Zonguldak'ın Kozlu beldesinin, 12 Kasım 2012'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kabul edilen 6360 sayılı kanun sonucu ilçe olmasının ardından "Kurucu Kaymakam" olarak atanan Ahmet Karakaya, 5 yıldır görev yaptığı ilçeden Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesine tayini çıktı. Göreve başladığı günden beri güler yüzlü ve samimi bir duruş sergileyen Kaymakam Karakaya, "Kozlu'ya isteyerek geldim, ama üzülerek gidiyorum" dedi.

Siyasetten bürokrasiye Öznur Güneş'in sorularını yanıtlayan Karakaya, Kozlu'da hep ilkleri yaşadığını ve bu yüzden Kozlu'nun yerinin farklı olduğunu belirterek, "Bana Kozlu'nun 'fahri hemşeriliği beraatı' verildi. Bu yüzden sizin vasıtanızla hemşehrilerimden helallik istiyorum. Hakkınızı helal edin" dedi.

"YENİ İLÇE OLUŞUN HEYECANINI BİRLİKTE YAŞAYARAK YILLARI GEÇİRDİK"

Öznur Güneş: Kozlu ilçesine "Kurucu Kaymakam" olarak atandınız. İlk başta neler hissetiniz? Zorlukları var mıydı?

Ahmet Karakaya: 2012 yılında 6360 sayılı yasa ile 27 yeni ilçe kuruldu. Bunlardan biri de Kozlu ilçesidir. Ben buraya kendi isteğimle geldim. Kurucu kaymakam tabiri yoktur. Daha doğrusu ilk kaymakam "kurucu kaymakam" oluyor. Kurucu kaymakam olmam sebebiyle bazı zorluklar olacağını öngörerek, bunları kabul ederek görevi üstlendim. Bu çerçevede beni bu göreve uygun gören devlet büyüklerime teşekkür ediyorum. Kozlu, Zonguldak merkezine, il merkezine çok yakın. Nüfus potansiyeline, belli bir ticaret potansiyelin ulaşmış bir yöre iken ilçe yapılıyor. Kozlu'ya ilk geldiğimizde o zaman ki Vali Sayın Ali Kaban ve şu anki Valimiz Ahmet Çınar beyefendilerin çok desteği oldu. Aynı şekilde belediye başkanlarımızdan ciddi destek gördüğümüzü ifade etmek istiyorum. Diğer sivil toplum kuruluşları, vatandaşlarımız ve yerel basınımız yeni ilçe olduğumuz heyecanını birlikte yaşayarak yılları geçirdik ve bu Kozlu'ya gelişim trendi yakalamamız konusunda birlikte sağladık, sağlamaya çalıştık. İlk başta tabi zorlukları çoktu. Şu an birçok rutin gördüğümüz husus, aslında yeni başlayanlar için çok lüks. Tabi bunlar geçiş sürecinde de basit şeyler. Bir yere telefon bağlatmak için, ısınmayla ilgili problemlerimiz oluyor. Kışın problemlerini yaşıyorsunuz, onların problemlerini çözmeye çalışıyorsunuz. Personel yok, gelen vatandaş ile birebir muhatabısınız. Çünkü insanlar "ilçe olduk, kaymakam geldi" diye sorunlarının getirmeye başlar. Ama hiçbir teşkilat yakınız ve hiçbir kurumunuz yok. Bunun biraz zorluğunu yaşadım, ama bu zorluk beni motive etti. Biran önce kurumlarımızı kurmak için çaba sarf ettik. 27 ilçeden ilklerden biri olduk. Bu Kozlu ve Zonguldak'ın başarısıdır. Bizde bu başarıya vesile olduk. Kozlu'da, ilk görevi almak tabi ilk kaymakamı olmanın zorluklarını söyledik. Bunun güzellikleri de var. Kendi çocuğunuz gibi birçok yapılanmayı sağlıyorsunuz. Personeliniz geldikçe, kurumsal olarak daha da güçlendikçe, hizmet kapasitesi arttıkça onun mutluluğunu yaşıyorsunuz. Mesela burada, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nı kurduk. İlden yoğunluğu buraya aldık. Burada hizmet vermeye başladık. Köylere Hizmet Götürme Birliği'ni kurduk. Bakanlar Kurulu kararı gereken bir uygulamadır. Kendi köylerimizin altyapısı noktasında buradaki il genel meclisimizle birlikte, muhtarlarımızla birlikte çaba sarf etmeye başladık. Son olarak Nüfus Müdürlüğü, Tapu Müdürlüğünü alarak ilin de yükünü hafiflettik aslında bir yerde. Burada da vatandaşımız Kozlu'nun sahip olduğu gelişim trendine uygun kamu hizmeti almanın büyük mutluluğunu yaşadı.

