Kömürün başkenti olan Zonguldak'ta, Fransız patronların kömürden kazandıkları para ile aldıkları bir sandık altını gömdükleri ileri sürüldü. Pusula Gazetesi Yazarı Yüksel Yıldırım'ın "Zonguldak Nostalji" köşesinde yayımlanan "Yayla Malikanesi" başlıklı makalesine yapılan yorumda, Fransızların bir sandık altını gömerek, kenti terk ettikleri iddia edildi. Fransa'da yaşayan ve ataları yaklaşık bir asır önce Zonguldak'tan Fransa'ya çalışmak için giden Zonguldaklı E.A., büyükbabasının Zonguldak'ta maden ocaklarını çalıştıran bir Fransız patronun yaveri olduğunu ve kömürden kazanılan para ile alınan bir sandık altını Yayla Konağı, TED Zonguldak Koleji ve Emniyet Müdürlüğü Konağı'nın bulunduğu alana gömdüklerini söyledi. Fransa'da yaşayan E.A., "Uzun bir süredir sayfanızı merakla ve memleket özlemiyle takip ediyorum. Paylaşımlarınız; kökleri Zonguldak'a dayanan bir birey olarak bizlerin memleket özlemine köprü oluyor. Geçen hafta paylaştığınız bir fotoğraf, bu postayı yazmamı kaçınılmaz kıldı. Geçmişten bugüne yaptığınız yayınlar bana cesaret ve güven verdi. Ben Fransa'da yaşayan, ataları Zonguldak'tan Fransa'ya yaklaşık bir asır önce çalışmaya gelmiş aslen bir Zonguldaklıyım. Büyükbabam ve büyükannem, 1922 yılında buraya göçmüş, babam burada doğmuş ve burada bir Türk'le evlenmiş. Ben de Fransa'da doğdum ve burada yaşıyorum. Bir asra yakındır buradayız ve işimizin başındayız. Seyrekte olsa Türkiye'ye gelip-gidiyoruz. Genelde tatil beldelerinde konaklayıp dönüyoruz. Zonguldak'a bir kez geldim, o da babamla. Ne akraba, ne tanıdık hiçbir bağımız kalmamış. Zaman aşımında bağlar kaybolmuş. Sizlere yıllardır saklı kalmış bir sırrı vermek için bu postayı yollamak zorunda kaldım. Sonu ne olur, ne biter, bilmiyorum. Yerinde duruyor mu, bilmiyorum. Ama artık gün yüzüne çıkması ve kazandırılmasının zamanı geldi sanırım" ifadelerini kullandı.

"BÜYÜKBABAM, FRANSIZ PATRONUN YAVERİ OLARAK GÖREV YAPIYORMUŞ"

"Paylaştığınız bir fotoğraf beni heyecanlandırdı. Çünkü fotoğrafın aynısı bizde de var. 1913 tarihli fotoğraf karesinde büyükbabam, patronu ve patronun çocukları da bulunuyor" diyen E.A., "Ben size konuyu ispatlamak için fotoğrafın kopyasını yolluyorum. Takdir edersiniz ki, isimleri ve kişilerin özel durumlarını vermek istemiyorum. Konuyu paylaşıp paylaşmama takdirini sizlere bırakıyorum. Zonguldak'ta kömür madenlerini işleten Fransızların patronu havzada söz sahibi... Fransız mühendisler, yöneticiler ve doktorlar hepsi aynı mahallede kalıyorlar. Fotoğrafta Yayla (Fransız) Mahallesi olarak belirtilmiş. Büyükbabam, patronla aynı binada kalmış. 'Yaveri' diyebiliriz sanırım. Az Fransızca bilgisini, işçi-patron ilişkilerinde kullanmış, maden ocaklarının çalıştırılması da büyükbabamın maden çavuşluğu, çalışkanlığı ve sadık olması sayesinde yürütülmüş. Ve patronun en güvenilir adamı olmuş" şeklinde konuştu.

