Karabük Üniversitesi (KBÜ) İlahiyat Fakültesi ile Mavera İlim Fikir ve Sanat Kulübü tarafından düzenlenen "Geleneksel Din Psikolojisi Günleri" etkinliğinde ilahiyat alanında söz sahibi isimler ağırlandı.
İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu ve 15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda gerçekleşen programda din ve dindarlık hakkında öğrencilerin bilinç düzeylerinin geliştirmesini sağlamak amacıyla konferans ve panel düzenlendi.
Geleneksel Din Psikolojisi Günleri'nin birinci bölümünde davetli konuşmacı Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Karaca "Hac ve Umre Bağlamında İbadet Psikolojisi" konulu konferans verdi.
"İbadetsiz bir din yoktur"
Prof. Dr. Faruk Karaca, ibadet psikolojisinin etkilerinden söz ederek, "Din psikologları olarak dini, inanan varlığın inandığı varlıkla kurmaya çalıştığı şuursal temas ve ilişki şeklinde bir tanımlama yapıyoruz. İbadetleri tanımladığımız zamanda neredeyse aynı şeylerden bahsediyoruz. İbadete başvurmayan hiçbir din yok. İbadet olmadan bu şuursal temasın kurulma imkanı ortadan kalkacak. İbadetler, inanan varlığın inandığı varlıkla şuursal düzeyde oluşturan ve onu şuura taşıyan her türlü etkinlik olarak tanımlanabilir. İbadetsiz bir din yoktur" dedi.
"Dinin insanda gelişen şekline dindarlık diyoruz"
Psikolojik açıdan dini, insana sunabileceği imkan ve fırsatlar olarak ele aldıklarını vurgulayan Karaca, insanların en temel probleminin gelişim problemi olduğunu söyledi. İnsan gelişiminde ibadetin önemine değinen Karaca konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Dinin insanda gelişen şekline dindarlık diyoruz. Din insanın dışında olan bir şeydir. İçine girdiği zaman din değildir artık, dindarlık olmuştur. Dinin insani gelişimine katkıda bulunabilmesi için önce kendinin gelişmesi gerekir. Kendisinin gelişebilmesi için de ibadetlerin devreye girmesi gerekir. İbadetlere başvurmadan dinin gelişiminin gerçekleşme imkanı yoktur."
"Hac ibadeti yalın bir ibadet değil, bir ibadet setidir"
İbadet psikolojisini pozitif yönde etkileyebilecek bütün faktörlerin hac ibadetinde bulunduğunu dile getiren Karaca, insanı etkileyen bireysel, sosyal, çevresel ve fiziksel faktörlerin hac psikolojisinde yer aldığını belirtti. Hac ibadetinin kutsal bir zamanda, kutsal mekanda yapıldığını ve çok büyük kalabalıklarla icra edildiğini aktaran Karaca "Hac ibadeti yalın bir ibadet değil. Bir ibadet setidir. Haccın şuurumuza taşıyabileceği renk daha fazladır" dedi.
"Dindarlığın Etkileri" paneli
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Karaca'nın oturum başkanlığında "Dindarlığın Etkileri" konulu panel gerçekleştirildi.
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Kaplan, dini gelişimde ibadetlerin besleyici etkisinin yanı sıra insanı dini ve kişisel anlamda olgunlaştıran durumun yaşanan krizler olduğunu söyledi.
Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Koç "Affetmenin Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri", Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muammer Cengil "Mistik Dindarlarda Stresle Başa Çıkma", Afyon Kocatepe Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mebrure Doğan, "Bir Başa Çıkma Aracı Olarak Sabır" konulu sunumlar gerçekleştirdi.
İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda gerçekleşen konferansa İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hür Mahmut Yücer, İl Müftüsü Halil Bektaş, İl Milli Eğitim Müdürü Ali Köse, davetli konuşmacılar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Editör: Pusula Gazetesi