Zonguldak'ta Beden eğitimi öğretmenliğinin yanı sıra atletizm antrenörlüğü yapan Utku Duman yetiştirdiği milli atletlerle ön plana çıkıyor. Başarılı antrenörü Duman Zonguldak'da yeterli desteği bulamadıkları için sporcuların il dışında kulüplere transfer olduklarını söyledi. Duman Zonguldak'ta atletizm sporcu ile ilgili açıklamalarda bulundu. 38 yaşındaki başarılı antrenörü Utku Duman 12 yıldır atletizm antrenörlüğü yapıyor.

Utku Duman'ın özellikle Melike Malkoç ve Doğukan Kilcioğlu gibi Milli sporcuları Türk sporuna kazandırması, gelecekte yeni Milli sporcuların çıkacağının mesajı olarak gösteriliyor.

Utku Duman Atletizm sporunun yanı sıra bireysel başarısı ve hangi şartlarda sporcu yetiştirdiği konularında açıklamalarda bulundu.

Atletizm antrenörü olmaya nasıl karar verdiniz?

Ben meslek lisesi mezunuyum. Çok istemeyerek gitmiştim. Orada spor yapmaya başladım. O zaman ki Beden Eğitimi Öğretmenimiz bizi atletizme başlatmıştı. Sonrasında takımın hepsi beden eğitimi öğretmeni oldu. Atletizme borcum var gibi hissettim daha sonra. Zaten zevk alarak yaptığım bir spordu. Öğretmenliğe başlar başlamaz kendi branşımı seçtim öğretmek için.

Bir atlet nasıl yetişir?

Bizim ülkemizde spora başlama yaşı atletler için geç. Beden Eğitimi dersi 5'inci sınıfta başlıyor. Bu durum bizim için geç. İkinci ve üçüncü sınıfta keşfetmemiz daha doğru. 5'inci sınıfta bu spora başlayan bir çocuk 16 yaşına geldiğinde de performans yarışları başlıyor. Bir atletin profesyonel olabilmesi için 10 yıllık antrenman süresine ihtiyaç var.

Bir atlette olması gereken özellikler neler?

Atletizm futbol gibi, basketbol gibi olmadığı için çok fazla branşa ayrılıyor. Ben sprint ile ilgileniyorum. Sprintin çoğu doğuştan gelen bir yetenek. O yüzden taramayı daha çok hız ve çabukluk üzerine yapıyoruz. Ben kendi okulumdan çıkardım sporcularımı. Ancak keşfedilmemiş, köy okullarında eğitim gören farklı çocukların olduğuna inanıyorum. Öncelik doğuştan gelen yeteneği bulmak. Sonra işlemesi kolay.

Bir atlette öncelik fiziki güç mü yoksa zihinsel güç mü?

Çocuk yaşlarında bizim için fiziki güç çok önemli. Ancak daha sonra profesyonel olmaya başladığında gerçekten zihinsel, mental antrenman ön plana çıkıyor. Yaptığınız birçok bileşeni aynı anda yapması gerekiyor. Atatürk'ün dediği gibi zeki ve çevik olması gerekiyor. Zeki olması lazım. Öğretilen hareketi çabuk görüp, uygulayabilmesi gerekiyor. Başlangıç için yetenek önemli. Onunla belli bir yere kadar gelebiliyorlar.

Sporcularınızın örnek almasını istediğiniz atletler var mı?

Yabancı sporcuların birçoğunu örnek alabilirler. Çünkü beslenme konusunda, uyku konusunda çok disiplinliler. Türkiye'de bunu bir türlü gerçekleştiremiyoruz. Bizde sporcular sosyal yaşamlarından feragat edemiyorlar. O yüzden belli bir yere kadar gelip sınırları aşamıyorlar. Yurt dışına çıktığımız zaman görüyoruz. Yaşamları bizden çok daha profesyonel. Bizden farklı yaptıkları çok fazla antrenman çeşidi yok. Hemen hemen bizim gibi çalışıyorlar ama uykuyu, dinlenmeyi ve beslenmeyi bizden çok daha iyi yapıyorlar.

