Türkiye'nin deprem haritası ve depreme hazırlıklı olma konusunda önemli bilgilendirmelerin yapıldığı konferansta olası Marmara Depremi'yle ilgili bilgilendirmelerde bulunan Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, Karadeniz'de Rus Bilim İnsanları tarafından yapılan deprem araştırmalarına dikkat çekerek, "Hemen önümüzde Karadeniz boyunca devam eden faylanmalar var. Öyle ki Karadeniz üzerinde devam eden ve İstanbul üzerine doğru uzanan bir faylanmaya da dikkat çekiliyor. Bu çok önemli. İstanbul'un önüne doğru Karadeniz'de bir faylanma var ise bunun acil olarak incelenmesi gerekiyor" dedi. Prof. Dr. Kutoğlu, Karadeniz'de meydana gelebilecek olan bir depremin heyelan ile birlikte boyu 20 metreye kadar ulaşabilecek tsunamiler de oluşturabileceğine dikkat çekti.

"MARMARA DENİZİ'NDE BÜYÜK BİR DEPREM KAÇINILMAZ"


Karadeniz'de olası bir deprem ve tusunamiye de dikkat çeken Prof. Dr. Kutoğlu, "Biz Türkiye genelinde kaymaları 1 hafta boyunca inceledik. Her gün birkaç milim de olsa Türkiye olarak bazen batıya, bazen doğuya, bazen kuzeye, bazen güneye kayıyoruz. Bu kaymalar bazen yer yüzündeki gerilimi artırır bazen ise azaltır. Hep Marmara Bölgesi konuşuluyor. Olası bir Marmara Depreminden bahsediyoruz. Çünkü Türkiye'de deprem incelemelerinin başladığı ve kayıt edildiği 1930'lu yıllardan bu güne Kuzey Anadolu Fayı olağanüstü bir fay ve sürekli batıya doğru kırılıyor. Diğer bölgeler için bir şey söylenemiyor ama Marmara Denizi içerisinde büyük bir depremin olacağı kaçınılmaz gibi görünüyor. Herkes Marmara Bölgesi'ni konuşuyor. Ülkemizde o kadar çok faylanma var ki biz daha pek azını ortaya koyabilmiş durumdayız" dedi.

"KARADENİZ'DE İSTANBUL'A DOĞRU UZANAN BİR FAY VAR"


"Karadeniz içerisinde Rus Bilim İnsanları'nın araştırmaları sonucu ortaya koyduğu çok büyük sayıda faylanmalar var" diyerek Türkiye kıyılarına dikkat çeken Hakan Kutoğlu, "Hemen önümüzde Karadeniz boyunca devam eden faylanmalar var. Öyle ki Karadeniz üzerinde devam eden ve İstanbul üzerine doğru uzanan bir faylanmaya da dikkat çekiliyor. Bu çok önemli. İstanbul'un önüne doğru Karadeniz'de bir faylanma var ise bunun acil olarak incelenmesi gerekiyor. Çünkü bu bölgelerde çok büyük projelerin hayata geçirilmesi de gündemde" ifadelerini kullandı.

"KARADENİZ'DE DEPREM VE HEYELAN İLE 20 METRE TSUNAMİ OLUŞABİLİR"


"Kardeniz'de yıkıcı bir depremin gündeme gelmesi halinde neler olur?" sorusuna da yanıt veren Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, şöyle devam etti; "Bu konuda iki bilim insanının çalışması var. Bakıldığında Türkiye'de en çok etkilenecek bölge Batı Karadeniz Bölgesi olarak gözüküyor. Orta Karadeniz'e doğru bu etkinin azaldığını görüyoruz. Yine bu çalışmada depreme bağlı olarak Karadeniz'de 0,5 metre ile 1 metre uzunluğunda tsunamilerin de meydana gelebileceği ifade ediliyor. Geçmişe dönük bakıldığında Karadeniz'de çok sayıda büyük deprem meydana gelmiş. Kavarna'da 7 büyüklüğünde, Gürcistan'da 6.5 büyüklüğünde depremler meydana gelmiş. Bunlar Kuzey Anadolu Fayı gibi sıklıkla değil bin yılda 1500 yılda bir meydana gelen depremler. Bu bahsettiklerimiz milattan önce meydana gelmiş olan depremler. Ukrayna Odessa'da 7.5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiş. Türkiye kıyılarında ise tek kayıt olarak 1968 yılında Amasra'da meydana gelmiş olan bir deprem var. Hiç olmayan ve beklenmeyen bir deprem meydana gelmiş ve bunun da boyutu 6.6 büyüklüğünde. 3 ila 4 metre büyüklüğünde tsunami dalgaları oluştururken deniz 100 metre içeri çekilmiş. Ama geçmiş kayırlara baktığımızda başka bir deprem gözükmüyor. Aynı şey Zonguldak için söz konusu olamaz mı? Türkiye'de Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı çok çalışılmış ama Karadeniz'deki faylanmalar konusunda bir çalışma yapılmamış durumda. Filyos'ta batık liman var. Bu batık limanın oluşmasından birisi depremler olarak gösteriliyor. Bizler planlama yaparak bu olasılıkları gözden geçirmeliyiz. Deniz içerisindeki deprem küçük denizlerde tsunami yaratmayabilir. Ancak deniz içerisinde depreme dayalı heyelan olursa, o zaman 15-20 metre büyüklüğünde tsunami meydana gelebilir. Bizim bu tehditlere karşı hazır olmamız gerekiyor. Bizim araştırmacılar olarak görevimiz vatandaşlarımızı ve yetkilileri uyarmaktır."

Editör: Pusula Gazetesi