Zonguldak tarihini anlatan bir çok yazar aslında şehir merkezinin tarihini anlatır.Bu da onları büyük bir yanlışın içine sürükler.

Tarih bilmek yetmez çünkü,tarihi doğru yorumlamak gerekir.
Bugün tarih ile uğraşanlar ilk önce kendileri tarihi doğru algılayacak, sonra doğru aktararak bugüne ışık tutacak.
Bu yüzden Fener Mahallesine hayranlık duyarlar. Aslında şehrin sırtından geçinen asalakları kahraman olarak gösterirler.
Asıl kahramanları es geçerler.
Bu yüzden entelektüeli de entelektüelleri de sevmem. Bu şehirde büyümüşsen entelektüel olma lüksün yoktur.
O yüzden bu yazarların gerekli, gereksiz çıkışlarını görüyorum.
Ezber yapıyorlar.
Bunları sunun için anlatıyorum.
Kız Meslek Lisesi'nin yıkılmasına karşı çıkıp da, neden Fevkani Köprüsü için aynı tepkiyi vermiyorum ?
Fevkani Köprüsü bir Marshall Projesi'dir. Aynı Fetö Projesi gibi...
Karşı devrim projesi.
Daha doğrusu projesi 1940'lı yıllarda cereyan eden, yeniden Alman hayranlığı başlaması ile oluşturulan projesi; finansmanı da tam tersi ABD emperyalist ile iş bilirliği yapılarak sağlanan para ile kurulan köprüdür.
Bu yüzden köprünün üç ismi bulunur.
İnönü Köprüsü, Menderes Köprüsü, Fevkani Köprüsü
Aynı zamanda hiç bir esnettik yapısı yoktur. Tam bir ucubedir. Bir Ankara Köprüsü asla değildir.
Şimdi bu yapıyı koruyalım, sırf AKP'li Belediye Başkanı yapacak diye, Zonguldak'ın büyük bir alanını kaplamasına devam mı edilmesi gerekiyor?
Zonguldak`ta son dönemde "yıkmak" kelimesini çok sık kullanıldığını bende biliyorum. Bazı binalar hariç "yıkmak" sorun değil fakat yerine yapılacak olan projelerin geçmişte "beş para" etmeyen veya eskisini aratmayan veya birilerine peşkeş çekilen projeler olduğunu gördük duyduk.
Sorun bence buradan kaynaklanıyor.
2020 Zonguldak'ında şehri ileriye taşıyacak projeler hayata geçirilmesi gerekiyor. Bunu da siyasilerin, kendine yandaş olarak seçtiği kişilerle değil, liyakatli ekiple yapması gerekiyor.
Fotoğraf; 1956'da ilk açıldığı zaman, köprünün kapladığı alan, evlerin kapladığı alandan daha fazla.