"ALTINLARI SANDIKLA GÖMMÜŞLER"

Fransızların, Zonguldak'ta kömür çıkardıkları sürece kazançlarının büyük bölümünü bankalara yatırmak yerine altına çevirerek bir havuzda topladıklarını belirten E.A., "Altınlar, en güvenilir ve korunaklı yer olduğu için büyükbabamın patronunun evinde saklanmış. 1922 yılında Fransızlar, Zonguldak'ı terk etmek zorunda kalmışlar. Ancak şartlar, altınları yanlarında götürmelerine engel olmuş. Şartlar uygun hale gelene kadar Zonguldak'ta saklanmasına karar vermişler. Mühendislerin oturduğu evin yanındaki bahçeye altın sandığını gömmüşler. Büyükbabamı da yanlarına alıp Fransa'ya geri dönmüşler. Bizleri Fransa'da hak ettiğimiz şekilde çok iyi hayat şartları ve imkanlar da yaşatmışlar ve bizler ikinci kuşak olarak o imkanlara halen sahibiz. Geçen zaman süresince ne gelmeye, ne de yasal yolla altınları geri almaya teşebbüs etme cesaretini gösterebilmişler. 1961 yılında patronun oğlu ve benim babam, babalarından kalan bu macerayı merak edip yerinde kontrol etmek için Zonguldak'a tekrar gitmişler. Babalarının yaşadıkları yerleri ve sandığın yerinde olup-olmadığını kontrol etmişler. Yayla Mahallesi'ndeki ev, aynı yerinde duruyormuş. Ancak evin hemen yanında polis, okul ve yönetim binası yapıldığını görmüşler. Gömdükleri noktayı bulsalar bile yanlış anlaşılacağını düşünüp bir teşebbüs yapmaya cesaret bulamamışlar. Tekrar geri dönmüşler. Maddi olanaklarının iyi olması ve zaman aşımı konunun burada kapanmasında nokta olmuş" dedi.

"ALTINLARIN BULUNDUĞU YERİN HARİTASI VAR"

"Ben bu durumu ailemden öğrendiğimde çok küçüktüm ve bir masal gibi dinledim. Zonguldak'a 1998 yılında bir kere gezmeye ve ata toprağını görmek için geldim. Dinlediklerimi yerinde görmek istedim ve tarif edilen adresi buldum çok etkilendim" diyen E.A., şöyle devam etti:

"Hani bazı şeyler, orada var olduğunu bildiğiniz için gizemlidir ya öyle bir şey. Babamın ve büyükbabamın tarif ettiği yeri buldum. Yerin işlekliği ve kalabalığı benim de cesaretimi kırdı ve altınların hatıralarıyla orada kalmasına razı oldum. 2014 yılında babamı kaybettim, ancak 1998 yılında ilk ve tek Zonguldak ziyaretimden sonra babam bana bir sırrını daha gösterdi. Vasiyet olarak ben ölmeden bunu kimseyle paylaşmamamı istedi. Bende öyle yaptım, ancak babamı kaybettim ve bana ölmeden önce sakladığı Fransız altınlarının gömülü olduğu yerin işaretli haritasını bıraktı. Sayfanızda yayınlanan o eski fotoğraf, içimi burktu ve bende size bu işaretli haritayı göndermeye karar verdim. Yalnız tek bir şartım var! Yolladığım bu yazıyı sayfanızda önce yayınlamanız ve toplumun bu olaydan önce haberdar olmasını sağlayıp özel kişilerin eline geçmesini engellemeden konunun paylaşılması ve altına yapılan yorumlarla kamulaştırılmasının sağlanması. Bu olgunluk oluşunca ikna olacağım, ben de paylaşımın yorumlar bölümüne koyulmak üzere Fransız altınlarının haritasını sizler vasıtasıyla yükleyeceğim."

NİSAN BİRRRRRRRRRRRRR...

Zonguldak Nostalji Editörü Yüksel Yıldırım, bu yazının "Nisan 1" şakası olduğunu açıkladı.

