Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak İl Kadın Kolları Başkanı Merve Kır, '25 Kasım Kadına Şiddete Hayır Günü' nün bir günde kutlanmaması gerektiğini belirterek kadınların 365 gün şiddet gördüğünü söyledi.

Pandemi sürecinde evin içinde bir çok tür şiddetin uygulandığını belirten Merve Kır "Bağıra bağıra Evde kal' deniliyor ama evde kalındığında o evin içinde neler olduğunun bilen yok. Biz bunları Adliyelerde görüyoruz, o evin içinde neler olduğunu belki yüzde 30'unu, 40'ını görebiliyoruz yalnızca, yüzde 60'lık bir bölüm gizli kalıyor. Merve Kır, pandemi sürecinde kocasından fiziksel şiddet gören bir kadının göğüs kemiğinin kırıldığını ve kadının boşanma davası açtığını belirtti.

"SADECE FİZİKSEL DEĞİL PSİKOLOJİK, DİJİTAL, EKONOMİK VE SÖZLÜ ŞİDDETE UĞRUYORLAR"

Kadınların 365 gün şiddet gördüğünü ifade eden Merve Kır "Bu dünyanın kanayan yarası çözülemeyen çok büyük bir problemi. Bu bir gün değil her gün içimizden verdiğimiz bir mücadele aslında. Çünkü bu şiddet sadece fiziksel değil psikolojik, dijital, ekonomik ve sözlü şiddet olarak devam ediyor. Aslında her gün kadınların çoğunun yaşadığı bir durum, belki biraz alışılmakta belki de ne yapacağını bilmeyen bir çoğunluk var. Kadın olduğu için çok fazla ortalara dökülmüyor ama bunun normalde çok büyük bir problem olarak algılanıp ki çok büyük bir problem, üstüne çok önemli ve vakit alan çalışmalar yapıp gerçekten çok hassas bir konu sonrasında çözülmesi lazım. Bunu bir gün değil her gün öne getirmek gerekir basının da öne getirmesi daha doğru olur bu konu için" dedi.

"EVDE KAL' DİYORUZ AMA O EVİN İÇİNDE NELER OLDUĞUNUN BİLEN YOK"

Pandemi döneminde evlerde şiddetin arttığını belirten Merve Kır, "Pandemi döneminde kadına şiddet daha fazla arttı, bu kadınların özellikle işini kaybetme riski çoğaldı. Evde yükleri çok fazla arttı. Şiddetin türü de çok fazla olduğu için bu baya sıkıntı yarattı. Zaten pandemi döneminde biliyoruz ki tüm sağlık çalışanlarının yüzde 70'e yakını kadın ve pandeminin en yıpratıcı etkileri götürdüğü sağlık sektöründe de çalışan tüm kadınların aslında psikososyal bir desteğe ihtiyacı var. Bunun dışında ev kadınlarımızın yükü çok arttı. Erkekler işini kaybetti yine olan kadına oldu. Bas bas bağırıyoruz 'evde kal' diye ama evde kalındığında o evin içinde neler olduğunun bilen yok. Biz bunları görüyoruz, nasıl görüyoruz. Adliyelerde görüyoruz o evin içinde neler olduğunu o da bakarsak belki yüzde 30'unu, 40'ını görebiliyoruz. Yalnızca yüzde 60'lık bir bölüm duymadığımız görmediğimiz bize ulaşamayan kadınlardır diye düşünüyorum" dedi.

"6 AYDA 140 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ"

Katledilen kadın sayılarında yüzde 38 oranında artış olduğunu belirten Kır, şunları söyledi; "Türkiye'de 1 Nisan ve 30 Eylül arası 140 kadın katledilmiş, bu oran geçen yıla oranla da yüzde 38 artmış. Buna da gerekçe olarak erkeklerin eve kapanması ve işsiz kalması gösteriliyor. Ama tabi bu bir gerekçe olamaz, kadınların katledilmesi anlamında. Sosyal ekonomik durumu, yaşı, eğitimi ne olursa olsun birçok kadın şiddete uğruyor. Tabi bize yansımaları hem ceza davalarında hem de aile mahkemelerinde, başlayan veya devam eden boşanma davalarında öne sürüldü. Biz ofisimizi kapatmıştık 2, 2 buçuk ay kadar Haziran itibarı ile açtık. Hazirandan bugüne kadar gelen şiddet içerikli dosyalarımız çok fazla ve gerçekten çok acı bir durumda olduğunu görüyoruz. Sosyal ekonomik durumu, yaşı, eğitimi artık fark etmiyor. Bizim aramızda olan arkadaşlarımızda çektiği çok acı durumlar var. Tabi dolayısıyla bize yansıyan kısımları da var. Normalde kadın zaten evinde eşinden şiddet görüyordu ama ne oluyordu; eşi çıkıyordu çocuklarının olmadığı bir zaman oluyordu. Ama artık çocuklarının gözü önünde şiddet uygulanıyor. Çünkü sürekli evdeler çıkamıyor, çocuklar da okula gitmiyor ve artık erkek bir noktadan sonra çekinmiyor. Hatta ben birçok eşin birbirini tanımadığını düşünüyorum bu sebeple. Evlenip hemen çocuk yapıp, kadın zaten çocukla mı ilgilensin, eşi de zaten işten çıkıp arkadaşlarıyla vakit geçirip kahvede oturdukları için birbirleriyle vakit geçirmedikleri için çok iletişimleri olmadığını düşünüyorum, bu karantina dönemi zorladı onları beraber vakit geçirmeye belki de birbirlerini tanımaya zorladı."

