Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Kliniğinden Dr. Kürşad Öneç, "Böbrek hastalığı dediğimizde tek bir hasta grubundan bahsetmiyoruz. Bunların bir kısmı diyalize giren hastalar, bir kısmı da diyaliz olmadan hayatlarını idame ettiren hastalardır. Diyalize giren hastalar en büyük risk gruplarımızdır. Böbrek hastalarının beslenmeleri, diyetleri, kullandıkları ilaçların düzenli alınması, bu hastaların hayatlarını idame ettirmeleri için son derece önemlidir" dedi.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Kliniğinden Dr. Öğr. Üyesi Kürşad Öneç, Ramazan ayında ve Koronavirüs (Covid-19) salgınında risk grubunda yer alan böbrek hastalarının dikkat etmesi gereken hususlarla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Kronik böbrek hastalarının içinden geçtiğimiz salgın döneminde ve Ramazan ayında sağlıklarına dikkat etmesi gereken hassas gruplar içinde yer aldığını vurgulayan Dr. Kürşad Öneç, "Böbrek hastalığı dediğimizde tek bir hasta grubundan bahsetmiyoruz. Bunların bir kısmı diyalize giren hastalar, bir kısmı da diyaliz olmadan hayatlarını idame ettiren hastalardır. Diyalize giren hastalar en büyük risk gruplarımızdır. Böbrek hastalarının beslenmeleri, diyetleri, kullandıkları ilaçların düzenli alınması, bu hastaların hayatlarını idame ettirmeleri için son derece önemlidir" diye konuştu.
Evre-1 denilen erken dönem böbrek hastalarının az ilaç kullandıkları için Ramazan ayını mutlaka hekime danışarak geçirmesi gerektiğini ifade eden Öneç, "Bu hastaların oruç tutup tutmayacağına, hekimlerin hastanın durumunu birebir hasta bazlı değerlendirerek karar vermesi gerekiyor. Bunun yanında orta ve ileri evre böbrek yetmezliği olan hastalarının Ramazan ayı boyunca oruç tutmalarını önermiyoruz. Çünkü sıvı alımlarının uzun süre kesilmesi, bu hastalarda böbrek yetmezliğinin maalesef ilerlemesine sebep oluyor. Bu evredeki hastalarımız çoklu ilaç kullanıyorlar. İlaçlarının gün içerisinde düzenli alınması da son derece önemli oluyor. Oruç tuttukları zaman ilaç saatleri düzenli olmadığı ve uzun süreler sıvı tüketmedikleri için hastalarımız, ortalama 7-10 gün sonra bir takım problemler yaşamaya başlıyor. Bu nedenle orta ve ileri evre böbrek yetmezliği olan hastalara oruç tutmayı önermiyoruz" ifadelerini kullandı.
Böbrek hastalarının vücut bağışıklık sistemlerinin çok düşük olması nedeniyle Koronavirüs (Covid-19) salgınında risk grubu içerisinde yer aldığını anımsatan Dr. Öğr. Üyesi Öneç, "Bu hastalarımızdan mutlaka izolasyon şartlarına uyulmaları ve evden çıkmamalarını istiyoruz. Ancak süreç uzadığı zaman hastaların psikolojileri negatif yönde etkilenmekte. Bu durumda ev içinde hafif egzersizler önerebiliyoruz ancak burada hastanın fiziki durumu çok önemli. Özellikle diyalize giren hastalarımız maalesef fizik kondisyonu çok iyi olmadığından yeterli fizik aktivite yapmaları mümkün olmuyor" dedi.
Bu süreçte diyaliz öncesi hastalar ve diyaliz hastalarında hareket kısıtlılığından kilo alma riski ile karşı karşıya kalındığına işaret eden Öneçi, "Bu nedenle hastalarımızın diyetlerine uyumu daha fazla olmalı. Evde oturduklarında daha fazla yiyecek tüketimi olabiliyor, bununla birlikte fizik aktivitede kısıtlılıkla beraber hastalar kilo alımına yatkın oluyorlar. Diyetlerinin dışına çıkmamaları noktasında sıklıkla uyarıyoruz. Özellikle tuz konusuna ve yeterli sıvı tüketimine dikkat etmeliler. Evde otururken vakit geçirmek amacıyla tüketilen kuruyemiş gibi atıştırmalardan kesinlikle uzak durmalılar. Bu tip beslenme yüksek tuz içeriğinden dolayı tansiyon değerlerinin yükselmesine neden olabilmekte. Bizim için en büyük risklerden biri hastaların sürecin negatif psikolojik etkisinden dolayı ilaç kullanımını ihmal etmesi ve diyetini bozmasıdır." diyerek böbrek hastalarının doktorları tarafından önerilen ilaçları düzenli kullanmaları ve diyet programlarına mutlaka uymaları gerektiğinin altını çizdi.