Zonguldak'ta kömür her şeydi. TTK'nın kömürü sevkiyatında vagonlardan dökülen kömürleri toplayan onlarca insan vardı. Demiryolu boyunca ellerinde kovalarla insanlar dökülen kömürleri toplar, evlerine yakacak temin ederlerdi. Bu insanlar sabahtan aksama kadar ayrı bir emek verirdi.
Bir de emek vermeyip, işin kolayına ve hırsızlığına kaçan kişiler vardı. Genelikle gece saatlerinde ellerinde ki kovalarla vagonların üstüne çıkarlar çalarlardı. Şeytan arabası ile kömür çekenler bile vardı. Bazen bekciler bu kişileri görmezden gelirdi. Gerci bu bile bir emek isteyen bir işti. Gece saatlerinde trenin gectiği güzergahlarda sırtında çuval ile koşuşturan insanları görmek alışılmış durumdu. Bir çuval nerdeyse 100 kilo bile gelebiliyordu. Bu kişilerin lakapları da vardı. Gece demriyolundan kömür alanlar, "Kömürcü Süleyman" gibi lakaplar ile tanınırlardı.

Tonajı sabitli kömürler böylelikle satıldığı yere eksik giderdi.
Bu kişiler evlerinde yakacak olarak kulanmak için değil çuvalı piyasadan daha ucuz satmak için bu yola başvurlardı. İçlerinden bazıları issiz olduğu için ailesinin gecimini bu hırsızlıktan sağlardı. Aslında çoğu kişi bunu öyle bir kanıksamıştı ki, bu durumu hırsızlık olarak bile görmüyordu.
Bazı vatandaşlarda bu kişilerden kömür alırdı. Hatta 10 çuval kömür müşterilerine günde iki çuval çalabildiği için 5 gün süreyle taşınırdı.

Kömür çekenlerin arasında kimler yok tu ki? TCDD personeli, demiryolu bekçileri bile evine almıştır. Polisler bile karakola bu vagonlardan kömür getirtirdi.


Editör: Pusula Gazetesi