Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği (CKD) Zonguldak Şubesi, yönetim kurulunun aldığı karar ile Olağanüstü Genel Kurulu yaparak derneğin feshine karar verdi. İşte o açıklama: "Derneğimizin 29 Şubat 2020 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında oyların yüzde 64'ünü alarak göreve başlayan CKD Genel Yönetim Kurulu, göreve geldiği tarihten itibaren Vatan Partisi'nin gündemini ve siyasi çizgisini birebir takip etmeye başlamıştır ve halen de takip etmektedir. Kronolojik olarak baktığımızda, Nisan ayında, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Ankara Barosu arasında başlayan eşcinsellik tartışması sonrasında; 5000'den fazla avukatın bulunduğu illerde birden fazla baronun kurulması sisteminin getirilmesi, Baroların ve Türkiye Barolar Birliği'nin seçim sisteminde ve örgütlenmesi konusunda Avukatlık Yasası'nda değişiklik tasarısı, ayrıca Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin seçim sisteminin değiştirilmesine ilişkin ilgili Kanunda değişiklik tasarısı hazırlanmasına varan süreçte; CKD Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından eşcinsellik ve feminizm yerden yere vurulmuş, bu iki konunun emperyalist güçlerce ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar olduğuna ilişkin hırçın bir kampanya yürütülmüştür. CKD Genel Merkezi'nin bu kampanyası, Vatan Partisi tarafından yürütülen aynı yöndeki kampanyayla eş zamanlı olarak gerçekleşmiştir. Gerek Vatan Partisi'nin ve onun alt örgütleri olan Öncü Kadın'ın, Öncü Gençlik'in gerekse CKD Genel Merkezi'nin sosyal medya hesaplarındaki 28-29 Nisan, 1 Mayıs 2020 tarihli paylaşımlarına bakılırsa, bu durum apaçık görülecektedir. Diğer yandan anılan tartışma sürecine, 1 Mayıs 2020 tarihli köşe yazısıyla Hilal Kaplan da dahil olmuş, CKD Genel Merkezi'nin sosyal medya hesaplarında; Hilal Kaplan'ın "Feminizm ve eşcinsellik: Aileyi tahribin başlangıç noktası" başlıklı yazısıyla birlikte, CKD Genel Başkanı'nı arayarak onun görüşlerine yer verdiği belirtilmiştir. Öncelikle Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı söylemleriyle Hilal Kaplan'ın kim olduğu tüm kamuoyunca yeterince bilindiğinden, fazla detaya girmeden; zamanında Abdullah Öcalan'a övgüler yağdıran, "Türk Bayrağının ismi değişsin" diyebilen, bugün hainlikle suçladığı Fethullah Gülen'e zamanında şiirler yazan Hilal Kaplan'ın isminin, Cumhuriyet Kadınları Derneği ile birlikte anılması kabul edilemez. Bu durum, tüm yönetim kurulumuzu derinden üzmüş, yaralamış ve artık CKD'nin mevcut Genel Merkez yönetiminin Dernek amacından bambaşka bir yerde, Hilal Kaplan gibi bir ismin yanında dahi konumlanabildiğini açıkça göstermiştir. Bu konumlanma, hiçbir gerçek ve samimi Cumhuriyet Kadını tarafından kabul edilebilir bir durum değildir. Ayrıca Hilal Kaplan'ın, CKD Genel Merkez Örgütlenme Sekreteri tarafından sosyal medya üzerinden Cumhuriyet Kadınları Derneği'ne davet edildiği öğrenilmiştir, bu durum CKD'nin amacının hiçe sayılmasıdır. Ayrıca Türk Medeni Kanunu'nda yer alan ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nde, kişinin fizyolojik yapısı ve yaradılışı nedeniyle cinsiyet değiştirmesi yasaldır, eşcinsel vatandaşlarımız 1988'den bu yana 32 yıldır hukuk düzenimizin koruması altındadır. Keza feminizm en temel tanımıyla, "kadının siyasal ve