Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Zonguldak'a geldi. Memur Sen'e bağlı Eğitim Bir Sen tarafından Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlenen programa katılan Mustafa Destici, Türkiye'de terörün ve kaçak maden ocaklarında meydana gelen ölümlerin temelinde eğitim eksikliğinin olduğuna dikkat çekti.Eğitimdeki eksikliklerin terörü de beslediğine dikkat çeken Mustafa Destici, "Zonguldak'ta birkaç gün önce yaşanan maden faciası var. Allah rahmet eylesin, 3 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti. Onlar da ailelerini geçindirmek, rızıklarını kazanmak için çalışıyorlardı. Eğitimde eksikliğimiz olmasaydı, böyle bir kaçak ocak meselesi, böyle bir bilinçsiz işçi-işveren sorunu ile karşı karşıya kalır mıydık? Kalmazdık... Aynı şey terör için de geçerli. Türkiye 35 yıldır terörle mücadele ediyor. Terör dışarıdan da desteklenen bir güruh, bir taşeron çete olarak bakamayız. PKK terör örgütü hain, kandırılmış, kanlı, emperyalistlerin, Siyonistlerin kullandığı kanlı bir terör örgütüdür, maşadır. Ama zemini nerede bulmuştur, bizim kendi ülkemizin sınırlarımız içerisinde bulmuştur. Binlerce teröristi nereden almıştır? Bizim kendi sınırlarımız içerisindeki ailelerden almıştır. Şayet biz onları iyi eğitebilmiş olsaydık, vatan ve millet sevgisini onlara aşılayabilmiş olsaydık, diğer ihtiyaçlarını karşılayabilmiş olsaydık acaba bugün tablo bu şekilde olur muydu? O bölgede bir çok öğretmen ki öğretmen bile denmez, terör propagandası yapıyor. Bunlara da müsaade etmek gerekiyor. Yani doğru eğitim vermek her şeyin başıdır. Bununla ilgili de devletin hiçbir şeyden kaçınmaması gerekiyor. Bunun için de atması gereken bütün adımları atması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Eğitimdeki gelişme ile öğretmenlerin de eğitim ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Mustafa Destici, "Kendi okuluma gittiğimde 70'in üzerinde öğrencinin olduğu sınıflarda okuduk. Şimdi sınıflar 20 kişilik. Her sınıfta akıllı tahta var, her öğrencinin bir bilgisayarı var. Ancak şunu kesinlikle unutmamamız lazım. Eğer öğretmenlerinizi iyi yetiştiremiyorsanız, öğretmenlerinizin hakkını vermiyorsanız, öğretmeninizi memnun etmiyorsanız, öğretmeninizin çalışma şartlarını en üst düzeye çıkarmıyorsanız isterseniz 20 kişilik değil, 10 kişilik sınıflar yapın, isterseniz bir değil 2 akıllı tahta koyun, isterseniz de bir öğrenciye 3 bilgisayar verin eğitimde sıfır çekersiniz ve başarıyı yakalayamazsınız. Her şeyin başı öğretmendir. İlk başta öğretmenlerinizi iyi yetiştireceksiniz, daha sonra da öğretmenlerinizin çalışma şartlarını kolaylaştıracaksınız bunun için bütün şartlarınızı seferber edeceksiniz. Öğretmen dersine mutlu, mutmain bir şekilde girip çıkmalı ve akşam da eğitimle, öğrencisiyle meşgul olması için başta geçim sıkıntısı olmak üzere hiçbir şeyi düşünmemesi gerekiyor. Bugün böyle mi? Bugün bunun böyle olduğunu bir sürü mesafe almamıza rağmen söyleyemeyiz.3600 ek gösterge meselesi geçtiğimiz seçimlerde deklare edilerek söz verildi. Biz de bunun gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Cumhurbaşkanımız önderliğinde takipçisiyiz ve takipçisi olmaya devam edeceğiz. Ümidimiz seçimlerden önce 2019 itibari ile hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bir diğer husus da kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenler arasındaki farklar. Ücretli olan öğretmen arkadaşlarımızla konuşuyoruz. Ellerine geçen para asgari ücretin de altında bir para. 1100-1200 TL ellerine geçen para ders saati sayısına göre... Ücretli bir öğretmenin 1200 TL ile ailesini geçindirmesi ne kadar mümkündür?" şeklinde konuştu.

Editör: Pusula Gazetesi