"BENİ EN ÇOK ÜZEN OLAY, BELEDİYE BAŞKANI ERTAN ŞAHİN'İN HAYATINI KAYBETMESİ OLDU"

Güneş: Kozlu ilçesinde sizi en mutlu eden ya da en üzen şey neydi?

Karakaya: Birçok mutlu olduğumuz konu oldu. Onu söyleyebilirim, ama temelinde buraya ilk kaymakam olarak gelmem sebebimde il olan bütün kamu görevlisinde ya da görevinde tüm kamu görevlerinde olduğu üzere fiziki mekanı tanımlamak birinci görevimizdi. Ancak mekanınız olmadığı zamanda hiçbir hizmeti sunamıyorsunuz. Hükümet Konağı ile ilgili işlemleri tamamlayıp temelini attığımız gün belki de en mutlu olduğum gündü. Çünkü artık somut bir kanıt olarak İçişleri Bakanlığımızın onayladığı bir projeyi burada gerçekleştirmeye ve 15'e yakın kurumumuzu bir araya getirmeye imkanımız olacaktı. Birçok şey var, ama en büyük kaleme alınacak olarak bunu sayabiliriz. Çeşitli sosyal projeler yaptık. Tek tek saymaya gerek yok. İnternet sitemizde de zaten mevcut. Onlarında her birinde mutlu oldum. Özellikle dezavantajlı kesime yönelik projelerdi ve onların gözünde o mutluluğu gördüğümüz zaman onların teşekkür etmesi, uğraşlarınızın ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Devlet olarak tabi, biz şahsi olarak bakmıyoruz. Onlarda ayrı bir mutluluk kaynağıydı. Üzüldüğüm konu mutlaka olmuştur. 5 yıl içerisinde mutlaka olmuştur. Bir-iki hak etmediğim şikayetleri aldığım zaman üzüldüğüm oluştur. Ama onlardan dahi ders çıkartmaya çalıştım. "Bunu hak etmiyorum, ama acaba gerçek payı var mı?" diye düşünmeye çalıştım. "En üzüldüğünüz olay nedir bu 5 yıl içerisinde?" derseniz. Tabi malumunuz bir Belediye Başkanımız Ertan Şahin Bey'i kaybettik. Elim bir hastalık sonucu. Bizim yakın mesai arkadaşımız, belediye başkanlarımız kendisi ile tabi teşekkülü mesaimiz o yöndeydi. Beklenmedik bir ölüm. Ona ciddi manada hepimiz ilçe olarak üzüldük, bende çok üzüldüm. O benim unutamayacağım olumsuz bir anıdır. Kendisine tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm sevenlerine tekrar başsağlığı diliyorum. Yani "en unutulmaz üzüntü o" diyebilirim. Ama takdir-i ilahidir.

"2 İLE 2'Yİ 5-6 ETTİRMEK İSTİYORSANIZ; SİNERJİYİ, BEREKETİ YAKALAMAK ZORUNDASINIZ"

Güneş: Belediye başkanları ile ilişkileriniz iyi görünüyor. Bir sorun yaşadınız mı?

Karakaya: Kozlu'daki görev süremde 3 belediye başkanı ile birlikte çalıştım. Üçünden de iyilikler gördüm. Hiçbir sorunlar olmadı. Karşılıklı yaşanan sorunlar da olmuştur. Ama bunlar yaşanan güzelliklerin gölgesi dahi olamadı. Daha evvel çalıştığımız yerlerden edindiğimiz tecrübeleri gerek idari manada, gerekse sosyal, kültürel faaliyetler manasında belediye başkanlarımıza, belediye teşkilatımıza da diğer kurumlarda olduğu gibi yansıtmaya, bir nevi onları tecrübelerimizden onlarla birlikte hareket etmek için diyaloglarımız oldu. Bunlara da baktığımız zaman, her zaman karşılık buldum ben. Şuna inanıyorum ben, hani "sinerji" deniliyor ya Sayın Valimiz buna "bereket" diyor. Şimdi 2 ile 2'yi 5-6 ettirmek istiyorsanız, bu sinerjiyi, bereketi yakalamak zorundasınız. Bütün mesleklerde vardır, ama bizde özellikle var. Birincisi, işinizi iyi yapacaksınız mümkün olduğunca, ikincisi ilişkileriniz iyi olacak ki sinerji katılsın yaptığınız iş daha da ivme kazanabilsin. Ben de burada hizmet etmek istiyorsam elbette ki belediye başkanlarıyla, belediye başkanlığı ile diğer kamu kurumlarımız ile TTK'dır, üniversitedir, sivil toplum kuruluşlarıdır, yerel basın kuruluşlarımızla iyi ilişkiler kurmaya gayret gösterdim ki daha güzel hizmetler ancak birlikte ortaya çıkabilirdi. Onun karşılığını da büyük oranda aldığımızı da düşünüyorum."

