Tiyatro eleştirmenliğinin nasıl olması gerektiğinin tartışıldığı söyleşide; öncelikle eleştirinin ne olup ne olmadığı, sağlam neden sonuç ilişkileri kurulmadan yapılan değerlendirmelerin, bir tür yargılama ve yaftalamaya dönüşen yazıların, eleştiri olamayacağı, eleştiri kültürümüzün yeterince gelişememesinin nedenleri ve bu önemli sorun için nelerin yapılabileceği tartışıldı. Bu süreçte, tiyatronun bileşenlerinin; oyuncu ve metnin yanında; dekor, ışık, kostüm, makyaj gibi sahne tasarımı öğeleri olduğu vurgulanırken, bu bileşenlerin tümünün inceliklerine hakim olmadan kaleme alınmış eleştiri yazılarının niteliksiz olacağının altı çizildi. Eleştirmenin çok yönlü olması gerektiği; bir yönetmenin, dramaturgun bir oyuncunun yaratma sürecini anlayabilecek, oyunculuk metotlarının ve tasarım öğelerinin inceliklerini bilecek kadar disiplinler arası niteliğe sahip olması gerektiğinin de altı çizildi.
Bu yıl eğitime başlayan Düzce Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü, Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Ana Bilim Dalı öğrencileri ise, söyleyişinin sonunda; işlerini layıkıyla yapabilmek için, kendilerini uzun, meşakkatli ve keyifli bir öğrenme süreci beklediğini bir kez daha fark ettiklerini ifade etti.
Aynı gün akşam, Süleyman Karaahmet'in Anton Çehov ve Neil Simon'dan uyarlayıp yönettiği "Hayat Böyledir İşte" adlı iki perdelik müzikal komedisi de, Tiyatro Anadolu'nun oldukça yetenekli oyuncuları sayesinde, kalabalık bir seyirci grubu tarafından büyük bir coşkuyla izlendi.

Editör: Pusula Gazetesi