Sayın Valimiz, “Nefret dili kullanmayın, sevgi dili kullanın” deyince, bugünkü yazımı sevgi diliyle yazmaya karar verdim.
Sevgili Profesör. Hastaneye yatan hastayı, muayenehaneye çağırıp para almak yerine, ayaküstü hastanede alsanız çok daha iyi olur. Hem hasta yorulmaz, hem siz üzülmezsiniz. Zaten fatura kesmiyor, vergi vermiyorsunuz. Ofis, sekreter, elektrik, doğalgaz, su gibi birçok gereksiz ödemeden kurtulmuş olursunuz.
Sevgili profesör, o kadar maaş alıyorsun ama bankoda görevli asgari ücretli kadınla kırıştırıyorsunuz! Gerek yok ki sevgili profesörüm. Kendi ayarınızda işler yapsanız. Hastanede çalışan doktor, ne bileyim hiç olmazsa hemşire filan! Çıtayı bu kadar düşürmeseniz!
Sevgili profesör! Yanında çalışan kadının kocasını ameliyat ettiniz ya! Bu ameliyatı kadınla sevişip hamile bırakmadan önce mi yaptınız! Gebeliği sonlandırdıktan sonra mı?
Canım profesörüm yapmayın böyle şeyler!
Nedir bu azgın teke sendromu halleriniz!
Sevgili Kaymakamımız Nevzat Taşdan! Siz eşinizden boşanmadan başka bir kadınla aşk yaşayıp iki çocuk yapmayı nasıl becerdiniz? Diğer kaymakamlar bir kadınla baş edemezken, siz bu işi bunca yıl nasıl idare ettiniz? Bir de evde çocuklara Afgan kadına baktırıyorsunuz. Al sana üç kadın! Vallahi tebrik ediyoruz. Hatta kıskanıyoruz Sevgili Nevzat Taşdan!
İlahi Nevzat Taşdan! Ereğli’de 30 Ağustos törenlerine geç kaldıktan sonra Kilimli’de 29 Ekim törenlerinde seke seke oynamanız çok güzeldi! Çok güzel sekiyorsunuz! Memleket sizin gibi seken yöneticiler sayesinde ayakta! Allah yokluğunuzu vermesin!
Sevgili Belediye Başkanı! 25 yaşındaki sevgilinizin pozitif testini duyunca neler hissettiniz? Corona değil, gebelik testi canım! Hemen panik yapmayın! Benden selam olsun Bolu Beyi’ne!
Sevgili Doktorum! Siz niye poliklinikte para alıyorsunuz! Aldığınız para, aldığınız döner yetmiyor mu? Yetiremiyor musunuz? O zaman işsiz bir kadın alacağınıza doktor bir hanım alsaydınız! Çift maaşla gül gibi geçinirdiniz!
Sevgili Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı! Ayıp değil mi yaptığınız? Kayınbiraderini bile dolandırmışsınız! Yapmayın böyle şeyler! Siz eskiden böyle değildiniz!
Sevgili diğer Oda Başkanı! Odadan evli bir kadını seminere getirmişsiniz! Ankara’ya gider iken kadını Yedigöller yol ayrımında devirmişsiniz!
Sevgili Belediye Başkanı!
Şimdi kucağa oturma sırası kimde!
Biz sırayı savdık galiba!
Sevgili Müdürüm!
Kentimizde 5 yıldızlı otel olup olmadığını bilmediğiniz halde sizi kim atadı oraya?
Hangi sevgili milletvekilimiz atadı bilmiyorum ama!
Harbiden boş çıktınız ya!
Sizin yapmanız gerekenleri Basın Halkla İlişkiler Bürosu yapıyor!
Sanırım utanıyorsunuzdur!
Keşke bir camide imam olarak kalsaydınız!
Topluma daha fazla katkı sağlardınız!
Sevgili Polat Abi kulaklarınız çınlasın!
‘Yok babam benle ilgisi yok’ diyeceksiniz ama!
Sevgili Belediye Başkanı! Beldenizdeki otelde takılmayınız!
Kayıt yaparlar sonra! Başına iş alırsınız!
Elinizden önce sevgilinizi alırlar! Sonra Başkanlığınızı!
Haberiniz ola!
Bu sevgi dili benim çok hoşuma gitti!
Sevgi pıtırcığı oldum ya!
Bakın hiçbir şekilde kurum ve kuruluşları incitmeden yazdık.
Böylece devlet kurumlarımız kurtulmuş oldu. Yıpranmadılar.
Devlet kurumları incinmediği için vatandaşa hizmet konusunda da bir sıkıntı olmayacak inşallah!
Rabbimin izniyle böyle sağlık sıhhat içinde yazılar yazacağız!
Kurum adlarını yazmayınca, kurumlarımızda hiçbir şey olmamış gibi yapacaklar ama olsun!
Bir gazeteci arkadaşımızın hesabını ele geçirmişler.
Kadın rolüyle bazı erkeklerle ön sevişme yapmış!
Ama devamı gelmedi diyorlar!
Ne oluyoruz arkadaş?
Adam sandık, travesti mi çıktı!
Birden dilim bozuldu yine!
Daha kibar olacaktık!
Arkadaşım siz eskiden böyle değildiniz! Daha delikanlıydınız!
Yapmayın böyle şeyler!
Ayıp oluyor ama!