"ARZU ETTİĞİM KADAR DOSTLUKLARA VAKİT AYIRAMADIM, İÇİMDE UKDE KALDI"

Güneş: "Keşke şunu da yapabilseydim" deyip de yapamadığınız bir şey var mı?

Karakaya: Elbette çok vardır. Ama buna farklı bakmak istiyorum, yapmak isteyip de gerek mevzuat gerek imkan dolayısı ile yapamadıklarımız var. Bir de zaman dolayısı ile yapamadıklarımız var. Ben "keşke" diyecek olursam, belki sizler de takip ediyorsunuz, biliyorsunuz, hemen hemen görev yaptığım 5 yıl boyunca Kozlu Kaymakamlığı'na ek olarak farklı görevlerinde bulundum. Sayın Valilerimizin takdiri ile Vali Yardımcılığı görevi, Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevi, Kayyum Belediye Başkanlığı görevi dolayısı ile her ne kadar biz bunu Kozlu'nun menfaatine de tahvil etmeye çalışsak da; Vali Yardımcılığı görevi başta olmak üzere, benim normal kaymakamlık hizmetinde ki anlayışım da arzu ettiğim kadar dostluklara vakit ayıramadım. Çünkü ister istemez bu kadar göreve yetişmek için kimle işimiz var ise, o işi görüşüyoruz, yapıyoruz. Ama ekstradan vakit harcayamıyoruz. Esnafımızı gezdik, dolaştık. Köylerimizi gezdik, dolaştık. Benim -kendim biliyorum- çünkü yaptığım düzeyde oranda değildi. Ama bu kadar görevin içerisinde istesem de yapamazdım. Ama biraz içimde ukde kaldı, "dostluklara daha fazla vakit ayırabilseydim keşke" diye düşünüyorum."

"EVE GİTSENİZ DE ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORSUNUZ"

Güneş: Kozlu Kaymakamlığı, Vali Yardımcılığı, kayyumla Karaman Belediye Başkanlığı ve 10 gün boyunca Vali Ahmet Çınar'ın yerine vekalet ediyorsunuz. Zor olmuyor mu, özel hayatınıza vakit ayırabiliyor musunuz?

Karakaya: Özel hayat önemli tabii ki. Özel hayatında problem olan insanların görevinde de bunu yansıtmak zorunda da kalacağını düşünüyorum. İnsanın üç şeye vakit ayırması gerekiyor. Birincisi; işine, doğal olarak hepimiz yaptığımız işten geçimimiz temin ediyoruz. İkincisi; ailesine, çocuklarına, eşine. Üçüncüsü de, kendisine. Hangisi önemli onu herkes kendi karar verir. Ben üçüne de vakit ayırmak gerektiği noktasında böyle bir düşüncem var. Birçok kamu görevlisinde var, lokal, kahvehane gibi alışkanlığım yok. Geç saatlere kadar çalışmamız gereken durumlar oluyor. Mesaim bittikten sonra evine giden bir insanım. Bu yoğunluğu aileme çok yansıtmamaya çalıştım. Ancak eve gittiğiniz zaman da evde olmuyorsunuz. Evde birkaç saat elektronik imza görevimiz oluyor. Bazen yürüttüğümüz soruşturmaların raporlarını yazıyoruz. Gece 03.00'lara kadar çalışıyoruz. Belki toplam 100 gün mesaim vardır. Eve gitseniz de çalışmaya devam ediyorsunuz. Biz bunu devletimize-milletimize bir borç olarak biliyoruz. Eksiklik bırakırsak, onun mahcubiyetini yaşamaktan çekiniyoruz. Yaptığımız ekstra bir iş olarak değerlendirmiyoruz.

"VATANDAŞLARIMIZA YA DA KURUMLARIMIZA KABALAŞMADAN NAZİK, AMA KARARLI OLMAK ZORUNDAYIZ"

Güneş: Bürokratların genelde sert ve soğuk yapıları olur, halka fazla yaklaşmak istemezler. Sizin yüzünüz sürekli gülüyor, samimi bir duruş sergiliyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz, diğer bürokratlara bu anlamda bir öneriniz olacak mı?

