Eren Enerji'de yaşanan sendika krizini çözmek istediklerini belirten MHP İl Başkanı Hamdi Ayan, iş verenin maddi sıkıntılarını kendilerine aktardığını söyledi. Ayan, "Böyle büyük kuruluşlarda önünüzü göremezseniz kurum olarak sorun yaşarsınız. Sözlerimden hiçbir hemşerim beni firma adına konuşuyor, firmayı destekliyor manası çıkarmasın. Burada bir sorun var ve sorunun büyüdüğünü görüyorum. Firma sahiplerinin dikkat etmesi gereken ücretler arasında bir adaletsizlik varsa biran evvel giderilmesidir" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Zonguldak İl Başkanı Hamdi Ayan, Eren Enerji'de çalışan ve Enerji Sen'e üye olmak isteyen işçiler ile işveren arasında yaşanan gerilimi değerlendirdi. Eren Enerji yetkilileriyle görüştüklerini belirten Hamdi Ayan, "Yakın zamanda Çatalağzı ve Muslu bölgemizde enerji sektörü içerisinde çalışan işçiler ile firma sahipleri arasında sendikalaşma yoluyla restleşmenin olduğu bilgisi kamuoyuna düştü. Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi olarak sürecin biraz kontrolden çıktığı ve sıkıntılı bir sürece girildiğinin farkında olduğumuzdan dolayı bir açıklamada bulunmuştuk. Burada gerek işçi arkadaşlarımızla bir komisyon aracılığıyla görüşülmesini gerekse firma sahiplerinden durum hakkında bilgi alınması yönünde çalışmalarımız olacağını ifade etmiştim. Bu çalışmaların bugün sonuna geldik. Öncelikle bende Türkiye Taşkömürü Kurumunda çalışan teknik eleman olarak ve 32 senedir de Genel Maden İşçileri Sendikasında üst kurul delegeliği yapmış bir insan olarak işçi arkadaşlarımızın hak ve menfaatlerinin koruna bilmesi için sendikalaşma yollarını aramaları en doğal hakları olduğu gibi anayasal bir hak olarak ta önümüzde durmaktadır. Buradaki süreç kamuda çalışanların sendikalaşması değil özel sektör eliyle çalışan arkadaşlarımızın sendikalaşma sürecidir" açıklamasında bulundu.

"EĞER ÖNÜNÜZÜ GÖREMEZSENİZ KURUM OLARAK TA SORUN YAŞARSINIZ"

Firma sahiplerinin maliyetler nedeniyle önlerini görmekte sıkıntı yaşadıklarını kendilerine ilettiğini belirten Ayan, "Bu manada firma sahipleriyle yapmış olduğumuz görüşmelerde girdi maliyetleriyle ilgili bizlere teknik bilgiler sunuldu. Kurum içerisinde çalışan diğer teknik eleman arkadaşlarla da görüştüm ve firmanın şuan ki kazançlarının ne olduğunun tamamını öğrenmiş durumdayım. Burada devletin alım garantisi vermediği bir özel sektörde yaklaşık watt başına 15 kuruş kazanılması söz konusu. Artan kömür maliyetleri ve dolar kurunun yükselmesinden dolayı kazanç ile kayıp arasında farkın kalmadığı, gelir ile gider dengesinin hemen hemen aynı olduğu görülmektedir. Böyle büyük kuruluşlarda eğer önünüzü göremezseniz kurum olarak ta sorun yaşarsınız" dedi.

"KONUŞMALARIM YANLIŞ ANLAŞILMASIN, SÖZLERİMDEN HİÇ KİMSE FİRMAYI DESTEKLİYOR MANASI ÇIKARMASIN"

