Önce kadın kıyafetleriyle sahneye çıkan Okur, ardından mahkemeye başvurup ameliyatla cinsiyet değiştirerek 'Yağmur' adını aldı. Şu anda 37 yaşında olan, bar ve gece kulüplerinde şarkı söylemeye devam eden Yağmur Okur, "Toplum baskısından dolayı dışarıya çıkmayan bir kız çocuğu vardı içimde. Onu da en sonunda sahneyle beraber attık. 'Karadeniz'in divası' diyorlar. Sevildiğimi hissediyorum" dedi.



Devrek İlçesi'nde dünyaya gelen Volkan Okur, çok sevdiği imam dayısından etkilenerek Devrek İmam Hatip Lisesi'ne kayıt yaptırdı. Ankara'da düzenlenen 'İmam Hatip Liseleri arası en güzel ezan okuma' yarışmasında Türkiye 2'ncisi olan Okur, 1997 yılında mezun oldu. Üniversite sınavında iyi puan almasına rağmen üniversiteye yerleşemeyen Okur, askere gitti. Okur, İstanbul'da Kumburgaz Jandarma Özel Eğitim Merkezi Komutanlığı'nda askerlik yaparken ilk kez orduevinde şarkı söylemeye başladı. Okur, askerlikten sonra şarkı söylemeye devam etti.



3 YIL ÖNCE CİNSİYET DEĞİŞTİRDİ

Çocukluğundan bu yana içinde kadın ruhu taşımasına rağmen toplum baskısı yüzünden bunu saklayan Okur, sahne hayatı ile birlikte bu korkuyu yendi. Zonguldak, Karabük, Bartın, Ankara'da bar ve gece kulüplerinde kadın kıyafetleriyle sahneye çıkan Okur, 2010 yılında Diyarbakır turnesinden dönüşte cinsiyet değiştirmeye karar verdi. Cinsiyet değiştirme davası açan Okur, 5 yıl süren mahkemenin izin vermesi ardından ameliyatla cinsiyet değiştirip 'Yağmur' adını aldı.



'TOPLUM BASKISINI SAHNEYLE BERABER ATTIM'

Bar ve gece kulüplerinde şarkı söylemeye devam eden Yağmur Okur, içinde bir kız çocuğu olduğunu çok küçük yaşlarda keşfettiğini ancak aile korkusu ve toplum bakısı nedeniyle bunu uzun yıllar sakladığını söyledi. O korku ve baskıyı sahne sayesinde attığını ifade eden Okur, şöyle dedi:

"Hep kadındım. İçte bir şey vardı. Toplum baskısından dolayı dışarı çıkmayan bir kız çocuğu vardı içimde. Onu da en sonunda sahneyle beraber attık. 6-7 yıl önce Diyarbakır turnesinden sonra kadın olmak için ilk adımlarım atıldı. Lazerime girdim, slikonlarım yapıldı ve kadınlığa adım atıldı. Volkan'ken de ben feminen bir gaydim. Günlük hayatta erkek gibi olup sahneye kadın olarak çıkan biri değildim. Günlük yaşamımda, evde hep feminen giyinen, günlere giden bir hatundum."



'ASKERE KORKARAK GİTTİM'

Askere korkarak gittiğini anlatan Yağmur Okur, "O dönem askerliğimizi de yapmak zorunda kaldık. Korkarak gittim. Kadın ruhu taşıyorsun ama Volkan'sın. Aile korkusu, toplum baskısı derken sahne hayatım askeriyede ilerledi. Orada solistlik yaptım. Türkiye'nin en iyi orduevi. Askerliğim bittikten sonra komutanımın isteğiyle 2 ay ücretli çalışmaya devam ettim orada. Döndükten sonra da şarkı söylemeye devam ettim" diye konuştu.


'İMAM HATİPLİ OLDUĞUMU SAKLAMADIM'

Yağmur Okur, ortaokulu bitirdikten sonra çok sevdiği imam dayısından etkilendiğini, onun gibi imam olmak istediği için İmam Hatip Lisesi'ne gittiğini anlatarak şöyle konuştu:

"Dayıma çok özendim. Dayım imamdı. Ben de öyle olmak isterdim. İmam olmayı da isterdim ama içimde kız çocuğu büyüdükçe artık istekler farklı yöne gitmeye başladı. Ondan sonra Allah bana sanatçılığı nasip etti. Ben İmam Hatipli olduğumu saklamadım hiç. Hala Kuran okurum. 'İbadet de gizlidir, kabahat de gizlidir' diye bir laf vardır. Çok doğrudur. Etrafımdaki birçok insan Kuran'larına beni çağırır. Hiç kırmam. Evlerine gidip Yasin-i Şerif bile okurum. İmam hatipliyim evet ama şimdi sahnedeyim. İleride Allah bana Umre'yi de nasip edecek, Haccı da istiyorum. Bunlar farklı şeyler. Şu an geçimim sahnede ve ondan ekmek yiyorum. Ben imam hatip mezunuyken iyi bir puan almama rağmen üniversiteye yerleşemedim. O dönem çok mağdur oldu imam hatip mezunları. Ondan sonra ben hayata küstüm, bir daha da sınava girmedim. Eğer üniversiteye yerleşseydim ne olurdu bilemiyorum. Nasip buymuş. Din Kültürü öğretmeni olabilirdim. Hala çok güzel mevlit okuyan, Kuran okuyan bir kişiyim. Öğretmen de olsaydım herhalde yine bu kişiliğimi ortaya çıkartırdım."



'AİLEM ARKAMDA DURDU'

Cinsiyet değiştirmesinden sonra ailesinin hep arkasında durduğunu anlatan Okur, şöyle devam etti:
"Bayramlarda köyüme giderim. Annemle yufkalar açarım. Makarnayı benle keser. Anne, baba ve aile çok önemli benim için. Onların desteği benim için çok önemliydi ve desteklerini hep gördüm. Çok gezmeyi seven bir kadın değilim. Evimde vakit geçiriyorum. Günlere gidiyorum. Evimde misafir ağırlıyorum. Şarkı söylemeyi seviyorum, eğlendirmeyi seviyorum. Bunu da iyi yaptığımı düşünüyorum. İnsanlar beni izlemeye gelince eğleniyorlar. Sosyal medyada iyi bir takipçim var. 'Karadeniz'in divası' diyorlar. Sevildiğimi hissediyorum. Sevilmesem 13 yıldır aynı orkestra ile 17 yıl sahnelerde çalışamazdım. Bir aile gibi çalışıyoruz. Allah benim ailemden razı olsun. Dimdik arkamdalardı her zaman. Ben çalışarak bir yerlere geldim. Kenarda köşede birikimim olsun, kimseye muhtaç olmadan yaşamak istiyorum. Bu mesleği en fazla 5-6 yıl daha yaparım diye düşünüyorum. Belki nasip olur evlenirim. Her şey sırayla."

Editör: Pusula Gazetesi