Karakaya: Her insanın bir yaradılışı var, o yaradılışı insanlar çok zorlayarak değiştiremez. Değiştirmeye kalksa bile yapmacık olur. Benim inandığım bir şey var, idarecilik literatüründe de kabul gören bir yaklaşım var. Durumsallık yaklaşımı, duruma göre; bazen çok ciddi ve sert olmanız gerekiyorsa, onu yaptığım çok zaman olmuştur. Belki o yönümü çok göstermiyorum, sadece gerektiğinde gösteriyorum. Nazik, ama kararlı olmak zorundayız. Güler yüzlü olduğumdan dolayı insanların bunu suiistimal etmesine izin vermiyorum. Vatandaşlarımıza ya da kurumlarımıza kabalaşmadan nezaketimizi koruyarak, olmayacak, yanlış bir konuya kararlı bir şekilde yaklaşım sergilemek durumundayız. Biz hep bunu yapmaya çalıştık. İstemeden sertleştiğimiz konular var, kamu hizmetinin işleyişi doğrusundadır. "Diğer bürokratlara tavsiye etmek" derken, herkesin kendi yaklaşımı var. Artık devletimizde, vatandaşımızda kendisini dinleyen, sorunlara eğilen bir yapı var. Toplumumuz ciddi gelişim sağladı. Devlet mekanizmasında da bu yönde pozitif değişiklikler var. Artık vatandaşa tepeden bakmayan, vatandaş odaklı sorunlara bakan, sorunlara çözüm getiren bir bürokrasi, siyaset kurumu arzu ediliyor. Herkes buna göre şekil almak zorunda, ama kişisel özellikler de devreye girebiliyor.

"ZONGULDAK VE KOZLU'NUN SOSYAL İMKANLARI BİRÇOK ANADOLU KENTİNDEN DAHA ÇOK"

Güneş: Kaymakam olarak Kozlu ve Zonguldak'ı şehircilik açısından değerlendirir misiniz?

Karakaya: Ben pozitif özelliklerini değerlendireyim. Zonguldak ve Kozlu yeşille, doğayla, ormanlarla, denizin bir arada bulunduğu, aynı karede şehir merkezinden görebildiğiniz ender vilayetlerimizden birisi. Doğa ve denizin kucağında bir maden kenti olarak tanımlıyorum. "Mavi, yeşil ve siyahın kardeşliği" denilebilir. Bu topoğrafik olarak zor bir coğrafya, kamu ve belediyecilik hizmetlerinin ortalama bir bölgeye göre daha zor olduğu yerler, daha pahalı yerler. Bunun getirdiği zorluklar var, bunlar yaşanıyor. Ama her şeye rağmen Zonguldak'ın ve Kozlu'nun sosyal imkanlarının bir çok Anadolu kentinden daha çok olduğu kanısındayım. 5 yıl boyunca bu yönden baktım. Giderken de aynı düşüncelerle ayrılıyorum.

"ATAMA SİSTEMİMİZDE AYNI YERDE 5 YILDAN SONRA KOLAY KOLAY DEVAM ETMENİZ İSTENMİYOR"

Güneş: Başka bir ile atanacağınızı duyduğunuzda üzüldünüz mü?

Karakaya: İsteyerek geldim, üzülerek gidiyorum. Kamu görevlilerinin beli bir görev süresi var, görev yaptığım süre içerisinde çevrede birçok ilçede kaymakamlar değişti. İlçelerde müdürler değişti. Birçok kamu görevlisine göre uzun kaldım. Atama sistemimizde aynı yerde 5 yıldan sonra kolay kolay devam etmeniz istenmiyor. Atamamı bekliyordum. "Bu süre dolmadan kurumsal yapılanmamız tamam olsun" diye gayret ettim. Yoksa süremiz dolmuştu.

"SİYASETİ HİÇ DÜŞÜNMEDİM"

Güneş: Kayyumla Karaman Belediye Başkanvekilliği görevini yürütüyorsunuz. Siyaseti ve belediyeciliği gördünüz, hiç siyaset düşündünüz mü?

Karakaya: Hayır, hiç düşünmedim. Kayyum olarak belediye başkanvekili olarak atanmam ülke genelinde uygulanan bir politika. Sayın valilerimiz beni oraya uygun gördüler. Ben herhangi bir politik ya da siyasi sürece dahil olmadan yapılabilecek hizmetler ve imkanlar çerçevesinde görev yaptım. Oradaki belediye meclis üyesi arkadaşları kesinlikle dışlamadan, tamamen bir bürokrat edasıyla değil, onları da kucaklayıp önceliklerine önem vererek yaptığımız plan ve programlar dahilinde epeyce hizmetler üretmeye çalıştık. Bizim görevlendirilmemiz politik bir görev değil, politika ve siyasetle ilgisi yok.

