7 Şubat 2017'de 686 sayılı KHK ile ihraç edilen ancak savcılığın takipsizlik kararına ve haklarında herhangi adli ve idari işlem yapılmamasına rağmen görevlerine iade edilmeyen Eğitim Sen'li öğretmenler İsmet Akyol ve Gökhan Taner Günsan'ın ihraç edilmelerinin dördüncü yılında Çaycuma'da basın açıklaması yapıldı.

Çaycuma Öğretmenevi önünde yapılan basın açıklamasına Çaycuma Belediye Başkan Vekili Sezai Bilici, CHP Çaycuma İlçe Başkanı Şeref Köktürk ve Yönetim Kurulu üyeleri, Eğitim Sen Zonguldak Şube, Devrek ve Gökçebey Temsilcilikleri Yönetim Kurulu üyeleri, BES Zonguldak Şube Yönetim Kurulu üyeleri, KESK'e bağlı sendikaların üyeleri, Zonguldak Köy-Koop. Başkanı Bayram Cura, Mali Müşavirler Odası Çaycuma Temsilcisi Ali Rıza Çetin, ADD Çaycuma Şube Başkanı Ela Mantarlı Kurt ve Yönetim Kurulu üyeleri, Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği üyeleri, esnaflar, emekliler ve çok sayıda yurttaş katıldı.

Eylemde konuşan Eğim Sen Zonguldak Şube Sekteri Kemal Bozkurt, ihraçlar olurken de göreve iade ya da ret kararı verilirken de kurum kanaatinin dikkate alındığına dikkat çekerek, "Kime, neye ve hangi kriterlere göre kurum kanaati oluşacak? Kurum kanaati sübjektiftir. Dikkate alınması gereken savcılık kararlarıdır, yargı kararlarıdır. Savcılıkça takipsizlik kararı verilen İsmet Akyol ve hakkında hiçbir adli ve idari işlem yapılmayan Gökhan Taner Günsan bir an önce göreve iade edilmelidir" dedi.

Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Zeynel Bakıcı ise şunları söyledi:

Oyalamaya Hayır! Haksız ve Hukuksuz İhraç Edilenler Görevlerine İade Edilmelidir!

"Mücadele tarihi boyunca darbelerin, baskıların ve anti demokratik uygulamaların hedefi olan Eğitim Sen, nereden gelirse gelsin her zaman darbelere karşı olmuş, darbelerin asıl hedefinin emek ve demokrasi mücadelesi olduğunu savunmuştur. 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi sonrasında, 20 Temmuz 2016'da ilan edilen OHAL ve ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) hukuken somut delillere, yargı kararlarına, mevzuata uygun yürütülen idari soruşturmalara dayanmadan, siyasi ve idari tasarruflarla kitlesel ihraç politikası benimsemiştir. Bu durum bakanlıklar bünyesinde kurulan 'İhraç komisyonları' eliyle hala devam ettirilmektedir.

Bilindiği gibi Gökhan Taner Günsan Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi iken, İsmet Akyol ise Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri iken 7 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan 686 sayılı KHK ile hukuksuz bir şekilde ihraç edildiler ve aradan geçen dört yıla rağmen göreve iade edilmediler.

Herkesin çok iyi bildiği gibi, hukuken somut delillere, yargı kararlarına, mevzuata uygun yürütülen idari soruşturmalara dayanmayan tüm kararlar hukuk dışıdır. Bu nedenle KHK ihraçlarının hukukla, adaletle açıklanacak hiçbir yanı yoktur. Kamuda yaşanan ihraçların niteliğine, kararların alınış şekline, ihraç edilenlere 'savunma hakkı' bile tanınmamasına bakıldığında OHAL ve KHK'lara gerekçe olarak gösterilen 'darbecilerle mücadele' söyleminin gerçeği yansıtmadığı açıktır.

