Ereğli'ye bağlı Yazıcılar köyünde çiftçilik yapan Hanife Balaban, 2 kaz yumurtası satın aldı. Hanife Balaban, kuluçka makinesine koyduğu yumurtalardan kaz elde etti. Kazlara yavruyken evinin içinde bakan Hanife Balaban, bir süre sonra kümes yaptı. Hanife Balaban, 'Portakal' ve 'Limon' adını verdiği kazlara çocukları gibi bakmaya başladı. Kazlar da zamanla bağlandıkları Hanife Balaban'ın gittiği her yere peşinden gidiyor. Hanife Balaban'ın eğittiği kazlar, evin önündeki su deposunun vanasını kendileri açarak suyla serinlemesi görenlere tebessüm ettiriyor.

Hanife Balaban, kazlarıyla arasında ayrı bir bağ oluştuğunu belirterek, "Çok merak ediyordum kaz beslemeyi. Yumurta buldum bir yerden. İki tane çıktı. Onları eğittim. Evdeyken bazen su veremiyordum. Su içmeyi öğrettim. Kendileri suyu açıp içiyorlar. Derelere götürdüm. Piknik yaparken götürdüm. Derede yüzdürdüm. Aynı bir insan gibi her işlerini kendileri görüyorlar. Hiçbir şeye zararları yok. Yemlerini yiyip, sularını içiyorlar" dedi.