Fenerbahçe gibi önemli kulüpler adına yarışan sporcularınız var. Neden Zonguldak kulübü değil de farklı kulüp?

2011 yılında Bahçelievler'de Beden Eğitimi Öğretmeniyken, Bahçelievler İlköğretim Okulu Türkiye Şampiyonu oldu. Bu da bir ilkti atletizmde takım halinde şampiyon olan. Bizim o zaman isteğimiz şuydu; o takımı dağıtmayalım, Zonguldak adına yarışsınlar, lige girsin. O zamanlar Türkiye Şampiyonluğunun vermiş olduğu avantajla da bütün ili gezdik. Çok küçük bir bütçe koyduk kulübün orta çıkması için ancak o dönem sahiplenen kimse olmadı. Dolayısı ile o çocuklar Fenerbahçe'ye, Galatasaray'a ya da farklı kulüplere gittiler.

Zonguldak atletizm için yeterli mi?

Şu an kullandığımız pist bizim için yeterli. Açık alan ancak kapalı salon ciddi bir ihtiyaç. Çok değil, en azından 50-60 metrelik bir alan bizim işimizi görecek. Çocuklar 5'inci,6'ncı sınıfta başlıyorlar atletizme ancak Aralık ayında kopmalar oluyor. Havalar çok soğuyor. 3-4 derecede kimse çocuğuna antrenman yaptırmak istemiyor. Bu süreç Nisan'a kadar devam ediyor. Kimseyi elimizde tutamıyoruz. Ben bile Melike ve Doğukan ile kamplara gitmek zorunda kalıyorum. 16-17 yaşındaki çocuğunda 1,5-2 ay kampta yer almaları da akademik anlamda iyi olmuyor. O nedenle kapalı bir alanımız olsa ve mevcut pisti koruyabilirsek bizim için çok iyi.

Sporcunuzun ilk uluslararası yarışında ne hissettiniz?

Ben daha çok heyecanlıydım. İlk uluslararası Melike ile gitmiştik Avrupa Kulüp Şampiyonası'na. Oda çok istikrarlı bir sporcu olduğu için, en iyi derecesini yapmıştı. Bende atletizm sporu yaptım. Türkiye'de bir kez üçüncü olmuştum ve milli takıma girememiştim. Onların milli takıma girmesi beni ayrı bir şekilde motive ediyor.

İl dışındaki müsabakalara giderken maddi manevi desteği görebiliyor musunuz?

Zonguldak'tan hiçbir destek almıyoruz. Yapı itibari ile de bunu kimseden de istemedim. Zaten basın sayesinde çocukların ne yaptığını herkes biliyor. İhtiyaçları olduğunuda herkesin bildiğine eminim. Ama herhangi bir destek veya yardım görmedik. Öğretmen olduğum için belli bir noktaya kadar kendi maaşımla getirdim. Şimdi de kulüpler ile yollarına devam ediyorlar. Az önce dediğimiz gibi işte bu gibi nedenlerden dolayı farklı kulüplerdeler. Melike'nin aylık beslenmesi 600-700 TL tutuyor. Giydiği ayakkabı 6-7 ayda eskiyor. Çivili ayakkabı yurt dışından geliyor. O da 500 lira. Bu yüzden dışarıdaki kulüplerde yarışmak zorunlalar. Üst düzey spor yapabilmek için bunları sağlayan kulüplerde yarışmak zorundalar.

Sporcuları rakiplerinin önüne taşıyan en belirgin özelliğiniz nedir?

Ben hem öğretmen hem antrenör olduğum için mental açıdan biraz daha iyi iletişim kuruyorum. Sporcuların aynı zamanda Beden Eğitimi öğretmeniyim. Belki biraz daha disiplinli oluyorlar. Bizde her zaman öğretmen-öğrenci ilişkisi devam ediyor. Sporcu 20 yaşına da gelse biraz daha saygılı oluyorlar. Yeteneği bulduktan sonra iş disiplinde bitiyor.

Editör: Pusula Gazetesi