İşte Hayati Yılmaz'ın Zonguldak Antik Haritasıyla ilgili araştırması:

Çesitli kaynaklardan yararlanıp hazırladığım Harita da;

Çatalağzı ismini Psylla (Sayla) olarak belirledim..

Kaynak olarak da Yunan Tarihci Strabon'un Karadeniz sahillerini dolaştığı ve anlatığı kitabında Crenides'den (Kilimli) bir dağ aşdıktan sonra geldiği yeri "Psylla" (Sayla) olarak bahsetmiş.

Burayı tarif ederken; her tarafın bataklık olduğunu ve sivrisineklerin bol olduğunu vurgulamış... Zaten Psyllada Bataklık Sineği'nin ismidir.

Hani görmüşünüzdür, özelikle Sarı Dere ve Kara Dere üzerinde konan yeşilimsi bir sivrisinek.

Strabon eski Kaz Köy sahilini de anlatııyor.

Srabon daha sonra Tion (Filyos)a gectiğini söylüyor ve burayı anlatmaya başlıyor.

Bu Kitap'ta Sinop`a kadar gittiği yerleri gördüğü herşeyi yazarak daha önce adı konmamış yerleşim yerlerine de isim veriyor.

MÖ 64 yılında doğan Strabon MS 24 yılında ölüyor.

Yani Strabon MÖ I.Yüzyıl 2. Yarısında,Eregli,Zonguldak, Çatalağzı`ndan ve Filyos`dan, Bartına gectiği anlaşılıyor.

Amasya`da doğup Amasya`da ölüyor.

Roma`dan Mısır'a her yeri gezerek kitabını oluşturuyor.

Yunan flozofu Strabon`un Amasya`da heykeli bulunmanktadır.

Harita`da çesitli dönemlere ait yer isimleri görüyorsunuz.

Bu Kitap bize daha önce Catalağzı`nın bataklık olduğunu kanıtlayan başka veriler ile de ötüştüğünü gösteriyor.

Hatta daha eski çağlarda İstanbul Boğazı açılmadan önce Karadeniz kıyılarının içlere doğru olduğu ve dolaysı ile Catalagzı`nın büyük bölümünde bir iç deniz olabileceğini, Eregli Fakültesi Tarih Bölümü Hocalarından duymuştum.

Zaten bağzı inşaat sontaj calışmalarında çakıl taşı ve deniz kabuğu örneklerinin çıktigını biliyoruz.

Strabonun gectiği yıllarda iç deniz olmadığı da kendi haritalarindan anlaşılıyor. Istanbul Boğazinın oluşumu çok daha önceki Yüzyıllara dayanıyor.

MÖ. I Yüzyıl'da Çatalağzı`nda yaşam olduğunu da anlıyoruz. Zira Strabon, Kaz Köy Sahili'nde ticaret yapıldığından bahsediyor.

Tarihler boyunca çesitli Krallık ve İmparatorlukların içinde kalan Zonguldak,kömür bulunmadan önce geçim kaynağı Tarım ve Balıkcılık, hatta Kerestecilik olduğunu düşünüyorum.

Özelikle Venedikli korsanların da sürekli ugradıklari yerler burası.

Cenevizlilerin de hem korsanlar hem de ticaret gemilerinin uğrak yerleri.

Harita`da görülen Maryandinya Bölgesi o dönem çok kalkınmış ve bu bağzı krallıkların ilgisini çekmiştir.

Türklerden önce Frigya, Hitit, Pers, uzun yıllarda Yunan egemenliğinde kalan Zonguldak`ın en önemli antik iki ismi Ereğli`de Kral Herakleia (HERKÜL) ile Amasra`da Amatris Kraliçesidir. Bu iki hükümdarlığın paraları bulunduğuna göre ticaret burada sahiller kulanılarak yapıldığını gösteriyor.

Geçen senelerde bulunan Devrek-Gökcebey IRMAK birleşkesinde antik yöreye ait Pazar yeri bulunmuştu. Bu da bize ticaretin burada gelistiğini gösteren başka bir kanıt.

Kaynak: Hayati YILMAZ

Zonguldak Nostalji

Editör: Pusula Gazetesi