Zonguldak Maden tarihinde yaşanan direniş ve hak arama eylemlerinden biriydi 1991 yılındaki grev ve Ankara yürüyüşü. Yaşandığı dönem, eylemlerde sağlanan disiplin, kararlılık ve uluslar arası arenada yarattığı etki açısından bakıldığında büyük ses getirdi. Toplu sözleşme görüşmelerinden istediği sonucu alamayan maden işçileri dönemin sendika lideri Şamsi Denizer&[#]8217;in başkanlığında Ankara&[#]8217;ya yürümeye başladığında dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal&[#]8217;ı çok sinirlendirmişti. Dönemin Başbakanı Yıldrım Akbulut, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile yapılan görüşmeler sonrası yürüyüş beşinci gününde Şemsi Denizer&[#]8217;in; &[#]8220;Dönüyoruz&[#]8221; sözleriyle sona ermişti.

Maden işçisi istediğini kısmen almıştı ancak sonraki yıllarda başlayan kıyıma kimse engel olamadı. İlk olarak Karabük ve Bartın il yapılarak Zonguldak&[#]8217;tan ayrıldı. Sonrasında Türkiye Taşkömürü Kurumu&[#]8217;na ait alanlar teker teker özelleştirmeye başlandı.

Zonguldak 1991 yılındaki o kenetlenmeyi bir daha ne sağlayabildi, ne de direnebildi. Zonguldak ve işçi tarihi açısından çok önemli yer tutan guru dolu o günlerden geriye hüzün dolu anılar kaldı. Demokrasi dersinin en güzelini veren maden işçilerin o günkü mücadele ruhu bir daha hiç yaşanmadı. Grev ve yürüyüş 21 yıl sonra farklı taraflarıyla tartışılmaya devam ederken sendikal mücadele tarihinde çok saygın bir yer aldı.

GMİS&[#]8217;TEN BURUK KUTLAMA

GMİS Genel Başkanı Genel Başkanı Eyüp Alabaş açıklamasında, yürüyüşte yaşananları hatırlatarak; &[#]8220;Rahmetli Genel Başkanımız Şemsi Denizer´i şükranla anıyor, maden işçilerimizi, Zonguldak ve bölge halkını, tüm demokrasi güçlerini saygıyla selamlıyoruz&[#]8221; dedi.

4-8 Ocak 1991 Zonguldak-Ankara Büyük Madenci Yürüyüşü ´nün 21. yıldönümünde Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Yönetim Kurulu adına bir basın açıklaması yapan Genel Başkan Eyüp Alabaş, maden işçileri ile Zonguldak halkının grev ve yürüyüşünün, Türkiye işçi ve emekçileriyle tüm demokrasi güçlerine ışık tuttuğunu söyledi.

Zonguldak Havzası´nda taşkömürü madenciliğinde ilk kazmanın vurulduğu 1848 yılının bir mücadele tarihinin de başlangıcı olduğunu belirten Alabaş, 160 yılı aşan üretim kültürünün, ulusal bilinç ve demokrasi mücadelesiyle harmanlandığını kaydetti.

Alabaş, &[#]8220;4-8 Ocak 1991 tarihi, bu mücadele tarihinin en önemli simgelerinden biridir. 4 Ocak tarihi, maden ocaklarımızı, demir-çelik sektörümüzü, enerji sektörümüzü ve ülkemiz sanayisini, yani üretim kültürünü hedef alanlara karşı, maden işçilerinin, Zonguldak ve bölge halkının verdiği büyük mücadele günüdür. 30 Kasım 1990 tarihinde başlayan grevle, 35 gün Zonguldak caddelerinde ´Yanlış yapıyorsunuz´ diye haykıran ve siyasi iktidarı uyaran maden işçisi ve Zonguldak halkı, bu uyarıları dikkate alınmayınca ´Artık yeter´ demiş ve Ankara yoluna çıkmıştır. 4 Ocak 1991 tarihi, haykırışları duymayanlara karşı, 100 bini aşan insanla Ankara´ya yürüdüğümüz ve sesimizi dünyaya duyurduğumuz tarihtir. 4-8 Ocak 1991 Ankara yürüyüşümüz ile Madenci Feneri, Türkiye´yi aydınlatmıştır. Birilerinin ´Girdiğiniz karanlık ve uzun bir tüneldir. Bunun çıkışı yoktur´ dediği saatlerde, karanlık ve uzun tünellere alışık olan maden işçileri, tünelden çıktıklarında kayıtsız kalınamayacak bir güç olduklarını tüm dünyaya bir kez daha göstermişlerdir. Madenciler, hükümeti ve ülkeyi yönetenleri uyarmak için her yolu denemişler ama seslerini duyuramayınca, dünyaya parmak ısırtan ve böylesine büyük mücadele azmi ve fedakarlık isteyen bir eylemi hayata geçirmişlerdir. Kar-kış demeden yollara çıkan 100 binin üzerinde insan, 5 gün boyunca yollarda, dağda-bayırda büyük bir kararlılık ve disiplin ile sloganlarını haykırmış ve Mengen´de kurulan barikat önünde tüm dünyaya sesini duyurmuştur. Maden işçileri, haklı ve meşru bir mücadele içinde olmaktan aldıkları güç ile ülkemiz demokrasi mücadelesine altın bir sayfa eklemiştir. Maden işçilerine ve Zonguldak halkına, böylesine örnek ve büyük bir eylemi gerçekleştirme başarısını sağlayan, onların 1,5 asırlık madencilik kültüründen aldıkları güçtür. 1994 yılında bazı maden ocaklarının kapatılması istenen 5 Nisan Kararları´na karşı da aynı mücadele ruhu canlandırılmış ve yine Zonguldak´a ve bölgeye yönelen saldırılar püskürtülmüştür. Bugüne gelinceye kadar geçen süreç, Zonguldak ve bölge halkının mücadelesinin ne kadar haklı olduğunu gösteren örneklerle doludur ve haklılığını tarihi sürecin de kanıtladığı mücadelenin ışığıyla mücadelemiz sürüyor, kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. 1990 yılında yaşadığımız örnek grevin ve 4-8 Ocak 1991 tarihinde sesimizi dünyaya duyurduğumuz Büyük Yürüyüşün öncüsü Rahmetli Genel Başkanımız Şemsi Denizer´i şükranla anıyor, güçlerini bir araya getirerek başarıya nasıl ulaşılacağını gösteren maden işçilerimizi, Zonguldak ve bölge halkını, tüm demokrasi güçlerini saygıyla selamlıyoruz&[#]8221; dedi.

Editör: Pusula Gazetesi