Star Gazetesi'nin Zonguldaklı yazarı hükümete seslendi: "Peki daha evvel yaşanan maden kazalarının yetim bıraktığı çocuklar bizim çocuklarımız değil mi?"

İşte o yazı;

Maden şehitleri arasında eşitsizlik!

Devletimiz Soma Faciası sonrası, maden kazasında şehit olanların aileleri için çok kapsamlı bir yasa çıkarmıştı.. Hem Soma'da şehit olan 301 madenci hem de peşinden yaşanan Ermenek faciasında yitirdiğimiz 18 işçinin ailelerinden başlamak üzere bu yasa hayata geçmişti. O zaman bu sütundan sormuştuk; "Peki daha evvel yaşanan maden kazalarının yetim bıraktığı çocuklar bizim çocuklarımız değil mi?" diye.. Hükümetin bu mağduriyeti ortadan kaldırmak için bir çalışma yaptığı biliniyordu. Son torba yasayla da bu çalışma ete kemiğe büründü.. Ancak bir sorun var.. Geçmiş dönemde yaşanan kazalarda şehit olan madencilerin yakınlarını yasaya dahil etmek isterken daha büyük adaletsizliklere kapı aralandığı anlaşılıyor. TBMM'ye sevk edilen torba yasadaki ilgili madde şöyle; "10 Haziran 2003 ile 13 Mayıs 2014 arasında kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalıların eş ve çocuklarından birisi, eş ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişinin kamuda istihdam edilebilmeleri imkanı getirilmektedir." Yani düzenleme 2014 öncesi(sonrası zaten yasayla korunuyor) 11 yılla sınırlı tutulmuş.. Bu da demek oluyor ki, Tük maden tarihinin en trajik olayları bu yasa kapsamı dışında kalmış.. 1983 Armutçuk (103 şehit), 1992 Kozlu (263 şehit), 1990 Yeni Çeltik (68 şehit), 1995 Sorgun (37 şehit).. Ve irili ufaklı özel ocaklarda yaşanan yüzlerce kaza.. Anlatması güç ama, bu saydığım kazalarda babalarının cenazesini dahi alamamış çocuklar var bize emanet.. Ne olur sanki bir düzenlemeden de hakkaniyet ölçüsünde aynı durumdaki herkes faydalansa..

Editör: Pusula Gazetesi