Zonguldak'ta, 1905 öncesinde Acılık ve Çaydamar arasındaki eski askeri kışla bakımsız ve kullanılamaz durumdaydı. Kilimli mevkiinde Panciri Bey'e ihale olunan geniş hudut içindeki 390 numaralı Ocaklar da Ereğli Şirketi Osmaniyesi'ne devredilmişti. Bu devir işlemine karşılık olarak yukarıda söz edilen kullanılmaz durumdaki kışlanın yıkılarak yenisinin inşasının Ereğli Şirketi Osmaniyesi tarafından yapılması isteniyordu. Bu nedenle eski kışla şirketin yükümlülüğüne göre yeni kışlanın inşaatı yapılacaktı. Bina daha sonra tamamlanması için bundan 2 sene (1903) öncesinde Maden İdaresine resmen devir ve teslim işlemi yapılmıştı. Kışlanın yıkımından elde edilecek kerestenin devlet binalarında kullanılması, tahtaların askeriyede odun olarak kullanılması ve taş kısımlarının da yeni yapılacak kışlada kullanılmak üzere mahallinde muhafaza altına alınması istendi.
Yeni kışla, eski kışlanın mimarisine benzer aynı projeyle Fransız Mahallesindeki (Yayla Mahallesi) yeni yerinde taş yapı olarak inşa edildi...

MADENLERDE EĞİTİMLİ KADRO ZORUNLULUĞU VE MADEN OKULARININ AÇILMASI YOLUNUN AÇILMASI...

Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin kurulduğu günlerde, işçilerin sosyal durumunu iyileştirmek, çıkarlarını korumak amacıyla Kömür Havzası Madem Müdürlüğü'nün de bağlı olduğu İktisat Vekaleti bünyesinde çalışmalara başlar. 8 Ağustos 1920'de İcra Vekilleri Heyeti (Bakanlar Kurulu) kararıyla kömür üretiminde çalışan işçilerin askerlik hizmetleri tecil edilir. 4 Kasım 1920'de ise kömür tozlarının işçi yararına satışı hakkında (yasalaşmasından sonra uygulaması olmasa da) bir yasa taslağının hazırlanması kararlaştırılır.
Bunun ardından Hükümet, 5 Ocak 1921'de hazırladığı kanun tasarısını "Maden Amelesi Hakkında Kanun" başlığıyla Meclisin bilgine sunar. 2 Mayıs 1921 tarihinde bu kanun tasarısının müzakerelerine başlanır. Hükümetin meclisi sunduğu gerekçede, Ereğli kömür havzasıyla ilgili nizamnameler de, amelenin hayat şartlarını hukuki durumlarını temin edecek hiçbir madde bulunmadığı ve yine amelenin sağlık ve sosyal ihtiyaçlarını temin edecek hiçbir madde bulunmadığı da belirtilir. Bunlar dikkate alınarak, daima ezilmiş ama sermayedarlarına servet kazandırmış amelelerin, maden sahiplerine karşı hukuklarını, mümkün olduğu kadar daha insani bir hayat geçirebilmelerini sağlamak üzere bu tasarının kaleme alındığı vurgulanır.
10 Eylül 1921 tarihinde, Amele Kanunu olarak adlandırılan yasa kabul edilir. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk iş yasası niteliğindedir. Kanun ile işçilerin korunması ilkesi esas alınarak çalışma şartlarının düzenlenmesi yanında; işverene yükümlülük olarak işçilerin eğitimi görevi de getirilir.
Yasanın 13. maddesi; "Maden ocağı işletmecileri bir mescit ve yeni işe girenlere gece eğitimi yapılması için bir okul yapma ve öğretmen tutma zorunluluğu" getiriliyordur. Burada sözü edilen gece eğitiminin amacının mühendis ya da teknik eleman yetiştirmek olmadığı, en basitiyle de olsa meslek içi eğitim zorunluluğu getirilmiş olduğu görülür.

ZONGULDAK YÜKSEK MADEN MÜHENDİS MEKTEBİ AÇILMASI VE İNŞAATINA BAŞLAMA KARARI...

Zonguldak'ta yaşayan yabancılar genellikle yerli ve yabancı şirketlerde memur, makinist ve mühendis olarak çalışmaktaydılar. Şirketler, yurt dışından getirdiği mühendislerle çalışmalarını yürütülüyordu. Yurtta çok az sayıda Avrupa'da okumuş maden mühendisi bulunuyordu. İktisat Vekaleti adına, şirketlerin denetimini yapacak yeterli sayıda maden mühendisinin ve teknik elemanın olmadığı raporlara yansıyordu. Çok sayıda maden mühendisine, topografa ve eğitilmiş nezaretçiye gereksinin vardı.
Zonguldak Gazetesi, 24 Aralık 1923 tarihi ve 23. sayısında; "İktisat vekaleti havzada bir madenci okulu kurmaya karar vermiştir" haberini verir, habere göre; "Okul yatılı olacak olan bu sanat kurumuna şimdilik 30 öğrenci kabul edilecek, uygun bir bina bulunmasının ardından okula öğrenci kaydına başlanacağı" anlaşılmaktadır.

ZONGULDAK YÜKSEK MADEN MÜHENDİS MEKTEBİ BİNALARININ İNŞAATI...

Hüseyin Fehmi'nin (İMER) Zonguldak Belediye Başkanlığı dönemindeki (1922 - 1923) girişimi ve Bölge Erkanı Harp Komutanı Kurmay Yarbay Hayri Bey'in de yardımıyla küçük tesislerin Havza-i Fahmiye Müdürlüğü emrine bırakılması sağlanmıştı. Ereğli Şirketi teslim tutanaklarında şirkete ait ve üzerinde "caserna" (kışla) yazan, plandaki subatanın deniz tarafında 1922 yapımı (tuvalet ve diğer küçük yapılar hariç) tek bir bina bulunmaktadır. Bu bina 1905 öncesinde Acılık'taki eski kışlanın yerine Ereğli Şirketine anlaşma gereği yaptırılan yeni kışladır.

OKULUN AÇILIŞI VE İLK KAYITLAR...

1924 yılında askeri kışladan dönüştürülen ilk ve tek bina tamamlanınca, okula girmek isteyenlerin, 15 Ağustos'a kadar Maden Müdürlüğü'ne başvuruları ve okulun Eylül'den itibaren açılacağı da duyurulur. Kimyager Arif Bey, açılma aşamasına gelmiş olan okulun eksik araç ve gereçlerinin elde edinilmesi için İstanbul'a gider.

1924 yılının Ağustos ayında Zonguldak ve İstanbul'da sınavlar yapılır.
"Zonguldak ve İstanbul'da icra kılınan Maden Mektebi imtihanı neticesinde otuz beş Efendi kabul ve Mektep yarın küşad edileceğinin (açılacağının) arzına dair telgraf." 19 Eylül 1924 tarihli 2072/222 numaralı evrak ile Okul dosyasındadır.

'Havza-i Fahmiye Vukuat Defteri' kaydına göre; "19 Ekim 1924 tarihinde Okulun yarın açılacağı bildirilir ve Zonguldak'ta ve İstanbul'da yapılacak maden mektebi sınavına 35 öğrenci kabul edileceği" bildirilir. "Okulun bütçesine dört bin liranın daha tahsisine müsaade buyrulması arz ve inbasına (bildirilmesine) dair tahrirat Mektep dosyasında" ve bu evrakın 11 Ekim 1924, 2036/220 kayıtlı olduğu belirtilir...

Editör: Pusula Gazetesi