Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Sekreteri Hakkı Arslanla ilgili iddiaların yarattığı huzursuzluk ve GMİS yönetiminin Hakkı Arslana sahip çıkmasıyla tırmanan gerilim artıyor. Üzülmez Şubesi üst kurul delegelerinin ardından Kozlu Şubesi üst kurul delegeleri de dün Genel Merkeze giderek, olağanüstü kongre kararın alınması için imzalı dilekçe verdi. İmza sayısı 53 olan kongre yeterli sayısının çok üzerine çıkarak 71e ulaştı.
GMİS Kozlu Şubesi Başkanı Hüseyin Kolçak, imzalarının teslim edilmesinden ardından yaptığı açıklamada, Bizim için zor, ama mecburen zorunlu bir süreçten geçtiğimiz bu aşamada burada bu açıklamayı yapmak durumunda kaldık. Kozlu Şubesi Başkanı olarak yöneticisi olmaktan onur, gurur ve şeref duyduğum GMİSin son 3-4 aylık süreçte yaşadığı ve kamuoyunda getirildiği durum bizim içimizi kanatıyor. Bugüne kadar konuşmamak adına, kurumumuza zarar vermemek adına elimizden gelen gayreti, kendi adımıza fedakarlıkları, özel hayatımızdan da kısarak yeri geldiğinde tüm imkanlarımızı sunarak bugüne kadar gerekli sabrı göstererek, GMİS Yönetim Kurulundaki sayın yöneticilerimize, başta Genel Başkanımız olmak üzere bu gidişatın iyi olmadığını, GMİSin özellikle son 3-4 aylık periyotta, kamuoyunda, ama özellikle de tabanda üyeler arasında büyük bir itibar, kaygıya yol açan genel merkezdeki yönetici arkadaşlarımızdan birisinin maalesef yerel basından başlayarak ulusal basına kadar takip eden bir süreçte sendikamız adına kabul edemediğimiz bir şekilde kamu vicdanında arkadaşımızın mahkum olmasına sebep olan şu anda hukuki süreç devam ediyor. Ama maalesef hukuki süreci beklemeden tamamen kamu vicdanında mahkum olan bir süreç yaşıyoruz. Özel hayatı kimseyi ilgilendirmez diyoruz. Baştan beri bunu diyoruz. Özellikle son Genişletilmiş Başkanlar Kurulunda bu sıkıntılarımızı, işçilerimizin, üyelerimizin diğer sıkıntılarıyla birlikte ama önümüzdeki süreçte yaşadığımız en büyük sıkıntının maalesef bu konu olduğunu, uygun bir dille arkadaşlarımızla, teşkilat yöneticilerimizle anlattık. Ama biz maalesef arkadaşlarımızdan gerekli umduğumuz tepkiyi alamadık. Bizlerle aynı düşüncede olmadıklarını gördük, hissettik. GMİS Genel Başkanımız Sayın Ahmet Demirci olmak üzere hiçbir yönetici arkadaşımızla hiçbir teşkilat yöneticisi arkadaşlarımızla kesinlikle hiçbir sorunumuz yok. Bundan sonra da olmayacaktır, kişisel anlamda. Biz Genişletilmiş Başkanlar Kurulunda yönetici arkadaşımızın özel hayatına hiç değinmedik. Şu ana kadar yine söylüyorum özel hayat kimseyi ilgilendirmez. Dört duvar arasında kalan hayat, kimsenin görmediği, duymadığı, bilmediği hayat bizim için özel hayattır. Hiç kimseyi ilgilendirmez. Ama bu aşamaya gelmiş bir hayat özel hayat kavramından çıkıp tamamen GMİSi kamuoyunda ve maden işçilerinin vicdanında mahkum ettiği için ve sürekli de bu olaylar önümüze geldiği için biz şu anda bu toplantıyı yapmak zorunda kaldık. Aşağıda en kısa zamanda durumun düzeltilmesi adına en azından yönetici arkadaşımızın istifasını istediğimiz süreçten beri aynı şeyi söylüyoruz. İstifasını istiyoruz. Bizim başka bir amacımız yok. Bu kurumda görev yapması her zaman bizim kurumumuzun aleyhine olacağını düşündüğümüz için bu istifanın da şu ana kadar gerçekleşmemiş olduğu için burada bu açıklamayı yapmak durumunda kaldık. Eğer istifa gerçekleşirse, verdiğimiz imzaları geri çekmeye hazırız. Önümüzde çok zor bir süreç var. Özelleştirme çalışmaları, toplu sözleşme süreci, örgütlenme çalışmaları
Bunların hepsinin farkındayız. 1985 yılından beri çalışma yaşamında bu kurumun ferdi olarak bulunmam gereken her yerde eylemse eylem, mitingse miting, toplantıysa toplantı, seminerse seminer, elimden geldiğinde her yerde bulunmaya çalıştım. Kurumuma zarar gelmemesi adına tüm imkanlarımı kullandım. İş her zaman için bu saatten sonra önümüze geliyor ve geleceğini düşündüğümüz için bu imzalarımızı verdik. Görevde olan arkadaşımız istifasını verirse, zaten hiçbir sorun kalmayacak.