"ERKEKLER EVDE İÇİYORLAR, EŞİNE VE ÇOCUKLARINA YANSITIYORLAR"

Zonguldak'ta ki kadınların en çok fiziksel şiddet uygulandığını ifade eden Merve Kır "Kadın artık kendini saklayamıyor. Tabi bu şiddetin öncesi ve sonrası var, o stres ve şiddet yaşandıktan sonraki o annenin üzüntüsü tabi çocukları çok büyük bir oranla etkilendi. Bize gelen dosyalarda çocukların psikolojisinin çok etkilendiği gelen müvekkillerimize mutlaka pedogog desteği tavsiye ediyoruz bu aşamada, onun dışında birkaç dosyamız var. Kocası göğüs kemiğini kırmış, hatta göğüs kemiği ameliyata müsait bir yer olmadığı için ameliyat dahi edilememiş. Pandemi sürecinde bu kadın o adam ile birlikte devam etmek zorunda kalmış. Ülkemizde ekonomik şiddet de var. Haberleri açıyoruz, nafaka hakkı tartışılıyor, nafakanın kaldırılması tartışılıyor. Kadının tek güvencesi çalışmayan kadının nafaka hakkı da kaldırıldığında hiçbir hakkı kalmıyor. Bu kadın nasıl çalışacak ne yapacak, nerde iş bulacak, ne yiyecek, ne içecek dolayısıyla birçoğu sineye çekip evinde oturmayı tercih ediyor. Onun dışında bazı alkol bağımlısı olan eşler var. Onlarla alakası çok problemler oldu, tabi dışarı çıkıp içemiyor. Evde içiyorlar, yine eşine ve çocuklarına yansıtıyorlar. Bunlarla alakası epey sıkıntılı dosyalarımız oldu. Alkolün dozunu kaçırdığı zaman erkek de bilmiyor ne yaptığını o küfürler, kavgalar, hakaretler kadının da psikolojisi bozuluyor zamanla" diye konuştu.

"YÜZDE 69'U ORTAOKUL, YÜZDE 18.9'U LİSE, YÜZDE 5.5'İDE ÜNİVERSİTE MEZUNUYMUŞ"

Şiddet uygulayan erkekleri eğitim durumlarına göre yüzdeye yansıması ise şöyle; "Kadına yönelik bir şiddet anayasanın bir ihlalidir yaşama hakkının ihlalidir. Yapılan bir araştırmaya göre bu işlenen cinayetlerin kadına yönelik cinayetlerin yüzde 69'u ortaokul mezunu, yüzde 18.9'u lise mezunu, yüzde 5.5'ide üniversite mezunuymuş. Yani burada ne görüyoruz eğitim durumu yükseldikçe kadın cinayetleri oranı azalmış yani bu işin başı eğitim, aileden başlayan eğitim sadece okullarda verilen değil. Aile içi eğitim sonrasında okullarda verilen eğitim. Şiddet zaten bir sonuçtur bu sonucu engellemek değil bu sonuca neden olan sebepleri engelleyebilmek bu sebepleri engelleyemediğimiz sürece zaten şiddeti de engellememiz mümkün değil" dedi.

"ERKEK KADININ PARASINI DÖVE DÖVE ALIYOR"

Evdeki şiddetin bir çok çeşidi olduğunu belirten Kır, işten çıkartılan erkeklerin eşlerinin elinden maaşlarını aldığını belirterek şöyle konuştu; "Son birkaç aydır fiziksel şiddet çok arttı. Daha önceden psikolojik şiddet daha fazlaydı. O psikolojik şiddetler artık fiziksele döndü ve ekonomik şiddet çok arttı. Erkekler işsizlikle yüz yüze kaldı çalışan kadının ekstra yükü arttı. Zaten kadın sağlık çalışanlarının yükü çok ağır onlar orada hiçbir destek görmüyorlar. Aynı zamanda evde de çalışmaya devam ediyorlar. Bu pandemi dönemi en çok kadınları etkilemiştir diyebilirim rahat bir şekilde. Bu sıralar çok fazla cinsel şiddete maruz kalmış kadınlarımız var. Dediğim gibi çocukları ile aynı ortamda oldukları için çok fazla direnme şansları olmuyor. Aile içi cinsel şiddet çok fazla arttı. Kadın çalışıyor erkek çalışmıyor bu seferde erkek kadının parasını döve döve alıyor."