Bizde takipçilerimize "Nisan 1" şakası yaptık...

1 NİSAN GÜNÜ!

Tüm dünyada olduğu gibi 1 Nisan şaka günü olarak Türkiye'de kutlanmaktadır. Fakat 1 Nisan hakkında çok fazla bilinmeyen bu bilgiler sayesinde nasıl bir gün olduğunu öğrenebileceksiniz. Müslümanın katliam günü olan 1 Nisan hile günü hakkında tüm bilgiler haberimizin detayında.

1 Nisan için bilinen en eski 1 Nisan hikayesi, 1 Nisan şakalarınının çıkış tarihini şu şekilde anlatır. 15. yüzyılın sonlarında, Haçlı ordusu İspanya'daki Endülüs Müslümanlarının son kalesini (Gırnata) kuşatır. Uzun süren bir kuşatma olmasına rağmen, kış aylarının da etkisiyle, kale korunabilmektedir.

Durumun zorluğunun bilincinde olan Haçlı ordusunun komutanı kaleyi düşürmek için değişik taktikler düşünmektedir. En sonunda aklına bir fikir gelir. 31 Mart gecesi kalenin önüne giderek bir elinde Kur an bir elinde İncil, kaledekilere seslenir;

"Şu iki kitap üzerine yemin ederim ki, teslim olursanız bu akşam size bir şey yapmayacağım" der. Bunun üzerine gerekli görüşmeler sonrasında Müslümanlar canlarının kurtarılması karşılığında kaleyi teslim ederler. Ertesi gün sabah, yani 1 Nisan sabahı, Haçlı ordusu komutanı bütün Müslümanların öldürülmesi için emir verir. Bunun üzerine Müslümanlar , bizi öldürmeyeceğinize dair "yemin etmiştiniz, bize söz vermiştiniz" derler.

Bu söz üzerine Haçlı ordusunun komutanı "Benim sözüm size dün akşam içindi, bugün için size bir sözüm yoktur" diye cevap verir ve Bütün Müslümanlar orada şehid edilirler. Hikaye'ye göre o gün bugündür. 1 Nisan Hristiyanlar arasında Hile Günü olarak kutlanmaktadır. Maalesef halkımız arasında da yaygınlaşmış, yüzlerce, binlerce Müslümanın katliam günü olan 1 Nisan şaka günü olarak kutlanmaktadır.

