Yeni Adım Gazetesi ve internet sitesi, Pusula Gazetesi İmtiyaz Sahibi Gazeteci Ali Rıza Tığ'a yaylım ateşi açtı.

Tehdit, şantaj ve rüşvet, akıllarına ne geliyorsa yazdı.

Kendisine buradan meydan okuyoruz. Elinizden geleni ardınıza koymayın! Hatırımız kalır! Sizden korkan sizin gibi olsun!

İşte Yeni Adım'ın iddialarına cevaplarımız:

1- Ereğli'de Çelik-2 operasyonuna adımız karıştı. Savcıları, hakimleri FETÖ'den ihraç edilip tutuklanan Ankara Ağır Ceza Mahkemesi, 2 yıl 2 ay ceza verdi. Yargıtay, hukuksuz deliller nedeniyle bu mahkumiyet kararını bozdu. Firarda olan sanıkların son savunmaları alınamadığı için yerel mahkeme henüz karar vermedi.

2- Üniversitedeki akademisyene hakkımızda bir şikayet dilekçesi imzalatmışlar. Kendisini aradım, nedenini sordum. Üniversitede çalışıp, müteahhitlik yapıp-yapmadığını sorunca, "Yapıyorum, şimdi Rektöre yürüyorum. İstersen sana belge göndereyim" deyince, "Ben sana yürüyeyim de gör" dedim. Sesimi kaydetmiş. Özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlalden şikayetçi oldum! Dava açıldı. Bu görüşmeyi haber yaptığı için Yeni Adım Gazetesi Yazı İşleri Müdürü de yargılanıyor.

3- Erdal Şeker ile Hüseyin Mercimek'e nasıl tezgah kurduğumuzu anlatın, kamuoyu da ne yaptığımızı bilsin. Nasıl olsa mahkemede anlatacaksınız!

4- Eşi, sendikacı Hakkı Arslan'ı ateşli silahla vurdu. Olay; karakola, adliyeye yansıdı. Hakkı Arslan'ın özel hayatını değil, eşinin polise verdiği ifadeyi yayınladık. Eşi şikayetçi olmadı. Hakkı Arslan'ın şikayetiyle ilgili olarak savcılık, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Hakkı Arslan'ın ölüm nedeni otopsi raporunda yazıyor. Yani bizim yazdığımız yazılardan ölmedi!

5- Hangi belediye başkanı sesimizi kaydetmişse hemen yayınlayın! Yayınlamazsanız namertsiniz!

6- Demirlerden para sızdırmaya çalışmışız! En komik iddia bu! Bunların parası olsa önce çalışanlarının maaşını öder. Çalışanlarının maaşını ödeyemeyen birinden avanta istenir mi? Paranız varsa önce Teoman Papila'ya olan borcunuzu ödeyin! Ödediniz mi yoksa?

7- "Sizi FETÖ'den içeri attırırım" dediğim kişiyi açıklamazsanız namertsiniz!

Bu iddialarla amaçladığınız şeyi biliyorum. Ama yemezler! O çok önemli makama benim hakkımda söylediklerinizin hiçbir hükmü olmadığını siz de biliyorsunuz!

Gelelim niye bu kadar gerildiğinize!

Vergi borcunuzu yazdığımızda çıldırmıştınız. Yazdırmamak için elinizden geleni yaptınız! Ama elinizden bir şey gelmedi!

Sonra TTK'dan yediğiniz cezayı yazdık, hepten çıldırdınız!

Sonra hazine arazisi üzerine yaptığınız medya binasını yazdık, saldırmaya başladınız! Binanın bir bölümünü yıkmak zorunda kaldınız!

Carrefour ile imzaladığınız sözleşmeyi yazdık.

Ve en son ruhsatsız çalışan Filyos Ateş Tuğla Fabrikası'nın çevreye verdiği zararı yazdık. Bu olay geçen yıl da yaşandı. Ama hala önlem almadınız!

Şimdi üzerimize gelip yayınlarımızı durdurmak için medya organlarınızla baskı kurmaya çalışıyorsunuz.

Sizin bu baskınız sonuç vermez. Azdan az, çoktan çok gider! Bunu en iyi siz bilirsiniz!

Bu arada, "Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısına talimat vermeye kalkan" ifadesini kabul etmiyorum. Zonguldak Cumhuriyet Başsavcısı H. Hakan Yağız, sevdiğim, saygı duyduğum bir hukuk adamıdır. Sizin yaratmaya çalıştığınız düşük profilli polemiklere itibar etmez.

Erdoğan Demir'in, Fetullah Gülen'in elini öptüğü, Soğuksu'daki öğrenci yurduna iş makinesi gönderdiğini belirttiği açıklamaları, ailesinin sahibi olduğu gazetede yayınladı.

Konunun CİMER ve BİMER'e iletildiğini biliyorum.

CİMER ve BİMER'in bu konuda Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı ile iletişime geçeceğini tahmin ediyorum. Yani Erdoğan Demir'i, "Fetullah Gülen'in elini öptüğü, Soğuksu'daki öğrenci yurduna iş makinelerini gönderdiği" iddialarıyla ilgili ifadeye çağırırlar.

Hem ne var bunda? Vatanseverliği belgelenir. Fena mı?

Kaçırdığımız bir nokta kalmasın. Erdoğan Demir, 15 Temmuz'dan bir yıl önce FETÖ'yü tespit etmiş, hükümete darbe yapacağını öngörmüş! Bu konuda Emniyette ifade vermiş.

Bu ülkenin Silahlı Kuvvetlerinin, MİT'inin, Emniyetinin göremediği olayı Erdoğan Demir'in, hem de bir yıl öncesinden görmesi müthiş bir olay!

Kendisini bu öngörüsü ve vatanseverliğinden dolayı kutluyoruz!

Şimdi kendisinden Ortadoğu'da yaşanacak gelişmelerle ilgili Türkiye'nin yapması gerekenleri yazmasını bekliyoruz.

Erdoğan Demir'in, Avrupa Birliği'yle ilişkiler ve ABD ile gerilen ilişkiler konusundaki engin fikirlerinden de mahrum kalmak istemiyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti Maliye Hazinesinin olan Ege'deki adalarla ilgili de fikir beyan edebilir.

Çünkü kendileri, hazine arazileri konusunda da engin bir bilgi birikimi ve deneyime sahipler! Kozlu sahil yolunda, Dedeman'ın önünde denize sıfır hazine arazisi üzerine diktiği medya binasıyla imar kirliliğine neden olmuş bir işadamından söz ediyoruz.

"Tehdit, şantaj, rüşvet" derken, insanın aklına Filyos Belediye Başkanı Ömer Ünal geliyor!

Önce Erdoğan Demir, resmi olarak seceresini çıkartsın!

Sonra biz çıkartalım.

Bakalım hangimizin seceresi daha bozuk!

PUSULA

Editör: Pusula Gazetesi