"YERİN 600 METRE ALTINDA EKMEK PARASINI KAZANANLARIN MEMLEKETİ, ONUN İÇİN YER ÜSTÜNDE DE HİZMETLERİN EN İYİSİNİ HAKKEDİYORLAR"

Güneş: 5 milletvekilimiz yeni seçildi, kendilerine bir mesajınız var mı?

Karakaya: Sayın milletvekillerimize yeni olduklarından dolayı "hayırlı olsun" diyorum. Onların birlikteliğinden Zonguldak'a çok güzel hizmetler kazandıracaklarına eminim. Hepsi de beyefendi ve değerli kişiliklere sahipler. Zonguldak'ın sorunlarını bilen insanlar. Sayın Valimiz, milletvekillerimiz, siyasilerimiz ve bürokrasimiz hep birlikte Zonguldak'ı daha güzel günlere taşımak zorundayız. Çünkü burası, yerin 600 metre altında ekmek parasını kazananların memleketi, onun için yer üstünde de hizmetlerin en iyisini hakkediyorlar.

"GÖREVİMİZ GEREĞİ ÜZDÜĞÜMÜZ İNSANLAR VARSA, HAKLARINI HELAL ETSİNLER"

Güneş: Zonguldak insanına son olarak mesajınız nedir?

Karakaya: Bana birkaç ay önce Kozlu'nun "fahri hemşeriliği beraatı" da verildi. Dolayısıyla "hemşehrilerime" diye seslenebilirim. Zaten kendim de Kastamonuluyum, aynı sancaktayız. 5 yıl boyunca en güzel şekilde bizi ağırladılar. Sonuçta biz yolcuyuz, halkımız hancı. Her zaman Kozlu Kaymakamı olmanın gururunu yaşayarak, halkımızın içinde bulundum. Her daim kendimi, Kozlu'nun ve Zonguldak'ın bir parçası olarak gördüm. Ayrı görmedim, onlar da beni ayrı tutmadılar. Hemşehrilik bağı oluştu, ben arz-ı veda ederken, herkesten sizin vasıtanızla helallik istiyorum. Kozlu'da birçok ilki yaşadım, Kozlu'nun yeni ilçe olması ve ilk kaymakam olmam sebebiyle birçok ilki yaşadım. Bilerek ya da bilmeyerek hak-hukuk geçmiş olabilir. Görevimiz gereği üzdüğümüz insanlar varsa, haklarını helal etsinler. Kozlu, benim için çok önemli. Gittiğim görev yerine beklerim, orada da bir kapıları olduğunu bilsinler. Hepsi sağlıcakla kalsın, daha güzel günler Kozlu ve Zonguldak'ın olsun, bunu hakkediyorlar.

Güneş: Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Karakaya: Size çok teşekkür ediyorum. Vilayet makamlarıyla, kurumlarıyla, siyaset kurumlarıyla, belediyeleri ile sivil toplum kuruluşları ile yerel basın kuruluşları ile ne kadar birlik olunursa, bir kentin ilerleyeceğini düşünüyorum. Bu çerçevede herkese teşekkür ediyorum."

AHMET KARAKAYA'NIN ÖZGEÇMİŞİ

Kastamonu-Taşköprü'de 1977 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden 1999 yılında mezun oldu. 2000 yılında Çankırı Kaymakam Adayı olarak mülki idare amirliğine atandıktan sonra 2002 yılında İçişleri Bakanlığı tarafından 9 ay süreyle İngiltere'nin Exeter Üniversitesi'ne İngilizce dil kursu ve mesleki incelemelerde bulunmak amacıyla gönderildi ve 88'inci Dönem Kaymakamlık Kursu'nu tamamladı. 2008 yılında İngiltere'nin Portsmouth Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Sırasıyla; Sinop/Türkeli ve Erfelek Kaymakam Vekili (2001-2002), Konya/Altınekin Kaymakam Vekili (2003), Afyonkarahisar/Çobanlar Kaymakamı (2004-2005), Siirt/Baykan Kaymakamı (2005-2007), Artvin Vali Yardımcılığı (2007-2011), Balıkesir/Savaştepe Kaymakamlığı (2011-2013), 2013 yılı itibari ile Zonguldak/Kozlu ilçesine Kurucu Kaymakam olarak atandı, 15 Eylül 2018'e kadar görev yaptı. Karakaya'nın Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesine ataması yapıldı. 1'inci Sınıf Mülki İdare Amiri olan Kaymakam Ahmet Karakaya, evli ve üç çocuk babasıdır.

Editör: Pusula Gazetesi