1 NİSAN OLAYLARI...

527 - Bizans İmparatoru I. Justinus, yeğeni I. Justinian'ı veliahtı ilan etti.
1564 - İlk "1 Nisan" şakaları Fransa'da yapılmaya başlandı. Bu yıl değiştirilen takvime göre, eski yılbaşı sayılan Nisan'ın 1'i, yerini yeni yılbaşı 1 Ocak'a bırakmaktaydı. Nisan'ın ilk günü, yeni yıl kutlamaya alışmış olan halk ve yeni takvim uygulamasını beğenmeyenler, çeşitli şakalar yapmaya başladılar. Fransızlar, bu şakalara "Poisson D'avril" (Nisan balığı) adını verdiler.
1778 - Oliver Pollock, Dolar'ın simgesini yarattı.
1826 - Samuel Morey, içten yanmalı motorun patentini aldı.
1867 - Singapur, Birleşik Krallık Kraliyet Kolonisi oldu.
1873 - Britanya buharlı gemisi "SS Atlantic", İskoçya açıklarında battı; 547 kişi öldü.
1873 - Namık Kemal'in Vatan Yahut Silistre adlı oyununun ilk temsili, İstanbul'daki Gedikpaşa Tiyatrosu'nda gerçekleşti.
1916 - Mustafa Kemal, Miralaylığa (Albaylığa) yükseltildi.
1921 - Metristepe'deki 10. Yunan Tümeni'nin geri çekilmesinin ardından taarruza geçen Kuva-yi Milliye, İkinci İnönü Muharebesi'ni kazandı.
1924 - Münih'teki darbe girişimi dolayısıyla Nazi lideri Adolf Hitler, 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Fakat sadece 9 ay hapis kaldı ve bu sırada Mein Kampf (Kavgam) adlı kitabını yazdı.
1925 - Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi kuruldu.
1926 - Türkiye'de 30 Ağustos'un, "Zafer Bayramı" olarak kutlanması hakkındaki kanun kabul edildi.
1939 - İspanya'da milliyetçiler, İspanya İç Savaşı'nın resmi olarak bittiğini açıkladılar.
1947 - Çocuğu olmayan II. Georgios'un ölümünün ardından ağabeyi I. Paulos, Yunanistan Kralı oldu.
1948 - Soğuk Savaş: Sovyetler Birliği'nin direktifleri doğrultusunda Doğu Almanya Hükumetine bağlı askeri güçler, Batı Berlin'i karadan ablukaya aldı.
1948 - İstanbul Fındıklı'daki Güzel Sanatlar Akademisi binası yandı.
1949 - Serbest İrlanda Devleti'ni oluşturan güneydeki 26 kontluk birleşerek, İrlanda Cumhuriyeti'ni oluşturdu.
1949 - Newfoundland, Kanada'ya katıldı.
1950 - BM, Kudüs'ün ikiye bölünmesi planını kabul etti.
1955 - Kıbrıs Rumları, Ada'nın Birleşik Krallık'tan bağımsız olmasını öngören, EOKA hareketini başlattılar.
1955 - Kıbrıs'ta Türk Mukavemet Teşkilatı faaliyete geçti.
1957 - Batı Almanya'da bilim insanları, nükleer silahlar üzerine çalışmayı reddetti.
1958 - Kıbrıs'ta EOKA'cılar Britanya'ya savaş ilan etti. EOKA'nın lideri Georgios Grivas, Türklere de gözdağı verdi.
1961 - Türkiye'de 27 Mayıs Darbesi'nden sonra faaliyetleri yasaklanan siyasi partilerin faaliyetleri kısmen serbest bırakıldı.
1964 - Başpiskopos Makarios'un Kıbrıs Türk Alayı'nın Garnizonuna dönmesi önerisi, Türk Hükümetince reddedildi.
1969 - Münir Nurettin Selçuk'un Amerika'da verdiği konser, 525 televizyon tarafından naklen yayınladı.
1970 - Richard Nixon, ABD'de satılan tütün ürünlerinde uyarı yazılarının yer almasını öngören ve televizyon ve radyoda tütün ürünlerinin reklamlarının yapılmasını yasaklayan kararnameyi imzaladı.
1971 - Robert Kolej, olaylar nedeniyle 4 günlüğüne kapatıldı.
1975 - Ondokuz Mayıs Üniversitesi kuruldu.
1976 - Apple; Steve Jobs, Steve Wozniak ve Ronald Wayne tarafından kuruldu.
1979 - Humeyni, İran İslam Cumhuriyeti'ni ilan etti.
1981 - Yaz saati uygulaması, Sovyetler Birliği'nde ilk kez hayata geçirildi.
1982 - Nokta dergisi yayın hayatına başladı.
1991 - Varşova Paktı feshedildi.
1999 - Kuzeybatı Toprakları'ndan ayrılan Nunavut, Kanada'nın bölgesi oldu.
2001 - Yugoslavya'nın eski Başkanı Slobodan Milošević, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmak üzere polise teslim oldu.
2001 - Hollanda, eşcinsel evliliği yasallaştıran dünyanın ilk ülkesi oldu.
2002 - Ötanazi, Hollanda'da yasallaştı.
2004 - Google, Gmail'i halka duyurdu.
2005 - 24. Uluslararası İstanbul Film Festivali "Yaşam Boyu Başarı Ödülü", sinema sanatçısı Sophia Loren'e verildi.
2005 - Türkiye'de 10 yıl süren 61 sanıklı Hizbullah davasında 22 tetikçi, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
2009 - Hırvatistan ve Arnavutluk NATO'ya katıldı.

Editör: Pusula Gazetesi