1896-1910 yılları arasında Zonguldak işçi profiline baktığımızda çalışan işçilerin etnik yapıları şöyle;
19 Arnavut, 5 Çerkez, 512 Kürt, 149 Laz, 67 Ermeni, 160 Rum, 1 İngiliz, 4 Alman, 17 Avusturyalı, 1 İspanyol, 102 İtalyan, 11 Bulgar, 1 Romen, 2 Rus, 35 Fransız, 97 Karadağlı, 66 Yunan'ın da dahil olduğu toplam 2.448 işçi istihdam edilmekteydi.
Zonguldak'ta yabancılar sadece madenlerde çalışmazdı, şehrin tüm sektörüne el atmışlardı. Şehir içinde hamamcılık, sandalcılık, esnaflık da dahil yeni yapılan binalarda da inşaatçılık yapmaktaydı.
Bunlardan biri de Zonguldak Limanı inşaatı idi.
Okuduğum bir dergi yazısında Zonguldak Liman inşaatında çalışan yabancı 32 Karadağlı işçinin çıkardığı huzursuzluk ve yabancı işçilerin birbirlerini silahla tehdit etmeleri, yerli işçiler ya da
halk dışında, farklı milletlerden yabancı işçilerin de birbiriyle sürtüşme yaşandığı yazmaktaydı.
1897'de Zonguldak'ta da
Kürt ve Hırvat işçiler arasında ölümlerle sonuçlanan kavgalar bile yaşanmış.
Zonguldak'ta ki bu huzursuzluklar uyruğu olduğu devletlerce Osmanlı`ya baskı yapılarak kollamaya çalışılıyordu. Bunlardan biri, mesela; Fransız işçiler ile Zonguldaklı işçiler arasında yaşanan problemde Fransız Elçiliği devreye girmiş ve Zonguldaklı işçiler hakkında şikayette bulunulmuş.
Kadir Yıldırım`ın "Osmanlı'da İşçiler" kitabında: Maden ocaklarında sık sık kazalar meydana gelmesi ve grizu patlamasından ölümlerin artması sonucunda huzursuzluk ve eylemlerde greve gidecek kadar ileri gidildiği vurgulanıyor.
Bu durum Zonguldak`tan sorumlu kaymakama sorulur.
"Bu grevi çıkaranlar kimlerdir ?" diye
Kaymakamın bir yazışmasında, bunu çıkaranların yabancı işçiler olduğu, Zonguldaklı Türk işçilerin böyle bir eylem yapacak kapasitede olmadığı ,,grev çıkaracak kadar " aklı ermeyecek ,saflar "şekilde ,ağır ifadeler kullanarak bir rapor yazıyor.
O kaymakam keşke görebilseydi.1991 yılında Büyük Grev'de Maden işçileri Heykeli`nin oraya oturtarak hem de.
Aklını alırdık.