toplumsal haklar bakımından erkekle eşit olması gerektiğini öne süren ve bunu gerçekleştirmeye çalışan bir düşünce akımı"dır. Cumhuriyet İnkılabı, özünde Kadın İnkılabıdır. Cumhuriyetimizin ilanıyla birlikte, yaklaşık 100 yıldır kadının siyasal ve toplumsal alanda erkeklerle eşit yasal haklara sahip olması sağlanmışken ve bugün bu hakların kullanılmasında çok ciddi sorunlar yaşanırken, bu sorunlarla mücadele etmek yerine; kendini Türkiye'nin en büyük ve tek Kadın Derneği olarak niteleyen CKD'nin bu konuda kendini konumlandırdığı tarafı ve bir kadın örgütü olarak feminizme karşı savaş açmış olmasını anlayabilmek ve kabul edebilmek mümkün değildir. Ayrıca CKD Genel Merkezi'nin 30 Nisan 2020 tarihli Basın Bülteni'nde "Atatürkçülüğü ve Devrimlerini Size Bırakmayacağız" söylemine yer verilmiştir. Bu tür bir yaklaşımla; Barolara, diğer demokratik kitle örgütlerine, Vatan Partisi dışındaki partilere, ayrıştırıcı ve keskin bir dille had bildirilmeye çalışılarak Atatürk İlke ve Devrimleri korunmaz; bu ülkenin kanayan yaralarına somut çözüm önerileri üreterek ve bu önerilerin hayata geçirilmesi için tüm halk kitlelerine yönelik kapsayıcı çalışmalar yaparak korunur ve geliştirilir. O nedenle CKD artık, Dernek amacına bağlılığını, bu amacı gerçekleştirme konusundaki samimiyetini ve eylemliliğini yitirmiştir. Öte yandan Anayasamızın 25. Maddesi'ne göre, herkes düşünce özgürlüğüne sahiptir ve her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz. Kaldı ki bu tür bir zorlama, Ceza Kanunumuz açısından da hapis cezası gerektiren bir suç teşkil etmektedir. Ancak bu yasal düzenlemelere rağmen, 11 Haziran'da Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Merkezi'nin imzacı olarak katıldığı ve yine Vatan Partisi'nin baş gündemini oluşturan, HDP Kapatılsın kampanyasını yazılı veya sözlü beyanlarıyla desteklemeyenlerin, imza vermeyenlerin, çok ağır bir suçlamayla, PKK'lı olduklarına ilişkin algı yaratılmaya çalışılmaktadır. Hatta anılan kampanyaya destek vermeyenlerin vatansever olmadıkları, şehitlerimizi görmezden geldikleri gibi mantık dışı söylemlerle, Dernek içinde ve dışında ve sosyal medyada psikolojik baskı ortamı yaratılmaktadır. Bu ortamda CKD Şube Başkanları ve CKD Üyeleri, bu türden asılsız nitelemelere muhatap olmamak için, HDP'nin kapatılıp kapatılmaması konusundaki düşünce ve kanaatlerini, yaratılan psikolojik baskıyla açıklamaya zorlanmaktadır. Farklı siyasi görüşlerden de olsalar Dernek amacını gerçekleştirmek için bir araya gelmiş kişilerden oluşan, ayrı bir tüzelkişiliği sahip bulunan CKD'nin çalışmalarında ve basın açıklamalarında, Vatan Partisi'nin birebir ve eş zamanlı olarak izinden gitmesi ve Dernek içinde CKD Şubelerine ve Üyelerine, Vatan Partisi'nin görüş ve disiplininin dayatılmaya çalışılması sonucunda, Cumhuriyet Kadınları Derneği artık "demokratik bir kitle örgütü olma" niteliğini kaybetmiştir. Bizler bu nedenlerden dolayı, hukuka ve hukukun üstünlüğüne olan inancımıza ve kendimize olan saygımıza ihanet anlamına geleceğinden, bizim için bu olsun artık imkansız bir hal almış, 13 Haziran 2019 günü görkemli bir açılışla faaliyete geçirdiğimiz CKD ZONGULDAK SUBESINI, Yönetim Kurulumuz Karari ile Olağanüstu Genel Kurulu yaparak dernegin feshine karar verdik. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."