Eren Enerji'yi desteklemediğinin işçilerin yanında olduğunun altını çizen ancak büyümekte olan bir sorun olduğunun da görülmesi gerektiğine dikkat çeken Ayan, "Konuşmalarım yanlış anlaşılmasın. Sözlerimden hiçbir hemşerim beni firma adına konuşuyor, firmayı destekliyor manası çıkarmasın. Burada bir sorun var ve sorunun büyüdüğünü görüyorum. Sonuçta burada çalışan arkadaşlarım, hemşerilerim, köylülerim ve tanıdığım insanlar. Bu insanların yarına dair sıkıntı yaşamalarını istemediğim için konunun içerisindeyim. Şahsımızı bağlayan bir konu yok. Ama Milliyetçi Hareket Partisi olarak Zonguldak'ta çıkabilecek sorunu veya vatandaşlarımızın yaşayabileceği bir sorunu gördüğümüz zaman siyasi olarak müdahale etmek gereği hissettiğimiz için bugün buradayız. Firma sahiplerinden 'sendikalaşmadan dolayı hiç kimsenin kaybının olmamasını' istedik, firma sahipleri de gerekirse Türk-İş ve Hak-İş Konfederasyonununda gelebileceğini ama özellikle son bir yıldan buyana artan girdi maliyetleri ve hükümetin alım garantisi olmadan satış yapılamadığını 2 bin 700 megavatsak saat olan santralin ancak 1900-2000'e düştüğünü söyleyerek böyle bir mücadelenin içerisine girmek istemediklerini ifade ettiler. Buda onların doğal haklarıdır" diye konuştu.

"ÇALIŞAN HERKES SİYASİ GÖRÜŞÜ NE OLURSA OLSUN ARKADAŞIM VEYA KARDEŞİMDİR"

Zonguldak'ın her gün göç veren bir il haline geldiğine dikkat çeken Ayan, "Zonguldak her gün göç veren, sürekli dışarıdan yatırımcı isteyen bir şehir durumunda. Dolayısıyla buraya gelen yatırımcılarda bizim için çok önemlidir. Bir sıralama yapacak olursak önce ülkem ve milletimdir ve beni şuan içerisinde milletim bağlıyor. Dolayısıyla bu kurum içerisinde çalışan herkes siyasi görüşü ne olursa olsun arkadaşım veya kardeşimdir. Bu memlekette çivi çakan herkesin başımızın üzerinde yeri var. Dolayısıyla buraya gelen yatırımcılara da bu manada biraz yardımcı olmak gerektiğini görüyorum" şeklinde konuştu.

"GEREKEN ÜCRETLER ARASINDA BİR ADALETSİZLİK VARSA BİRAN EVVEL GİDERİLMESİDİR"

İşçilerin sendikalaşmasının bir hak olduğuna ve engellenemeyeceğine dikkat çeken Hamdi Ayan konuşmasını şöyle sürdürdü; " Ama firma sahipleri sürecin sıkıntılı bir süreç olduğunu artan girdi maliyetlerinin, doların, kurun düşmesi halinde tekrar eski günlerine kavuştuğu takdirde sendikacıları bizzat kendilerinin davet ederek yardımcı olabileceklerini ifade etmeleri de açıkçası beni bu manada biraz rahatlatmıştır. Anlatmak istediğim süreci arkadaşlarımızın iki taraflı değerlendirerek bir Zonguldak sorununu ortadan kaldırma yoluna gitmeleri için biz burada varız. Her tarafı dinleyebiliriz. İşçi arkadaşlarımızla telefonla görüştüm kendilerinin bir çıkışı var ve haklılar. Kurum içerisinde bir ücret dengesizliğinin olduğunu söylüyorlar. Kurum içerisindeki faaliyetlerin kendilerini dışladığı yönünde problemlerin olduğunu söylüyorlar. Bunları oraya gönderdiğimiz arkadaşlarımızdan öğrendik. Burada firma sahiplerinin dikkat etmesi gereken ücretler arasında bir adaletsizlik varsa biran evvel giderilmesidir. Bizim tavsiyemizde sürecin biraz soğutulmasıdır. Arkadaşlarımızın biraz firene basmasının faydalı olacağını görüyoruz. Şunu unutmamak gerekiyor "mutfakta aş pişmedikten sonra ortada sofra olsa ne yazar" bunlara dikkat etmek lazım. Ben bir taraf olarak burada değilim sadece Zonguldak'ta bir sıkıntının çıkmamasını istiyorum. Benim önceliğim Zonguldak'ta yaşayan hemşerilerimdir. Arkadaşlarımın da bizi doğru anlayacağını tahmin ediyorum."

Editör: Pusula Gazetesi