Zonguldak'ın Beycuma Beldesi'nde yaşayan Vural Sarsık, ailesinden kalan ve çevresinden topladığı asırlık antika eserleri evinin altında açtığı müzesinde sergiliyor. Sarsık, ziyaretçilerini antika eşyalarla tarihe götürüyor, çocukları ise görmedikleri ve bilmedikleri bir tarihin sayfalarına götürüyor. Eserlerin çoğunun ailesinden kaldığını belirten Sarsık, "Üzerine biraz da ben araştırmalarımla bir şeyler ekledim ve böyle bir yer oluştu. Kültürümüzü ileri nesillere taşımak ve tanıtmak için yapılmış bir koleksiyon" dedi.

Zonguldak'ın Beycuma Beldesi'nde yaşayan 47 yaşındaki Vural sarsık, atalarından kalan antika değerindeki asırlık eşyaları, 3 katlı evinin alt katına yaptığı müzede sergiliyor. Çevredeki vatandaşların ilgi odağı haline gelen Sarsık, ziyaretçilerini antika eşyalarla tarihe götürüyor, çocukları ise görmedikleri ve bilmedikleri bir tarihin sayfalarına götürüyor. Beycuma Beldesi'nde esnaflık yapan ve bir süre önce emekli olarak vaktinin çoğunluğunu kurduğu müzede geçiren Sarsık, "Burada antika eşyalar var, dedemden ve babamdan kalma. Üzerine de ben koydum, bir şeyler ekledim. Ticari amaçlı bir şey değil, tamamen koleksiyon amaçlı. Burada radyo, pikap, plak çalar, eski ev araçları, bakır ve tencere gibi aklınıza ne gelirse var. Bunların çoğu ailemden, dedemden ve babamdan kaldı. Üzerine biraz da ben araştırmalarımla bir şeyler ekledim ve böyle bir yer oluştu. Satmayı düşünmedim satmak gibi bir düşüncem de yok. Kültürümüzü ileri nesillere taşımak ve tanıtmak için yapılmış bir koleksiyon. Burada 100 yıllık eşyalar da var 50 yıllık eşyalar da var. Vaktimi burada geçiriyorum. Bende kahve kültürü yok. Kafamı dinlemek için buraya geliyorum. Arkadaşlar ve dostlar da buraya geliyorlar. Bayramlarda burasını bir müze gibi açıyorum. Beldemizin pazarı Cuma günü, o gün de açıyorum. Gelmek isteyenler baksın, otursun diyorum. Görenler beğeniyor ve tebrik ediyor" diye konuştu.

ÇOCUKLARA VE GENÇLERE TARİHİ ANLATIYOR

"Buradaki eserlerin çoğunun hatırası var" diyen Sarsık şöyle devam etti; "Dedemden kalan eserler var, annemin hatıraları var. İbrikler, kilimler var. Tabi bazen enteresan konular da oluyor. 15 yaşında bir lise öğrencisi geldi buraya. Kasetleri gördü. Hiç kaset görmemiş. 'Amca bu ne' diye sordu. Çocuk USB ile büyümüş. Anlattım, teybe konulduğunda müzik çaldığını anlattım. 7 yaşında bir çocuk geldi. Ayran çalkalama fıçısını gördü. 'Amca bu put mu?' diye sordu. Ona eskiden bu fıçıyla ayran çalkalandığını anlattım. Çocuklar bilmiyorlar. Artık her şey makineleşmeye geçtiği için görmüyorlar. Ben de onlara burada bunları anlatıyorum. Bunları başka bir yerde sergilemeyi düşünmedim, ancak burası zaten bir müze halini aldı. Görmek isteyenler buraya gelsinler, zile bassınlar istedikleri kadar görebilirler. Buyursunlar gelsinler. Gelene kapımız açık."

Editör: Pusula Gazetesi