24 Haziranda Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimlerinden birini yapacağız. Türkiye başkanlık sistemine tam ve özgün olarak geçmiş olacak ve Cumhuriyet tarihinin üçüncü büyük değişimi gerçekleşecektir. Elbette başarısız yönetimler olabilir ama Türkiye en az elli yıl ciddi bir yönetim sorunu yaşamayacaktır.

Bu geçişte muhalefet iki büyük sorun yaşamaktadır. Birincisi hala eski sisteme dönecekleri iddiasındadırlar. Bu Önce Milletin verdiği karara saygısızlıktır. Bu fiilen imkansız gibi bir şeydir. Bunun için gerekli olan Meclisin % 70 e yakın çoğunluğunu almaları mümkün değildir. Velev ki alsalar bile bunun uygulaması ve yeni bir referandum ve yeni bir seçim Türkiye'ye on sene kaybettirir. İkinci en büyük sorunları ise yeni sistemi istememenin ötesinde anlamamaları, nasıl olacağı ile ilgili bir çalışmalarının olmamasıdır. Karşı olduğunuz ve değiştiremeyeceğiniz bir sistemi nasıl yürüteceksiniz? Ayrıca muhalefet aynı düşüncede olmayan parçalar halindedir. Bu haliyle iktidar olmaları halinde Türkiye 1999-2002 Anasol döneminin çok daha kötü bir versiyonunu yaşayacağı kesindir. Sayın İnce açısından bakıldığında ise daha büyük bir problem de Parti başkanı ile siyasi rakip olmasıdır. İki rakibin öncelikli işleri birbirlerini yemeleri olacaktır. Ecevit-Sezer, Çiller-Yılmaz benzeri Kılıçdaroğlu-İnce kavgası muhtemeldir. Kılıçdaroğlu Başbakanlık oynayacaktır. Gizli-açık bu kavganın Ülkemize faturası çok ağır olur.

Seçimin ikinci tura kalması halinde Sayın Erdoğan'ın karşısında 'Sayın İnce'nin olma ihtimali kesin gibidir. Sayın İnce her bakımdan bu günkü Türkiye'yi yönetebilecek bilgi ve tecrübeden çok uzaktır. Hiçbir yönetim tecrübesi yoktur. Sayın İnce Türkiye için Çok riskli bir macera olur. Seçimlere yeni bir renk ve ses getirmiştir. Ama bu siyasetin İŞPORTACISI sesi ve rengidir. İşportacılar kıymetli, ticaretin en renkli ve sesli aktörleridir. Bir anda gemide, trende sokakta belirirler ve oraya bir canlılık getirirler. Ama çok kısa süreli parlar ve kaybolurlar.

Türkiye yeni döneme güçlü-karizmatik ve tecrübeli bir kurucu liderle daha sağlıklı geçecektir. Bu Sayın Erdoğan'dır ve ilk turda güçlü bir destekle seçilmelidir. Tüm güçlü devletlerin de geçiş dönemlerinde de güçlü karizmatik ve tecrübeli liderler vardır. İkinci dünya savaşı sonrası İngiltere'yi Chorcil, Fransa'yı De Goll, Almanya'yı Adenour gibi büyük tecrübeler ayağa kaldırmıştır. Dağılmakta olan Rusya'yı karizmatik ve tecrübeli Putin toparlamıştır.

Meclisin de yeni döneme geçişi önemlidir. Yasama-Yürütme arasında daha baştan bir çatışma başlamamalıdır. Böyle bir çatışmanın da faturası çok ağır olur. Mesele parti meselesi değildir. Onun için Salt çoğunluğu Ak Partinin anayasal çoğunluğu da Cumhur İttifakının kazanması elzemdir. Bu seçimde meseleye bir siyasi parti mensubu gözüyle değil sağduyulu bir vatandaş olarak bakmak zorundayız ve Sayın Erdoğan'ı ve Cumhur ittifakını güçlü bir şekilde desteklemeliyiz.

Zonguldak açısında bu seçimin en az yukarıdaki gerekçeler kadar önemli bir konusu daha vardır. Sanayi Bakanı Sayın Özlü yerli otomobil üretimi için çok sayıda ilden talep olduğunu, ancak Filyos vadisinin en avantajlı yer olarak göründüğünü söyledi. Sayın Özlü sanayi Bakanlığında başarılı olmuş ve muhtemelen bakanlığa devam edecektir. Bu Zonguldak için büyük bir fırsattır. Otomotiv endüstrisi dünyanın en önemli sanayi ve teknoloji konularından biridir. Dünyanın her yerinde otomotiv üretilen merkezler en gelişmiş merkezlerdir. Bursa bu gün otomotiv sektörü sayesinde dünyanın en önemli sanayi merkezlerinden biridir.

Yerli otomobilin Filyos Vadisinde üretilmesi ile Akçakoca'dan İnebolu'ya kadar yepyeni bir sanayi ve ticaret merkez doğacaktır. Bu önümüzdeki on yılda yan sanayi ve ticareti ile birlikte en az yüz bin- zaman içinde bir milyona çıkabilecek yeni istihdam demektir. Yeniden büyük Zonguldak'ın doğuşu demektir. Türkiye dünya çapında bir araba yapma iddiasındadır ciddi çalışılmaktadır ve kıyamete kadar bu bölgenin dünya çapında bir endüstri merkezi olması meselesi önümüzdedir. Bu Zonguldak-Bartın- Karabük için çok hayati bir meseledir.

Yerli otomobili gereksiz bulan Sayın İnce'ye Zonguldaklılar olarak bu seçimde oy veremeyiz. Her seçimde bir sonraki seçimde kaybolan iki milletvekili verdiğimiz CHP bu seçimde Zonguldak'tan Milletvekili çıkaramamalıdır. Zonguldak' ta dünyanın her yerinde dikkat çekecek bir sonuç çıkmalıdır.

Zonguldak bu seçimde her türlü siyasi düşünce ve eleştiriyi bir kenara bırakıp bu yerli otomotiv sanayini istediğini güçlü bir şekilde ortaya koymalıdır. Bu talebini güçlü bir şekilde hissettirmelidir. Zonguldak'ın geleceğini parti taassubunun, siyasi fantezilerimizin haklı olabileceğimiz eleştirilerimizin önüne alalım. Bölgenin geleceğine güçlü bir destek verelim. Varsın Tuzu kuru bölgeler Nişantaşılılar, Şişlililer muhalif takılsın biz bu sefer geleceğimize oy verelim. Bunun için başta Zonguldak olmak üzere bölge illeri olarak sayın Erdoğan'a ve Cumhur ittifakına güçlü bir destek verelim.

ak-parti-muhtarlarla-kahvaltida-bulustu
AK Parti muhtarlarla kahvaltıda buluştu
Editör: Pusula Gazetesi