Kent Konseyi Kadın Meclisi Valilik önünde çelenk koyma töreni gerçekleştirdi. Kadın Meclisi Başkanı Nuray Gençalp, konuşmasında şunları söyledi:

"8 Mart Dünya Kadınlar günü, Newyork kentinde, 1857 yılında, düşük ücretle insanlık dışı koşullarda çalışmak zorunda bırakılan emekçi kadınların baş kaldırması sonucu ortaya çıkmıştır. Yüzyıllar öncesinde başlayan bu mücadele, ne yazık ki günümüz koşullarına evrilmiş bir şekilde hala devam etmektedir. Zonguldak Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak, kadınlarımızın hak ettiği hayatı yaşamaları için çalışmalarımız devam etmektedir. Gün geçtikçe kadın konusunda duyarlılığın halk arasında da, siyasi arenada da arttığını görmekle birlikte, yine de ulaşmak istediğimiz noktaya uzak olduğumuzu düşünüyoruz. Bizim için önemli olan konularımız, kadın cinayetleri, kadına şiddet, çocuk yaşta evlilik, kız çocuklarının eğitimi, her alanda kadına kendini ifade etme ortamının sağlanmasıdır. Kadın cinayetleri ile ilgili dudak uçuklatan resmi rakamlar, kadınların henüz güven altında yaşamadığının göstergesidir. Haklarında koruma kararı verilen kadınlarımız dahi cinayete kurban gidebilmektedir. Koruma karar verilen kadınların korunabiliyor olması için, İstanbul sözleşmesi süratle hayata geçirilmelidir. Tehlike altındaki kadınların kimliklerinin değiştirilebilmesi, estetik ameliyat ile başka bir kimliğe bürünmesi, yaşam hakkıdır. Kadına şiddet, "erkektir, döver de sever de" mantığı ile halk arasında normalleştirilmiştir. Zaman zaman dışarıda kadına şiddeti eleştiren bir erkeğin bile, evine gittiğinde şiddet uyguladığını duymak umutlarımızı söndürmektedir. Bu zihniyet sorununun çözümü için, yetişkin erkeklere mecburi bölgesel eğitimlerin verilmesini talep etmekteyiz. Çocuklar için zorunlu eğitim döneminde, kadına şiddetin ne kadar yanlış olduğunun vurgulanması ve yeni neslin daha iyi bir zihniyetle büyümesinin sağlanması gerektiğini düşünmekteyiz. Diğer çok önemli bir konu da, çocukların evlendirilmesinin önüne geçilmesidir. İstatistiksel verilere göre, çocukların evlendirilmesini, büyük oranda doğu ve güney doğuda görmekteyiz, ancak buralardan büyük şehirlere göçmüş ailelerde hala rastlıyor olmamız yine bir zihniyet sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Kadınların üretimde, yönetimde daha çok yer alması için farkındalık yaratmalıyız. Kadınların üretkenliği, çalışkanlığı, titizliği, estetik bakış açısı ile her alanda büyük değişimlere katkıda bulunabileceği hepimiz için bilinen bir gerçektir. Kadınların faaliyetlerine imkan verilmesi, planlamalara daha çok dahil edilmesi, fikirlerine kulak verilmesi halinde daha güzel bir dünya olacağını hepimiz yaşayarak göreceğiz. CEDAW sözleşmesi, kadınların haklarını ve cinsiyet eşitliğini odağına alan tek sözleşmedir. Türkiye bu sözleşmeye 1985 yılında dahil olmuştur ve düzenli raporlar sunmaktadır. Ancak ülkede yaşanan gerçekler nedeniyle, bu raporların iç açıcı olmadığını düşünmekteyiz. Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak üzerimize düşen görevin farkındayız. Bu konuda farkındalık yaratmak için çalışmalarımız devam edecektir. Yetkili makamlardan taleplerimiz devam edecektir. Kadının dahil olduğu her şeyin daha estetik, daha duygu dolu olduğunu unutmayalım. Kadına fırsat verilmesi halinde büyük başarılara imza atabilecek güce sahip olduğunu unutmayalım. Daha güzel bir dünyada yaşamak için kadını her alanda faaliyetlere dahil edelim. Saygılarımı sunuyorum."