücadelenin Dört Sarık.ı Kahramanı" Sebilürreşad, C. II. S. 17, Mart 1949, s. 188).

Hakkı Durna, amcası Sarı Mehmet'in Kaymakam Şükrü Bey'e "Ya İstanbul'la olan ilişiğini kesip Mustafa Kemal'e bağlanacaksın ya da Devrek 'ten gidersin.," diyerek tehdit ettiğini belirtmektedir. (Hakkı Durna ile yapılan yayınlanmamış röportaj. Bkz.; A. Sankoyuncu, agt, Ek: 16. 91 Yurt Ansiklopedisi, C. 10, s. 7730, ) Devrek'te yaptığımız araştırmada bu kişinin Yeşilbaş Osman Efendi olduğunuzu tesbit ettik.

Mekikzade Hacı Mehmet Efendi, Kitapsız ismail Efendi, Kadir Cemali (Nahiye Müdürü) Bey, Yeşilbaş Hacı Osman Efendi, Mumyakmaz Hacı Osman Efendi, Dangöz İbrahim Efendi ve Hacı Abdullah Efendi'nin Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nde çalıştıklarını belirtmektedirler.

Devrek, Milli Mücadele esnasında Bolu-Gerede ile, Bartm-Zonguldak ve Ereğli arasında Kuva-yı Milliye lehine bir tampon bölge görevini üstlenmiştir. I. Düzce isyanının Bolu Gerede'den sonra Safranbolu'ya sıçradığı hatırlanırsa, Devrek'in Milli Mücadele için önemi kendiliğinden ortaya çıkar.

Muhtemelen halkının Milli Mücadele'ye verdiği tam destek sebebiyle Devrek; yöredeki Kuva-yı Milliye faaliyetlerinde karargah görevi de yapmıştır.

Öte yandan Devrek halkı, bu karargaha zarar gelmemesi için Dorukhan'da nöbet tutmuştur. Aynı zamanda işgale uğrayan Ereğli'nin yardımına koşmuştur .

Bütün bu Milli Mücadele lehindeki çalışmaları organize edip yürüten hiç şüphesiz, Devrek Müfadaa-i Hukuk Cemiyeti'dir. Ayrıca bu cemiyetin yurtsever personeli gerek Devrek'ten ve gerekse Devrek üzerinden Batı Cephesi'ne yapılan ikmal faaliyetlerinde de hizmet vermiştir.. Hemen belirtelim ki, Milli Mücadele için verilen bu hizmetlerde o yıllarda Devrek'in bir nahiyesi olan Çaycuma halkının da büyük yardımları olmuştur. Bu isimler, görüştüğümüz kimselerin hatırlayabildikleri kimselerdir.

(KAYNAK ZONGULDAK VE ÇEVRESİNDE MÜDAFAA-İ HUKUK ÇALIŞMALARI Doç, Dr. Ali SARIKOYUNCU )

Editör: Pusula Gazetesi