Devlet kurumları bütün kararlarını alırken ve uygularken hukuk ilkelerine bağlı olmak ve herhangi bir konuda soruşturma yürütürken tarafsız ve hukuka uygun davranmak zorundadır. Ancak Türkiye'de özellikle 15 Temmuz sonrasında yaşananlar, idarenin keyfi kararları ile hukukun nasıl göz göre göre katledildiğini, temel sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılmasının bile 'suç' kapsamına alınarak doğrudan cezalandırma yöntemlerinin hayata geçirildiğini göstermektedir.

İhraç edilenlerin başvurularını inceleyen ve görev süresi bir yıl daha uzatılan OHAL Komisyonu, 31 Aralık 2020'de yaptığı açıklamada 14 bin 320 başvurunun incelemesinin devam ettiğini duyurdu. OHAL Komisyonunun sonuçlandırdığı başvurusu sayısı dikkat çeken bir şekilde düşmüştür. KESK'e bağlı sendikaların, özellikle de Eğitim Sen üyelerin büyük bir kısmının başvuruları sona bırakılmıştır. Komisyonca sonuçlandırılmayan başvurular arasında Eğitim Sen üyelerinin oranı yüzde 80'dir.

"GÖREVLERİNE GERİ DÖNMELERİNİN ÖNÜNDE HERHANGİ BİR YASAL ENGEL YOKTUR ANCAK GEREKLİ ADIMLAR ISRARLA ATILMAMAKTADIR"

Bugüne kadar hakkında herhangi bir soruşturma yürütülmeyen Gökhan Taner Günsan, soruşturma yürütülüp savcılık tarafından takipsizlik kararı verilen İsmet Akyol ile Eğitim Sen üyelerin de aralarında bulunduğu, binlerce kamu emekçisinin görevlerine geri dönmesinin önünde herhangi bir yasal engel yoktur. Bu açık gerçeğe rağmen, arkadaşlarımızın görevlerine başlatılmaması hukuksuzluğun geldiği noktayı göstermektedir. Eğitim Sen üyeleri hakkında, ihraçlara neden olan suçlamalarla ilgili herhangi bir soruşturmanın olmadığı ortaya çıkmasına rağmen gerekli adımlar ısrarla atılmamaktadır.

OHAL Komisyonu Başkanı Salih Tanrıkulu'nun "Delil bulanamayan KHK'liler için kurumlarından görüş istenecek ve o doğrultuda görevlerine iade edilip edilmeyeceğine karar verilecek" şeklindeki ifadesi sonrası geçtiğimiz ocak ayında Eğitim Sen olarak, Çaycuma ve Zonguldak Milli Eğitim Müdürlüğünü ziyaret ettik. 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından açığa alınan üyelerimizle ilgili olarak Eğitim Sen yöneticisi olarak açıklama yapan İsmet Akyol, 27 Temmuz 2016 tarihinde Çaycuma Milli Eğitim Müdürlüğünce savcılığa ihbar edilmişti. İhbarın ardından takipsizlik kararı ile sonuçlanan savcılık kararı ve soruşturma süreci boyunca Çaycuma ve Zonguldak Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi tutanakları, MASAK raporu ve başka kurumlarla yapılan yazışmalar ile İsmet Akyol'un herhangi bir terör örgütü ile bağı, irtibatı, iltisakı olmadığını belirten bir takım belge ve yazıları içeren ayrıntılı dosyayı Çaycuma ve Zonguldak Milli Eğitim Müdürlüğüne sunduk. Gökhan Taner Günsan hakkında ise herhangi bir soruşturma yürütülmediğini belirttik.

Bir kez daha çağrı yapıyoruz. Gökhan Taner Günsan ve İsmet Akyol ile haklarında memuriyeti engelleyen kesinleşmiş herhangi bir yargı kararı bulunmayan tüm kamu emekçileri bir an önce göreve iade edilmelidir."

Eylemin sonunda Fahri Bozbaş, Safa Kabuk, Mehmet Paşakahyaoğlu ve Ali Galip Alaçayır tarafında kısa bir müzik dinletisi gerçekleştirildi.