UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve "En iyi korunan 20 kent" arasında bulunan Karabük'ün Safranbolu ilçesinde, definecilerin hedefi olan kaya mezarları, kurtarılmayı bekliyor.
Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme, köprü ve konaklarla öne çıkan Safranbolu'da, başka medeniyetlere ait tarihi yapılarda dikkat çekiyor.
Paflagonlar, Erken Bizans ve Rumların yaşadığı, 2 bin 500 yıllık bir geçmişe sahip Karakoyunlu, Gündoğan ve Üçbölük köyleri ile Soğanlı Çayı Vadisi'nde rastlanan kaya mezarları, defineciler başta olmak üzere vatandaşlar tarafından harap edilmiş durumda.
Defineciler tarafından kazı ve patlatmaların yapıldığı, her yerine sprey boyalarla yazıların yazıldığı kaya mezarları, turizme kazandırılarak kurtarılmayı bekliyor.
3 bin yıllık tarihi geçmişinde pek çok uygarlığa ev sahipliği yaparak önemli kültürel zenginliklere sahip olan ve yılda yaklaşık 1,5 milyon turist ağırlayan Safranbolu'da, kaya mezarlarının turizme kazandırılmasıyla bölge önemli bir destinasyon daha kazanmış olacak.
Üçbölük Köyü Kültür ve Sanat Merkezi sorumlusu Recai Demirsöz, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede yer alan kaya mezarının Dergek Boğazı Kral Mezarı olarak geçtiğini söyledi.
Bölgede çok sayıda kaya mezarının bulunduğunu ifade eden Demirsöz, "Bölgemizde bulunan diğer kaya mezarları gibi 2 bin 500 yıl öncesine dayanıyor. Paflagonyalıların aşama aşama yaptıkları bir mezar. Bu muhteşem bir mezar fakat zamanla tahrip edilmiş. Sütunlar yok şu anda. Bu kral mezarı 1912 yılında bir Alman arkeolog tarafından keşfedilip, Almanya'da bir dergide yayınlanmıştır" dedi.

"Dinamitliyorlar veya murçlarla kırıyorlar"
Kaya mezarlarının tahrip edildiğini aktaran Demirsöz, "Genelde kaçak kazı yapanlar burayı tahrip ediyor. Dinamitliyorlar veya murçlarla kırıyorlar. Sütunları yok, üç sütün olması gerekiyor. En son Avustralyalı bir profesör getirmiştim, Türkiye'nin kaya mezarlarını inceliyordu. Ondaki fotoğrafta ortadaki sütun sapasağlamdı, şuanda o da kırılmış" diye konuştu.
Bölgenin turizm potansiyelinin yüksek olduğunu vurgulayan Demirsöz, şunları kaydetti:
"Turizme kazandırılması yönünde geçmişte çalışma olmuştu, köyümüzdeki Kültür ve Sanat Merkezi o amaçla açılmıştı. Fakat bölgede herhangi bir yatırım yapılmadı."
Demirsöz, bölgede çok sayıda arkeolog eserin bulunduğunu, eserlerin yakın tarihe kadar geldiğini ancak zamanla tahrip edilerek yok olduğunu sözlerine ekledi.