Saadet Partisi (SP) Çaycuma İlçe Başkanı Burak Erol, yönetim kurulu üyeleri ile birlikte yaptığı açıklamada ilçe ve ülke gündemini değerlendirdi.

İlk olarak ilçe merkezindeki trafik düzenlemesinin sıkıntılarına değinen Erol ilçede tam bir kaos yaşandığını söyleyerek; "Mevcut ülke yönetiminde bulunan siyasi iktidarı eleştirmenin hainlik olarak isimlendirildiği dönemden maalesef geçiyoruz. Koskoca 2017 yılını bitirmek üzereyiz.

Takdir edersiniz ki bizler Saadet Partisi Çaycuma İlçe Başkanlığı olarak ilçe merkezinde yaşıyor ve siyaset yapıyoruz.

Bir TC vatandaşı arabasına binip Çaycuma ilçe markezinden arabası ile bir seyrü sefer yaparsa merkezimizde bir kaos, keşmekeş ve başıbozuk olarak adlandırılacak bir trafik düzeni ile karşılaşıyor. Yolların sağ ve sol yanlarında yaya kaldırımları, yaya kaldırımlarının hemen yanı başında esnafımızın dükkanları (pastaneler, marketler, fırınlar, giyim mağazaları) görebilirsiniz. Peki araç yollarında ne görüyorsunuz?

Araç yollarında iki şeride ayrılmış bir güzergah görürsünüz. Bu güzergahlar üzerinde de sağlı sollu park etmiş, esnafımıza ulaşmaya çalışan araçları ve ağaç sahipleri görürsünüz. Tabi ki siz bu park eden araçlar içerisinde kornaya basarak, ihtimal dahilinde ise kimse ile kavga etmeden ilerlemeye çalışırsınız.

Şimdi biz şunu anlarız! Bir ilçe merkezi planlayalım, yayalara daha fazla alan ayıralım, araç kullanımını azaltalım. Bunu fiziksel olarak refüjlerle, çiçeklerle, kavşak uygulamaları ile ilgili asayiş düzeni için trafik denetlemesi, trafik kontrolü yapmazsanız tabiri caizse ki caizdir. Bunun adı fiyaskodur.

Kurum ve kuruluşların yetkililerine sizin aracılığınızla sesleniyorum. Hiç bir makam kalıcı değildir. Bu makam siyasi bir makam olabilir, bürokratik makam olabilir. Millet sizden hizmet bekliyor"dedi.

BOZUK YOLLARDAN DOLAYI ARAÇLARIN CAMLARI KIRILIYOR

Köy yollarını yapılmamasından dolayı araçların zarar gördüğü ifade eden Erol; "Soruyorum; Çaycuma ilçe merkezinde neden trafik denetlemesi, kontrolü uygulaması yapılmıyor? Filyos'dan Saltukova'ya, Saltukova istikametinden Çomranlı, Yukarıdere, Kışla, Şahnallar ve ilçe merkezinde son bulan güzergah neden hala onarılmıyor? Asfalt yapılmıyor?

Bir araç camı 1000-2000 lira arasında cam montajı dahil bedeli var. Bir çok araç camı Filyos-Saltukova güzergahında kırıldı. Bu milli ekonomiye zarar değilmi?

2011 yılında halen Başbakanımız olan Ulaştırma Bakanlığı yapan Binali Yıldırım Filyos Belediye Başkanlığına ziyarete geldi. Bizlerde orada idik. Filyos-Zonguldak yolunun projesi bitti ihale edilecek dedi. 6 yıl geçti. Bizim ihale ne oldu?

Zonguldak Milletvekilleri Zonguldak bürokratları bölgemizin, coğrafyamızın, ulaşım, yol, asayiş, eğitim, sağlık gibi vatandaşın temek hakkı olan hizmetlerin bir an evvel iyileştirilmesi için gayret göstermiyor"dedi.

AT BİNENİN KILIÇ KUŞANANIN

Ülkenin ekonomisinin giderek küçüldüğünü söyleyen Erol; " Zamanımız hızla ilerliyor. Türkiye'nin genel siyaseti ile ilgili birkaç hususunda Zonguldaklı hemşerilerimize birkaç bir şey söylemek istiyorum.

Siyasi iktidar 2002 Kasım seçimlerinde 3 Y ile mücadele edeceğiz diye aziz milletimize vaatte bulundu. Bunlar yoksulluk, yasalar ve yolsuzluk. Bu 3 hususta başarılı bir sonuç yok. Şu an hali hazırda 1 Y ile mücadele ediyorlar. Yorgunluk; metal yorgunluğu.

Bugün İstanbul'da AVM sayısı 120, Londra'da 42, Belin'de 44, Roma'da 43, Paris'te 15'dir. Bir ülkenin gelişmişliği AVM sayısı ile doğru orantılı değildir. Artan intiharların temelinde ekonomik sıkıntılar, işsizlik ve geçim zorluğu vardır.

Kredi kartı borçları 2002'de 6,6 milyar lira iken 2017'de 426 milyar liradır.

9 Milyon kişin sosyal güvencesi devlet destekli yeşil kartı vardır. 30 milyon vatandaşımız yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 2002 yılında gram altın 13 lira iken 2017 yılında gram altın 160 liradır.

Son bir ayda faiz, döviz oynamalarından asgari ücretlinin cebinden 100 lira, memurun cebinden 210 lira eridi.

% 68 kredi kartı borçlusunun % 62'si borcunu ödeyemiyor. Rakamlar ortada iken geçmişi suçlayarak enkaz edebiyatı yaparak işin içinden sıyrılamayız. Kaynağı milletin cebinden değil, üretimde ve yatırımda arayınız. Bir devlet vergi ile büyümez. Üretim ile büyür, ihracat ile büyür. Sanayi ile teknoloji ile, tarım ile büyür. O zaman yapında görelim. At binenin, kılıç kuşananın. Erbakan Hocanın deyimi ile 'At sahibine göre kişner'. Türkiye'nin her alanda her sahada milli görüşe ihtiyacı var"diye konuştu.

Editör: Pusula Gazetesi