1980' lerde İlk delikanlılık çağını Kılıç Mahallesinde geçirip lojmanlarda oturmuş olanlar, en az 3 sporu lisanslı oynayacak nitelikte yetişmiştir. Bunlardan biri de Tenisti. Allah gani gani rahmet eylesin Kadir Amcadan (Deve Kadir) tenis sahasını alıp birkaç saat tenis oynayabilmek için sabahın köründe sahayı sular, çekmesini bekler, sahanın üzerine serdiğimiz Amerikan bezinden yapılmış bezin üzerinde o çocuk halimizle zor ittiğimiz silindiri çekerdik . Sonra sahanın kurumasını bekler, kireçle çizer öğleden sonra da tenis oynardık .Ama ne oynama . Neredeyse 1,5 kg gelen Dunlop, Slazenger ahşap raketler asla yere vurulmamalıydı. Kadir amca bu sürecin tamamına eşlik eder hatayı affetmezdi. Tekrar Allah rahmet eylesin o güzel insanlar o güzel atlarına binerek bu diyardan göçtüler. Şimdilerde 250 gr bile gelmeyen lüks raketlerle sosyetik kortlarda oynamaya devam etsek de aklımız hala Kılıç Kortundaki basketbol, masa tenisi, tenis ve Kadir Amcanın efsane sucuklu tostlarında .
Babamın Kılıç Kortunda 1960 da gece ışıklı sahada tenis oynarken çektirdiği fotoğrafı bazen arkadaşlara gösteriyorum. Buranın Zonguldak olduğuna inanmıyorlar...

Alıntı: Zonguldak Nostalji sayfasına bırakılan "Fakiri Pürtaksir" takma isimli takipçi...

Editör: Pusula Gazetesi